Define işaretleri ile hazine aramak eski dönemlerden beri bir hobi ve meslek olarak yapılmaktadır. Geçmiş dönemlerde büyük servetlerin gizlendiği düşüncesi ile tarihi alanlarda arama yapan kişiler büyük hazineler bulma ümidiyle yatıp kalkarlar.
Bu gelenek günümüzde de devam ediyor. Gelişen teknoloji sayesinde hazine arama dedektörleri üretildi ve daha profesyonel aramalar yapılmaya başlandı. Kimileri de eski dönemlerden kaldığını iddia ettikleri hazine haritası ile aramalarına devam ediyorlar.
Bu aramalar sonucunda gerçekten hazine bulanlar olduğu gibi eli boş dönen defineciler de vardır. Ama yine de aramadan vazgeçmemekteler. Türkiye’de saklanmış olduğu düşünülen ganimetlerin peşine düşenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Türkiye’de Olduğu Düşünülen 5 Büyük Define
Hazine arama işlemleri ülkemizde de büyü rağbet görüyor. Üstü zengin olan ülkemizin altı da oldukça kıymetlidir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ülkemizin hemen hemen her noktasında ganimet araması yapılıyor.
Bu aramalar sırasında Bizans altınları, büyük komutanların ganimetleri, geçmiş medeniyetlerin kalıntıları aranıyor ve bulunuyor. Kimileri bu aramlar sırasında amacına ulaşırken kimileri halen aramalarını sürdürüyor.
Define arama işlerinde define işareti, hazineleri bulmak için çok önemlidir. Kaya üzerine kare oyma, bir taş üzerine yuvarlak oyma gibi define İşaretleri ne anlama gelir bilmek gereklidir. Bunlar sizleri zengin edecek bir işarettir. Define işareti olan haritalarla arama yaparken her sembol amacınız yolunda çok önemli yardımcılardır.
Biz de bu yazımızda halen bulunamamış olan büyük defineleri anlatacağız. Farklı bölgelerde gömülü olduğu düşünülen ve define işaretleri ile belirlenen noktalar olduğu ifade ediliyor. Bunlar birer iddia da olabilir fakat bu iddiaların aksi ispatlanmış değildir. İşte o büyük 5 hazine…
1- Dorak Hazineleri
1950’li yıllarda Dorak Hazineleri hakkında birçok hikaye anlatılmış ve bazı noktalarda aramalar yapılmıştır. Fakat daha sonra bu konuda herhangi bir konuşma ve araştırma yapılmamış ve unutulmuştur. James Mellaart isimli bir arkeolog ilk olarak bu hazineden bahsetmiştir.
Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki kazı çalışmalarında görev alan İngiliz arkeolog, bir gün trende bir kadınla karşılaşır. Kadın, Bursa’nın Dorak Köyü’nde kendilerinin gömü bulduğunu anlatır. Milattan önce 2300 yılına ait olduğu söylenen kral mezarlarından altın ve gümüş eşyalar çıkartmış ve Mellaart’a göstermiştir.
Mellaart 1959 yılında kadının bahsettiği değerli eşyaları bir çizime dökmüş ve bunları dergide yayınlamıştır. Daha sonra ise hakkında çıkan kaçakçı suçlaması nedeniyle Türkiye’ye girişi yasaklanmıştır. İngiliz arkeolog 2012 yılında hayatını kaybederken arkasında çözülemeyen birçok define işaretleri sırrı bırakmıştır. O tarihten sonrada Dorak bölgesinde yapılan resmi bir çalışma görülmüyor. Belki de Dorak Hazineleri halen keşfedilmeyi bekliyor.
2- Piri Reis’in Ganimetleri
Piri Reis, korsan olarak başladığı denizcilik hayatında Osmanlı himayesine girerek devam etmiş büyük bir denizcidir. Osmanlı donanmasının en güçlü kaptanlarından biri olan Piri Reis, deniz zaferleri ile adını tarihe yazdırmıştır. Ayrıca henüz dünyayı görmeden çizdiği dünya haritası ise halen herkesi kendine hayran bırakmaktadır. Haritada bulunan simgelerin define işaretleri olduğunu iddia edenler de vardır.
