Dünyadaki tarihe yön veren beş büyük kadın, yaşadıkları devletlerde hüküm ve söz sahibi olmayı başarmışlardır. Peki, bu beş önemli kadın kimdir? Tarihe yön veren beş büyük kadın kim sırasıyla tanıyalım…
1) Tomris Hatun (Saka Hükümdarı)
Sakalara önderlik eden kadın hükümdar Tomris Hatun M.Ö 6 yüzyılda yaşamış olup, tarihe yön veren beş büyük kadın arasındadır. Devrinde Sakalar ile Persler arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. İki ordu arasında yapılan savaş esnasında Pers İmparatoru Büyük Kiros, kurduğu bir tuzakla Tomris Hatun’un oğlunu öldürmüştür.
Oğlunu çok seven Tomris Hatun, bu ölüm üzerine tarihe geçen büyük yeminini eder “Kana susamış İmparator Kiros!!! Sen benim oğlumu mertlikle değil, içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Güneşe yemin ederim ki bende seni kana doyuracağım”
Bu yemin ile savaşın seyri değişir ve Sakalar büyük bir galibiyete erişir. Pers İmparatoru Büyük Kiros öldürülür. Bir gün önce ettiği yeminini tutan Tomris Hatun, Kiros’un kafasını kanla dolu bir fıçının içine atarak şu sözleri söylemiş ve tarihe yön veren beş büyük kadın arasında anılmaya başlamıştır;
“Hayat boyu kan içmeye doymadın, işte şimdi seni kanla doyuruyorum”
2) Kleopatra (Antik Mısır Kraliçesi)
M.Ö 69 ve M.Ö 30 yılları arasında yaşam süren Kleopatra, dillere destan bir güzelliğe sahip olan bir kadın ve Antik Mısır’ın son Helenistik Kraliçesidir.
Kleopatra, babasının ölümü üzerine erkek kardeşi ile beraber Mısır’ı yönetmeye başlamıştır. O dönemde Mısır’a egemen olan Yunanlar, Mısır toplumu ile karışmamak için kendi içlerinde evlenirlerdi. Bu nedenle Kleopatra’nın kardeşi ile evlendiği ileri sürülmüştür. İlerleyen yıllarda kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırılarak sürgüne yollanan Kleopatra, tekrar iktidarı ele geçirebilmek için bir halı içerisinde Sezar’ın sarayına girer ve büyük Sezarı kendine aşık eder. Roma desteği ile Mısır egemenliğini tekrar ele geçiren Kleopatra’nın kardeşi ise ülkeden kaçarken Nil sularında boğulmuştur.
Tarihe yön veren beş büyük kadın arasındaki Kleopatra, diğer kardeşi ile evlenmiş ve Sezarion adını verdiği bir çocuk doğurmuştur. Ancak bu çocuğun babası kardeşi mi yoksa Sezar mıdır bilinmez. MÖ 44 yılında, ikinci kocasının da ölümü üzerine Kleopatra, Mısır’ı oğlu ile birlikte yönetmeye başlamıştır.
Sezar’ın ölümünden sonra Roma İmparatorluğu ise, Octavian ve Marcus Antonius arasında ikiye ayrılmıştır. Roma’nın doğusuna hükmeden Marcus, Kleopatra’ya aşık olur. Kleopatra’nın, Marcus’tan “Alexander Helios” ve “Cleopatra Selene” adlı ikizleri olur.
Marcus ile Octavius arasındaki savaşta kaçmak zorunda kalan Kelopatra’nın, 39 yaşındayken kendisini bir kobraya sokturduğu ve böylece intihar ettiği rivayet edilse de, zehir içerek öldüğü görüşü baskındır.
3) Tarihe Yön Veren Beş Büyük Kadın: Hürrem Sultan (Osmanlı Devletinin Valide Sultanı)
16. Yüzyılda dünyaya hükmeden Osmanlı Devletinde gücü ile ön plana çıkan ve döneminde muhteşem yüzyılı yaşama şansını elde eden Hürrem Sultan, 1502 ve 1558 yılları arasında yaşamıştır. Tarihe yön veren beş büyük kadın arasında olan Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman’ın nikahlı eşidir. Cariye olarak saraya gelen Hürrem Sultan, bütün tabuları yıkarak (Hürrem Sultan’a kadar cariye olarak saraya gelen kadınlara nikah kıyılmazdı) Osmanlı Padişahı ile evlenmiştir.
Osmanlı saltanatına beş şehzade doğuran Hürrem Sultan, “Haseki Sultan” olmayı da başarmıştır. Sultan Süleyman’a duyduğu aşkı, keskin zekası ve cephede olan padişaha yazdığı aşk şiirleri ile, koca cihan hükümdarı Muhteşem Süleyman’ı kendine aşık eden Hürrem Sultan, siyasette ve devlet yönetiminde hem açıktan hem de gizli entrikalarla “Osmanlı’da kadınlar saltanatını” başlatmıştır.
