Pek çok insan genellikle çocuklukta ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlık olan terk edilme korkusu yaşamaktadır. Ancak yine pek çok insan da bu sorunu yaşadığının farkında değildir. Terk edilmekten korkmak, temelde anne baba eksikliği veya çocukluk döneminde anne babanın boşanmasından kaynaklanmaktadır. Elbette ilerleyen yaşlarda da ilişkilerde ortaya çıkan birtakım duygusal eksikliklerden kaynaklı terk edilme korkusu da oluşabilmektedir.
Terk Edilme Korkusu Nedir? Terk Edilme Korkusunu Yenmek Mümkün müdür?
Terk edilme korkusu yaşayan ve bunu fark eden insanlar, ilk etapta terk edilme korkusunu yenmek için ne yapacağını bilememektedir. Peki terk edilme korkusu nasıl yenilir ? İlk olarak yapılması gereken en önemli adım psikolojik destek almaktır. Kaybetme ve terk edilme korkusu taşıyan insanların bu kaygıyı yaşama şiddetine göre farklı terapiler uygulanmaktadır. Unutulmamalıdır ki psikolojik rahatsızlıklarda kişinin yaşantısına göre farklı değişkenlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu tarz kaygılar yaşadığınızı bilmiyorsanız ya da emin değilseniz terk edilme korkusu yaşadığınıza dair 7 işareti kendi davranışlarınızı dikkate alarak değerlendirebilirsiniz. Bir miktar korku taşımanın elbette ki hiç kimseye zararı yoktur. Ancak bu durum şiddetli bir hale dönüşmeye başladığında ilerleyen zamanlar için daha ciddi psikolojik rahatsızlıklarla karşılaşabilirsiniz.
1. İnsanları Çevrenizden Uzaklaştırmaya Çalışmak
Genellikle insanları çevrenizden uzaklaştırma sebebiniz herhangi bir reddedilme durumu yaşamak istememenizden kaynaklanmaktadır. Terk edilme korkusu taşıdığınız için, olası bir duygusal acıyı henüz gerçekleşmeden ortadan kaldırmak veya önlemek için, farkında olmadan gerçekleştirdiğiniz bu savunma mekanizması kaygılarınızdan dolayı ortaya çıkmaktadır.
Çevrenizdeki insanların sayısını ne kadar azaltırsanız sizi terk etme ihtimali olan insanların sayısını da o kadar azaltacağınızı bilinçsiz bir savunma mekanizması ile gerçekleştirirsiniz. Bu çoğu zaman insanlardan hoşlanmadığınızı kendinize sık sık inandırmaya çalıştığınızda anlaşılabilmektedir.
2. Sürekli Başkalarını Memnun Etmeye Çalışmak
Bir de sürekli başkalarını memnun etmeye çalışmak durumu vardır ki bu insanları çevrenizden uzaklaştırmak istemenin tam zıttı bir durumdur. Kimi insanlarda terk edilme durumu başlamadan önlem almak şeklinde ortaya çıkarken, kimi insanlarda da bu şekilde etrafındaki insanları hayatında tutabilmeleri için kendilerinden haddinden fazla ödün verme durumu görülmektedir.
Çevrenizdeki insanların arzularını yerine getirerek kendiniz olmaktan vazgeçiyorsanız ve sürekli başkalarının ihtiyaçlarını tatmin ederek sizi vazgeçilmez bir insan olarak görmelerini sağlamaya çalışıyorsanız, sizde yüksek ihtimalle terk edilme korkusu olduğuna dair bir işarettir.
3. Terk Edilme Korkusu Nedeniyle Duygusallıktan Kaçınmak
Ruhsal olarak bu tarz kaygılar yaşayan insanlarda genel olarak görülen bir davranış biçimi de duygusallıktan mümkün olduğunca uzak durmaya çabalamaktır. Bunun altında yatan sebep ise dışarıya gösterdikleri güçlü imajın ortadan yıkılmasını engellemektir. Mümkün olduğunca güçlü görünmeye çalışarak terk edildiklerinde bir yıkım yaşamayacaklarını kanıtlamak isterler. Bu konuda ekstra bir çaba harcamak ve duygusallık gerektiren konularda bile etkilenmiyormuş gibi görünmek aslında bir çeşit savunma mekanizmasının etkisidir.
