Vesayet Nedir? Vesayet Makamları Kimlerdir? Hangi Durumlarda Vasi Tayini Yapılır?

Vesayet, hukuk sistemimiz içerisinde

Vesayet, hukuk sistemimiz içerisinde kuralları yasal olarak belirlenmiş, velayetin sağladığı korumaya sahip olmayan küçükler ile bazı özel koşulları taşıyan ve hakları kısıtlanmış erginlerin korunmasını sağlayan bir kurumdur. Peki, vesayet makamları hangi kurumlardır? Vasi tayini nasıl yapılır?

Vasi ve Vesayet Makamları

Vesayet, velayet koruması altında olmayan ve bu nedenle mali ve kişisel olarak menfaatlerini koruyamayacak durumdaki küçükler ile ergin olmalarına karşın özel durumları bulunan kişiler için bakım, özen gösterme ve temsil edilme haklarını sağlayan bir hukuki mekanizmadır. Bu belirtilen bakım, özen gösterme ve temsil hakları vasi adı verilen gerçek kişiler tarafından yürütülür.

Vesayet altına alınması zorunlu olan kişilerin tespiti ile vasi görevlendirmesi işlemleri ise vasi tayini davaları ile mümkündür. Vasi tayini davası ile vasi görevlendirmesi işlemleri vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemelerinde yürütülür. Bu süreçte alınan kararlar ile vasilerin işlemleri açısından “ denetim makamı” ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Mahkeme kararı bulunmaksızın küçüklere ya da kısıtlılara vasi atanma işlemi yapılamaz. Vasiler, mahkeme kararı ile belirlenen ve vesayeti altında bulunan kişilerin haklarını korumak zorunda olan, vasisi olduğu kişinin malları için gerekli defterleri tutan, gerektiğinde sulh hakimine hesap veren kişilerdir. Kural olarak, vesayeti altında olan kişinin malları üzerinde vasi tek başına tasarrufta bulunamaz. Yaptığı hizmetlere karşılık ise ücret isteme hakkı bulunur.

Kimler Vesayet Altına Alınır?

Kendilerine vasi atanması gerekli olan kişiler yasa kapsamında tek tek sayılarak belirlenmiştir. Bu sayılanlardan başka herhangi bir sebebe dayanarak bir kişiye vasi ataması mümkün değildir. Buna göre vesayet altına alınacaklar iki ana kısımda yaş küçüklüğü ve kısıtlılar olarak tespit edilmiştir.

1- Yaşı Küçük Olanlar

Velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınması zorunludur. Görevleri esnasında böyle bir durumu öğrenen nüfus yetkilileri, idari kurumlar, mahkemeler ve noterler bu durumu hemen yetkisi bulunan vesayet makamına yani Sulh Hukuk Mahkemesine bildirmek zorundadırlar.

2- Kısıtlılık Halleri

Vesayet altına alınmayı gerektiren kısıtlılık halleri de Türk Medeni Kanunu kapsamında sayılarak belirtilmiştir. Bu durumlar ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, özgürlüğü bağlayıcı ceza ve kişinin kendisinin istemesi durumlarıdır.

a) Akıl Hastalığı veya Akıl Zayıflığı

Akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı nedeniyle hukuken korunması gerekli olan ergin kişiler de vesayet altına alınmak zorundadır.

b) Savurganlık, Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Kötü Yaşama Tarzı, Kötü Yönetim

Savurganlığı sebebiyle ya da alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı nedeniyle, yahut kötü yaşama tarzı ya da malvarlığının kötü yönetilmesi sebebiyle korumaya ve bakıma muhtaç olan erginler de kısıtlanır ve vesayet altına alınır.

c) Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza

Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya hüküm giyen erginlerde kısıtlanır. Cezanın infazında görevli olan makam, hükümlünün cezasını çekmeye başladığı hususunu, kendisine vasi atanması için hemen yetkili olan vesayet makamına bildirmek zorundadır.

d) Kişinin Kendi İsteği

Engelliliği, yaşlılığı, hastalığı ya da deneyimsizliği gibi nedenlerle işlerini gerektiği şekilde yönetemediğini kanıtlayan erginler de kısıtlanma talep edebilirler.

Vasi Kararının İlanı

Kısıtlama kararları yani diğer ifade ile vasi tayin kararları kesinleştiğinde, bunlar hem kısıtlının nüfusa kayıtlı olduğu hem de yerleşim ikametinde ilan edilir. Bu ilan ile vesayet durumu iyi niyetli olan üçüncü kişilere karşı etkin olur.

Vesayet Yetkisinin Sınırları

Kural olarak vasi, kısıtlı olan kişiye karşı bakım ve temsil yetkisini kazansa da bu yetki sınırsız bir yetki değildir. Bu kapsamda vesayet altında olan kişinin vatandaşlıktan çıkması ya da girmesi, bu kişinin evlat edinilmesi ya da evlat edinmesi, miras kabulü ya da reddi, miras sözleşmesi yapılması, ömür boyu gelir ya da aylık bağlama, işletmenin devri veya tasfiyesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi durumlarda vasinin, denetim makamından izin alması gereklidir.

Yine vasinin kısıtlı adına gerekli defterleri tutma, belli dönemler halinde vesayet makamına yani diğer ifade ile Sulh Hukuk Mahkemesine rapor verme gibi sorumlulukları bulunur.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında ayrıca vasi dışında diğer bazı kısıtlama halleri de düzenlenmiştir. Bunlar ise; kayyım ve yasal danışmanlık kurumlarıdır. Bu kapsamda vasi, vesayet altına alınan kişinin malvarlığı da dahil bütün menfaatlerini koruyup gözetmek ve hukuki işlemlerde kısıtlıyı temsil etmekle yükümlü iken, kayyım bazı işleri yürütmek ya da malvarlığını yönetmek amacıyla atanır. Yasal Danışman ise, ayırt etme gücüne sahip olan ve erginde olmasına karşın fiil ehliyetinin bir kısmının sınırlandırılması gerekli olan kişilere, onların hak ve menfaatlerini korumak için mahkeme tarafından atanan kişilerdir.

Ek olarak: bir vasi olarak vesayet altındaki kişinin, vesayet altına alınacak kişinin veya vesayet altındaki kişiye karşı yapılacaklar üzerinde durduk. Diğer hukuki konular için sitemizde yer alan içeriklerden faydalanabilirsiniz.