Bu büyük kaptan, zaferle döndüğü seferlerden sonra dönemin Sultanı tarafından ganimetle ödüllendirilmekteydi. Ganimetleri alan Piri Reis’in bu ganimetleri Çanakkale Gelibolu bölgesine götürdüğü söylenir. Burada bulunan Sultaniye ve Kilitbahir kaleleri içerisinde sakladığı düşünülür. Bu düşünceye iten neden ise; Piri Reis’in Mısır seferleri sırasında Mısır Piramitleri yapımında kullanılan gizli oda tekniğini öğrenmesidir. Bu bilgisinden ise yine kendisi tarafından kaleme alınan Kitab-ı Bahriye eserinde bahsetmiştir.
Bu nedenle Piri Reis’in hazinelerinin kale içindeki gizli odalarda olduğu düşünülür. Bu hazineler henüz bulunamadı. Fakat yine Piri Reis’in sözlerinden böyle bir hazinenin olduğu anlaşılmaktadır. Kitabında kullandığı şu kelimeler define işaretleri açısından çok önemlidir;
“ Düzenle bu kitabı güzelce tamBulsun çok yarar kim olsa okuyan.Ve hem bu kitap çok gerektir,Hazinelerin de bulunması gerekir.”
3- Ceberut Nemrut’un Vazosu
Milattan önce 700 yılında, Bitlis civarında Salyangoz Krallığı adında bir topluluk bulunmaktaydı. Bu krallığın kralı ise Nemrut ismi ile bilinen Ceberut’tu. Zalim bir yönetici olmasından dolayı halk tarafından Nemrut ismi verilmiştir.
Ceberut Nemrut ölümünden sonra büyük hazinesi ile birlikte bir dağ içerisine gömülmüştür. 2012 yılına gelindiğinde o döneme ait olan kıymetli bir vazo ve lahit mezarın bulunduğu iddiası ortaya atıldı. Fakat definelere dair bir ize rastlanılmadı. Eski kitaplarda bahsedilen bilgilere göre Ceberut’un hazinesi içinde en değerli olan şey 1 metre boyundaki vazodur. Bu vazo tarihin seyrini değiştirecek notlarla doludur. Define işaretleri bulunduğu takdirde hem tarihi hem de maddi olarak büyük bir kazan elde edilebilir.
4- Define İşaretleri Bizans Altınlarını Gösteriyor
Bizanslılar, Anadolu’da hakimiyet kuran büyük imparatorluklardan biridir. Fakat 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet son darbeyi vurarak bu imparatorluğu yerle bir etmiştir. O dönem İstanbul’da yaşayan yerel halk ne yapacağını bilememiştir. Ganimetlerinin Osmanlı Ordusu eline geçmesini istemeyen halk tüm varlıklarını Haliç sularına dökmüştür. Sandal ile kaçmak ve altınlarını kaçırmak isteyenler ise batırılmış ve serin sulara gömülmüştür.
Bu hikayeler o yıllardan bu yıllara sürekli olarak anlatılıp durdu. Haliç’in derinliklerinde Bizans Altınları olduğu söylentisi kulaktan kulağa yayıldı. Bu iddianın doğru olmadığı da söylenmedi. Belki de taşı toprağı altın olan İstanbul şuan büyük bir define şehridir.
5- Eşkıya Volçan’ın Hazinesi
1800 yıllarda Bulgaristan’a özgürlük kazandırmak isteyen Eşkıya Volçan Voyvoda, Osmanlı’ya karşı ayaklanmış bir eşkıyadır. Balkanlarda başlattığı ayaklanma Sinop sınırına kadar etkili olmuştur. 1876 yılında çıkan Yeni Çeri isyanını fırsata çevirerek Osmanlı hazinesine girmiş ve buradan birçok değerli eşya ve altın çalmıştır.
Voyvoda, çaldığı ganimetleri yine aynı bölgede farklı farklı miktarlarda, farklı bölgelere saklamıştır. Ayrıca tapınakçılardan ve Vatikan’dan gelen destekler sayesinde büyük bir servete sahip olmuştur. Tüm bu servetini karaca, avcı ve av köpeği define işaretleri ile işaretlediği alanlarda muhafaza etmiştir. Bu ganimetler halen bulunmuş değil. Eğer bir gün ormanda gezerken bu işaretlere rast gelirseniz şansızı denemeyi düşünebilirsiniz.