Uzaylı yaşamı var mı? Varsa nerede? Ya siz uzaylılara inanır mısınız? Uzaylı yaşamı ölü yıldızların yörüngesinde devam ediyor olabilir mi? İşte, detaylar!
Ölü Yıldızların Gölgesinde
Uzaylı konuları büyük küçük herkesin dikkatini çeken, gerçekliği yüksek ama hala net olarak kanıtlanamamış konulardır. Yıllar geçip, dünya gelişip, teknoloji ilerledikçe elbette ki eğer uzaylılar varsa onlarında ortaya çıkarılması kolaylaşacak.
Gelecek nesiller geliştirilecek olan uzay ve yer teleskopları ile dünyadan kilometrelerce uzak olan yıldız sistemlerinde, yanarak yok olmuş beyaz cüce denilen yıldızların yörüngesinde, dünyaya benzer gezegenler de yaşam belirtileri aramak daha mümkün hale gelecek.
Dünya benzeri gezegenler de yaşam olma ihtimalleri, söz konusu gezegenlerin kimyasal özellikleri belirlenerek ortaya çıkarılacak. Gelecek yaşamda ki bilim insanlarının dünya dışında gördüklerini daha rahat anlamlandırabilmeleri adına Cornell Üniversitesi’nden astronomlar, bu farklı dünyalara (gezegenlere) ait izgesel rehber hazırladılar.
Cornell Üniversite’sinde astronomi doktorası yapan Thea Kozakis şöyle diyor;
“Bu tür gezegenlerin izgesel parmak izlerinin nasıl olabileceğini, gelecekte geliştirilecek uzay ve yer teleskoplarının ne araması gerektiğini gösteriyoruz”
Birkaç yıl kadar kısa bir süre sonra astronomlar, çok büyük araçlar kullanarak farklı gezegenler de yaşam aramaya başlayacaklar. Ne dersiniz, uzaylı yaşamını bulmaya az mı kaldı?
Yine Cornell Üniversite’sinde bulunan Carl Sagan Enstitüsü direktörü Lisa Kaltenegger bu konu hakkında şunları kaydediyor;
“Beyaz cücelerin etrafında dönen kayalık gezegenler bizim için son derece çekici birer aday; çünkü yıldızları Dünya boyutundaki gezegenlerden daha büyük değil”
Tüm bunları yaparken en önemli şey, farklı gezegenlerin beyaz cücenin önünden geçtiği anın, yani o dar zamanın aralığını yakalayabilmek.
Kozakis;
“Böyle bir geçiş olmasını umuyoruz ve bunun için bekliyoruz”
Diyerek sözlerine şöyle devam ediyor;
“Eğer böyle bir gezegenin, böyle bir geçiş yaptığını gözlemleyebilirsek, atmosferinin içeriğini tespit etmek ve bu rehbere bakarak izgesel değerlerini eşleştirip yaşam belirtileri aramak bilim insanları için mümkün olabilecek. Dolayısıyla böyle bir rehber hazırlamak, gözlemcilerin neyi arayacaklarını bilmelerine de olanak tanıyor”.
Bilim insanı Kozakis ekip arkadaşları ile ele ele vererek (Kaltenegger ile Zifan Lin) farklı atmosferlere ait ve farklı ısı aralıklarında olan spektral modeller hazırladı. Bu modeller ne işe mi yarayacak? Olası yaşam belirtileri için şablon oluşturacak ve bu da öte gezegenler de yaşam arayan astronomların çok işine yarayacak.
Aslında beyaz cüce denilen sistemleri de yaşanılabilir sınırda hayat belirtileri aramak oldukça zor bir süreç.
“Bir beyaz cüceden, çok uzun zaman önce ölmüş bir yıldızdan, gelen ışığın, bize bir gezegenin atmosferinde -varsa- yaşamı tespit etme olanağı sunup sunamayacağını araştırdık”
Diyen Kaltenegger aslında işin ne denli zor olduğunu bu kısacık cümleye sığdırıyor.
Bu çalışma oldukça derin ve çetrefilli. Çünkü bu derin çalışma yıldız sistemlerine kadar genişleyebilecek bir potansiyele sahip. Bunun da oldukça farkında olan Kaltenegger;
“Eğer uzun süre önce ölmüş yıldızların ışığında dönen ötegezegenlerde yaşam belirtileri bulursak, bir sonraki soru şu olacak: Orada yaşam, yıldızın sönmesine rağmen mi devam etti, yoksa tekrar mı başladı?”
Bu sorunun cevabı da elbette ki başka bir araştırma gerektiriyor. Yani ölü yıldızların çevresinde uzaylı yaşamı, ya da bir yaşam bulunursa konu burada son bulmayacak. Asıl araştırma bundan sonra başlayacak. Çünkü bir gezegende yaşam bulmak, çok büyük bir buluş. Sonrası da haliyle daha çok araştırma gerektiriyor.
Sizce eğer uzaylı yaşamı varsa, hayatlarına bu kadar burnumuzu soktuğumuz için bize kızabilirler mi? Bilim insanları neden özellikle uzaylı yaşamını bulmak için çaba sarf ediyor? Yorumlar da buluşalım…