Özellikle Doğu Akdeniz’de uluslararası anlamda yaşanan gelişmeler, deniz tabanında doğalgaz bulunması, kara sularının sınırlarının belirlenmesi gibi nedenlerle son zamanlarda sıkça karşılaştığımız konulardan birini de uluslararası deniz hukuku oluşturuyor. Bu anlamda günlük hayatımızda, haber programlarında ve gazete yazılarında münhasır ekonomik bölge, kıta sahanlığı, açık deniz ve kara suları gibi hukuki terimleri de sürekli duyuyoruz. İşte bu yazımızda, söz konusu hukuki terimlerin ne manaya geldiğine ve uluslararası deniz hukukuna genel hatları ile değineceğiz.
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS)
Dünya yüzeyinin yüzde yetmiş birini oluşturan denizlerin, ulaşım ve ticaret gibi imkanlar yanında ayrıca önemli miktarda ekonomik kaynak sunduğunun da anlaşılması ile birlikte, uluslararası alanda denizler üzerinde devletlerin sahip oldukları haklar da tartışma konusu olmaya başlamıştır.
Bu alanda yapılan uluslararası çalışmalar neticesi, uluslararası deniz hukukunun önemli ana kaynaklarından biri durumunda olan “ Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ” 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanmıştır. İngilizce olarak “United Nations Convention on the Law of the Sea” (UNCLOS) olarak ifade edilen bu sözleşme, dünya üzerinde bulunan okyanusların kullanımı, uluslararası işletmeler için kurallar konulması, deniz doğal kaynaklarının yönetimi gibi konularda ulusların haklarını ve sorumluluklarını belirleyen uluslararası bir sözleşme niteliğindedir.
1 – Deniz Hukuku Terimleri : Kara Suları Ne Demektir?
Deniz hukuku alanında bilinmesi gereken esas konuların başında kara suları gelir. Ülkemiz açısından bakıldığında özellikle Yunanistan ve Adalar nedeniyle tartışma konusu olmaya devam eden kara suları ne demektir? Bir ülkenin kara suları nasıl belirlenir?
Denize kıyısı bulunan devletin, tam anlamı ile deniz egemenliğine sahip olduğu deniz alanları, o ülkenin kara suları olarak tanımlanır. Bu tam egemenlik, bu suların altında yer alan deniz yatağını ve kara sularının üzerinde bulunan hava sahasını da kapsar. Kara sularının sınırlarını devletler, iyi niyet ve diğer devletlerin hakkını da göz ederek, kıyılarından itibaren 12 deniz mili mesafeye kadar belirleyebilirler.
2 – Bitişik Bölge Ne Demektir?
Uluslararası deniz hukukunda önemli bir diğer terim olan bitişik bölge ise, bir devletin karasularına bitişik konumda olan deniz alanını ifade eder. Bitişik bölge de ilgili devletler tarafından kıyılarından itibaren 24 deniz mili mesafeye kadar belirlenebilir. Bitişik bölge olarak tabir edilen bu deniz alanlarında ilgili devletlerin, kara sularında olduğu gibi tam egemenlik hakları bulunmaz ancak bu deniz alanlarında da ilgili devletlerin bazı ilave hakları vardır.
3 – Kıta Sahanlığı Ne Demektir?
Uluslararası deniz hukuku konusunda sık duyulan ifadelerden bir diğeri de kıta sahanlığıdır. Genel tanımı ile kıta sahanlığı bir devletin karalarının deniz altında da devam eden doğal uzantısı şeklinde tanımlanabilir. Yani diğer bir ifade ile kıta sahanlığı, devletin kara ülkesinin devamı olan deniz tabanıdır.
Kıyıları bitişik ya da karşı karşıya olan devletler arasında, kıta sahanlıklarının belirlemesi yapılırken hakkaniyet ilkesi uyarınca hareket edilmesi gereklidir. İlgili devlet, kendi kıta sahanlığı olan deniz tabanında araştırma faaliyetlerinde bulunma, doğal kaynak çıkarma ve işleme gibi haklara sahiptir.
4 – Münhasır Ekonomik Bölge Ne Demektir?
Münhasır ekonomik bölge, ilgili devlet için kıyılarından 200 deniz mili mesafeye kadar belirlenip ilan edilebilen, hem deniz tabanını hem de su kütlesini kapsayan ve ilgili devlete bazı haklar tanıyan bir uluslararası deniz alanıdır. Münhasır ekonomik bölgenin ilan edilmesi gerekir ve bu bölgede ilgili devletin, deniz yatağında, yatak üzerindeki sularda doğal kaynak araştırması yapma ve işletme hakları bulunur.
Yine kıyıları bitişik ya da karşı karşıya bulunan devletler arasındaki münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırmasında da hakkaniyet ilkesi uyarınca hareket edilmesi gereklidir. Ancak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge ilgili devlete, bu deniz alanlarının ekonomik olarak kullanımında egemen haklar tanısa da özü itibariyle uluslararası sular niteliğinde bulunan bu deniz alanlarında diğer devletlerin ise tam seyrüsefer serbestisi vardır.
5 – Açık Denizler Ne Demektir?
Açık denizler, herhangi bir devletin iç sularına ya da kara sularına veya kıta sahanlığı yahut münhasır ekonomik bölgesine girmeyen tüm deniz alanlarını ifade eder. Açık denizlerde tüm devletlerin seyrüsefer serbestisi yanında yine tüm devletlerin bu deniz alanlarından ekonomik ya da bilimsel amaçlar ile yararlanma hakları da bulunur. Bu deniz alanlarında hiçbir devletin diğer devletlere ağır basan egemen ve ayrıcalıklı hakları ise bulunamaz.
Her gün yepyeni bilgiler ile sizlere hizmet sunan OkuHaber Hukuk sayfasını takip etmeyi unutmayın. Bilgi ile kalın…