4. Sürekli Başkalarının Kusurlarını Bulmaya Çalışmak
Terk edilme korkusu yaşayan insanlar büyük oranda bir güvensizlik ve bağlanma korkusu taşıdıkları için genellikle bu güvensizliği haklı çıkarmak için, karşı tarafın kusurlarını ortaya çıkarmaya meyillidirler. Bir şekilde kendini tatmin etme durumu olarak görünen bu davranış biçimi, çoğu zaman ters tepmekte ve olayları daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.
Bu gibi durumlarda uygulanan terapi yöntemlerinde kişi, yaptığı davranışların nedeninin neyden kaynaklı olduğunu daha kolay fark ederek davranışlarını kolaylıkla kontrol edebilmektedir. Bu sebeple bu tarz duygusal tepkilerinin sonucunda hem ilişkide oldukları insanları hem de çevrelerindeki diğer insanları ve en önemlisi kendilerini daha az etkileyeceklerdir.
5. İnsanlara Kolay Kolay Güvenmemek
Genellikle çocukluk döneminde yaşanan kayıplardan kaynaklan bu korku, ileriki yaşlarda kişinin tüm sevdiklerini kaybedeceğini düşünmesi şeklinde görülmektedir. Bu gibi durumlarla karşılaşmış olan kişinin ya bu şekilde kaygı ve korkuları olmakta ya da Akut stres kontrolü sorunu karşı karşıya kalma durumu ortaya çıkmaktadır. Yine zihin bir şekilde savunma mekanizması oluşturarak, daha önce yaşadığı bu olayı bilinçdışı şeklinde davranışlarına ve düşüncelerine yansıtmaktadır.
Güvenmeme problemi, ilerleyen süreçlerde kendini değersiz hissetme ve ardından gelebilecek olası depresyon ile kendini belli ede. Oldukça ciddi psikolojik rahatsızlıklar doğurabilen bu durumun, aksatılmadan bir an önce tedaviyle düzene sokulması gerekmektedir.
6. Uzun Vadeli İlişkilerden Uzak Durmak
Yine bir güvensizlik problemi sonucunda meydana gelen bir diğer davranış şekli de mümkün mertebe uzun vadeli ilişkilerden kaçınmaktır. Bu sayede çocukluğunda yaşadığı kaybetme korkusunu tekrar yaşamayacağını düşünen kişi, bağlanma sorunu yaşamaktadır.
Özellikle ilişkilerde karşı tarafı önemsememe, ilgisiz bırakarak karşı tarafın da ilgisinden kendini mahrum bırakmaya çalışma şeklinde görülen davranışların sebebi, ilişkiyi ciddi bir seviyeye taşımaktan korkma içgüdüsünden kaynaklanır. Ciddi bir ilişki içinde bulunduğu partnerine daha çok bağlanmış olacak ve böylece terk edildiğinde hissedeceği acı da daha fazla olacaktır. Bu yüzden genellikle uzun vadeli ve ciddi ilişkilerden kaçınma davranışına sıklıkla rastlanmaktadır.
7. İnsanların Sadakatinden Sürekli Şüphe Duymak
Terk edilme korkusu yaşayan insanlarda görülen bir diğer davranış da karşı tarafın sadakatinden bir türlü emin olamama ve sıklıkla bundan şüphe duymaktır. Bu sebeple ilişki içinde olduğu partnerinden sürekli güvence almak isterler. Bu da ilişkinin yıpranmasına sebep olacağı için daha çok üzülmelerine neden olmaktadır. Genellikle benlik saygısı konusunda mahrum kalmış olan insanlarda görülen bu davranış, tedavi edilmediği takdirde pek çok psikolojik rahatsızlığın da kapılarını aralayacaktır.