Hukuk devleti olabilmenin en önemli gereklerinden birini de, idare tarafından yapılan işlemlerin denetlenebilir nitelikte olması oluşturur. Bu kapsamda idari yargı alanında, idarece gerçekleştirilen işlemlerin hukuki denetimden geçmesi ve kişilerin hukuken haklı olduğu durumlarda zarar görmemeleri açısından açılacak iptal davaları ve yürütmenin durdurulması talepleri çok önemlidir.
Peki, bu yazımızın da konusunu oluşturan yürütmenin durdurulması kararı ne anlama gelir? Bu kararın verilmesi için gerekli koşullar nelerdir? İşte, idare tarafından sebep olunabilecek hukuka aykırı durumlarda bireysel koruma sağlayan Yürütmenin Durdurulması Kararı hakkında bilinmesi gerekenler ve merak edilenler…
İdari İşlemlerin Denetimi
Hukuk devleti ilkesi kapsamında, idare tarafından gerçekleştirilen işlem ve eylemlerin keyfilikten uzak kalması ve hukuka uygunluğunun sağlanması adına idarenin tüm işlem ve eylemleri yargısal denetime tabi tutulur. Bu haliyle idare tarafından yapılan işlemler, iptal davasına konu edilebilir ve bu yöntemle idari makamlarda yargı denetimine tabi olurlar.
İdari İşlemlerde Hukuka Uygunluk Karinesi
İdari işlemler açısından “hukuka uygunluk karinesine” göre bu işlem ve eylemler hukuka uygun kabul edilirler. Bunun sonucu olarak da bir idari işlem yönünden mahkeme kararıyla iptal hükmü verilene dek, bu işlemin uygulamasına devam edilir. Bu konuda İdari Yargılama Usul Kanunu 27. madde 1. fıkrası düzenlemesine göre de,
“Danıştay’da veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz”
hükmü getirilmiştir.
Kanunun bu açık hükmü karşısında, bir idari işlem yönünden yalnızca sırf iptal davası açılması, o işlemin uygulanmasını durdurmaz ve iptal davası açılsa dahi idarenin işlemi icra olunmaya devam eder.
Yürütmenin Durdurulması Kararının Niteliği
Açıklandığı üzere yalnızca iptal davası açılması ile idare tarafından yapılan işlemin icrasının durmaması nedeni ile bu işlem ve eylemler yönünden ancak yürütmenin durdurulması talebi ile işlemin uygulanması önlenebilir.
Daha basit bir ifade ile yürütmenin durdurulması kararıyla henüz daha mahkeme tarafından iptal kararı verilmeden, iptali talep edilen işlem ya da eylemin icrasının durdurulmasına karar verilir ve idari işlem öncesindeki hukuksal duruma geri dönüş sağlanır.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 02.10.2014 gün ve 2014/151 K. Sayılı kararında da
“İptal davası sonuçlanıncaya kadar hukuka aykırı idari işlemin olumsuz etkilerinden korumak, ileride giderilmesi veya düzeltilmesi imkansız veya zor olan durumları önlemek, idarenin hem olası bir tazmin yükünden kurtarılması hem de hukuk sınırları içerisinde kalınması sağlanarak hukuk devletinin kesintiye uğramadan devamını temin etmek amacıyla yürütmenin durdurulması kurumu öngörülmüştür”
ifadelerine yer verilmiştir.
Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilebilmesinin Koşulları Nelerdir?
Yürütmenin durdurulması koşulları ise yine İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 27. maddesi 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre;
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasıİdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
Koşullarının bir arada gerçekleşmesi halinde yürütmenin durdurulması kararı verilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda yürütmenin durdurulması kararları yönünden, idari işlem ya da eylemin hangi gerekçeler ile açıkça hukuka aykırı olduğunun ortaya konulması ve eylem ya da işlemin icrası durumunda telafi edilmesi güç veya imkansız zararların hangileri olduğunun açık biçimde gösterilmesi gereklidir.
Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Usulü
Bir yürütmenin durdurulması talebi üzerine, idari yargı alanındaki görevli mahkeme ya talep yönünden yeterli şartların oluşmadığı gerekçesi ile bu istemi reddedebilir ya da koşulların varlığını tespit ile bu talebi kabul edebilir. Bu şekilde mahkeme tarafından verilen yürütmenin durdurulmasına dair kabul ya da ret kararlarına ise bu kararların tebliğinden başlamak üzere 7 gün içerisinde itiraz edilmesi mümkündür.
Bu itirazlar, Danıştay tarafından verilen kararlar yönünden, konusuna göre İdari ya da Vergi Dava Daireleri Kurullarına, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlar yönünden en yakın Bölge İdare Mahkemesine, İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararlar yönünden ise Bölge İdare Mahkemesine yapılır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 27/7 maddesi düzenlemesine göre,
“İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir”
hükümlerine yer verilmiştir. Ayrıca aynı nedenlere dayanılarak, ikinci kez yürütmenin durdurulması talebinde de bulunulamaz.
Söz konusu olan yürütmenin durdurulmasına ilişkin veya yürütmeyi durdurma kararı ile ilgili tüm ayrıntıları sizlere yukarıda paylaştık.