Türk Ceza Hukuku Kapsamında Mahsup Uygulaması Nedir Nasıl Yapılır?

İnfaz edilecek cezadan indirimi

İnfaz edilecek cezadan indirimi gereken şahsi hürriyeti sınırlayıcı hallerin neler olduğu, mahsup işleminin nasıl yapılacağı ve Türk Ceza Kanunu 63. Maddesinin uygulaması merak edilen hukuki konular arasında yer alıyor. Bu yazımızda “Mahsup” hakkında merak edilenleri sizin için bir araya getirdik… İşte, mahsup nedir nasıl yapılır üzerine bilgiler…

Mahsup Nedir?

Bir kişinin mahkumiyetinden önce yakalanması, gözaltına alınması, tutuklanması ya da gözlem altına alınması halleri, şahsi hürriyeti sınırlayan haller olarak sayılabilir. Sayılan bu durumlar kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmüne dayanmadığından, kişi eğer ceza alırsa, bu sürelerin cezadan indirilmesi söz konusu olacaktır ki buna da mahsup denir. Mahsup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63. Maddesinde düzenlenmiş olup, madde düzenlemesi şu hükümleri içerir:

“Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır”

Yani mahkumiyet kararı verilmesinden önce, herhangi bir nedene dayalı olarak hürriyetleri kısıtlanan kişilerin, geçirdikleri bu sürelerin, mahkum oldukları hapis ya da adli para cezasından indirilmesi işlemi mahsup olarak adlandırılır.

Mahsup İçin Gereken Koşullar Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu 63. Maddesi düzenlemesine göre, hürriyeti kısıtlayan hallerin, cezadan mahsup edilebilmesi için aranan koşullar ise şu şekildedir;

Kesinleşmiş bir mahkumiyete dayanmadan kişinin hürriyeti kısıtlanmalıdır,Daha sonra söz konusu kişi, hürriyetinin kısıtlanmasına sebep olan suçtan ya da başka bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyet hükmü almalıdır,Kişinin hürriyetinin kısıtlandığı sürelerin, aldığı cezasından indirilmesine yönelik mahsup kararı verilmiş olmalıdır.

Bu üç koşulun birlikte sağlandığı durumlarda, söz konusu kişinin mahkumiyet öncesinde hürriyetinin kısıtlandığı süreler, aldığı cezasından mahsup edilir yani bir diğer ifade ile indirilir.

Kişi Hürriyetini Kısıtlayan Durumlar Nelerdir?

Mahsup işlemine konu olabilecek kişi hürriyetini kısıtlayan durumlar ise şu şekilde sayılabilir;

Yakalama – Suç şüphesi altında bulunan bir kişinin, yakalanarak hürriyetinin geçiçi olarak kısıtlanmasına “Yakalama” adı verilir. Bu bağlamda kişinin yakalanmasından serbest bırakılmasına kadar geçen süre, diğer koşullarda oluşmuşsa TCK 63. Maddesi uyarınca mahsup işlemine konu olabilir.Gözaltına Alma – Bir kişi hakkında yapılacak adli işlemlerin tamamlanabilmesi amacıyla sağlığına zarar verilmeksizin, adli makamların kararı ile hürriyetinin geçici olarak sınırlanması durumuna “Gözaltına Alma” denir. Gözaltında geçen sürelerde koşulları oluşması şartıyla mahsup edilebilir.Tutuklama – Bir suça ilişkin yeterli şüphe bulunduğu durumlarda, söz konusu suçun katalog suçlardan olması, kaçma şüphesi ya da delilleri karartma gibi şüpheli durumların bulunması hallerinde, kişinin hakim kararı ile özgürlüğünün kısıtlanması işlemine “Tutuklama” adı verilir. Kişinin tutuklanması ile serbest bırakılması arasındaki süre de mahsup işlemine konu olabilir.Gözlem Altına Alma – Bir suç şüphesi altında olan kişinin akıl sağlığının tespit edilebilmesi amacı ile bir sağlık kurumunda gözlemlenebilmesi için hürriyetinden yoksun bırakılması durumuna “Gözlem Altına Alma” denir. Gözlem altında geçirilen sürelerde mahsup edilebilecek süreler arasında sayılabilir.

Bu noktada şunu önemle vurgulamak gerekir ki, sayılan bu süreler mahsup konusu olsalar dahi, haksız olarak geçirilmişse (örneğin haksız yere tutukluluk gibi), ilgili kişi tazminat davası açma hakkına sahip olacaktır.

Mahsup Kararını Hangi Mahkeme Verir?

Mahsup kararı verme yetki ve görevi bulunan mahkeme ise, kişi hakkında hapis ya da adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünü kuran ceza mahkemesi olacaktır.

Türk Ceza Kanunu 63. Madde hükmü emredici nitelikte olduğundan, mahsup kararı verilebilmesi için ilgili kişinin mahsup talebinde bulunma zorunluluğu yoktur. Yani kişi talep etmese dahi hakim ya da mahkeme, konuyu resen dikkate alarak koşulları oluşmuşsa ilgili kişi açısından mahsup kararını verecektir.

Son olarak belirtelim ki, Ceza Muhakemesi Kanunu 109 . maddesi uyarınca adli kontrol kararı verilmesi ile adli kontrol altında geçen süreler ise, şahsi hürriyeti sınırlayıcı olmamaları nedeniyle mahsup işlemine konu edilemezler.