600 yıllık Osmanlı saltanatının gördüğü en güçlü kadın karakter olan Hürrem Sultan’ın, Sadrazam İbrahim Paşa ve Şehzade Mustafa’nın idamı, damadı Rüstem Paşa’nın sadrazam olması gibi pek çok olayda etkisinin olduğu tarihçiler tarafından genel kabul görmektedir.
1558 yılında Kanuni Sultan Süleyman’dan önce hayata gözlerini yuman Hürrem Sultan, Süleymaniye Camii avlusuna defnedilmiştir. Osmanlıda kadının yükselişi Hürrem Sultan yazımızı okumak için tıklayınız.
4) I. Elizabeth (İngiltere Kraliçesi)
1533 yılında dünyaya gelen I.Elizabeth, 1558 ve 1603 yılları arasında tam 45 yıl İngiltere Kraliçesi olarak hüküm sürmüştür. Yine I.Elizabeth İrlanda’nın ve de sembolik olarak Fransa’nın da kraliçesi olarak kabul ediliyordu. 16. yüzyıl boyunca İngiltere’yi yöneten Tudor hanedanının son üyesi olan I. Elizabeth, yaşamı boyunca hiç evlenmediğinden dolayı “Bakire Kraliçe” olarak da anılmıştır.
Tarihe yön veren beş büyük kadın arasında yer alan Elizabeth, çok beyaz tenli doğması nedeniyle hayalet olduğu öne sürülerek öldürülmek istenmiştir. Ancak annesi buna engel olmuştur. Tahta geçtikten sonra birçok çalkantılı olayla karşılaşan I. Elizabeth, büyük rakiplerine karşı güçlü müttefiklere gereksinim duysa da istemediği biri ile evlenmeyi reddetmiştir. Kraliçe Elizabeth’in aklında çocukluk aşkı olan Robert Dudley’in bulunduğu iddia edilmiştir. 1603 yılında öldüğünde elinde Robert Dudley tarafından yazılan mektubun olduğu rivayet edilir.
5) II. Katerina (Rus Çariçesi)
Çariçe II. Katerina ya da Büyük Katerina, 1729 yılında doğmuş ve 1762 yılında taç giymiştir. Ölümü olan 1796 yılına kadar tam 34 yıl hüküm süren Katerina, 18. yüzyıl Rusyası’na damgasını vurmuş ve çok geniş toprakları Çarlık Rusya’sına katmıştır.
Prusya’nın Stettin kentinde (günümüzde Polonya’ya bağlı) dünyaya gelen Katerina’nın, doğduğu zamanki ismi Sophie Augusta Frederike idi. Babası Prusya’ya bağlı olan Zerbst bölgesinin prensi ve Prusya ordusunun bir genaraliydi. Sophie’nin kuzenleri olan III. Gustav ve XIII. Karl, daha sonradan İsveç kralı olmuşlardır.
Sophie, 1744 yılında Çar Büyük Petro’nun torunu olan Dük Peter ile evlenmiştir. Sophie evlilikten sonra Ortodoks dinine geçmiş ve Katerina Aleksievna adını almıştır. Katerina’nın kocası Peter, teyzesi olan I. Elizaveta’nın ölümünden sonra 5 Ocak 1762 tarihinde, III. Petro olarak Rus tahtına çıkmıştır. Ancak III. Petro’nun çarlığı uzun sürmemiş ve 28 Haziran 1762’de muhafız alayı isyan ederek III. Petro’yu tahttan indirmiş ve yerine Katerina, Rusya çariçesi olarak ilan edilmiştir.
Katerina’nın çariçeliği esnasında, Novorusya, Belarus, Kırım, Litvanya, Ukrayna ve Kurşas yani Letonya Rusya topraklarına katılmıştır. Lehistan’da parçalanarak Rusya, Prusya ve Avusturya arasında paylaşılmıştır. Döneminde 1768 ile 1774 yılları arası Osmanlı – Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması ile 1787 ile 1792 yılları arası Osmanlı – Rus Savaşı ve Yaş Antlaşması gerçekleşmiştir. Bu anlaşmalar ile Kırım’ın Rusya topraklarına katılması, Osmanlı devleti tarafından da kabul edilmek zorunda kalmıştır.
Tarihe yön veren beş büyük kadın arasındaki II. Katerina çapkınlığı ile ünlüdür. Tahta çıkmasından sonra çok sayıda erkek arkadaşı olmuştur. Kocası III. Petro ile evliliği döneminde de hem kocasının, hem de kendisinin birçok sevgilisi olduğu tarihçiler tarafından genel kabul görmektedir.