Tanrıça Kibele Kimdir? Tanrıça Kibele Efsanesi Nedir?

Asırlardır süregelen Tanrı-Tanrıça söylemleri

Asırlardır süregelen Tanrı-Tanrıça söylemleri adeta mitoloji harikası. Kibele de bu tanrıçalardan biri. Bereket tanrıçası olarak da bilinen Tanrıça Kibele kimdir? Heykeli nerededir? İşte, sizi bilgiye doyuracak detaylar!

Tanrıça Kibele Kimdir?

Tanrıça Kibele ve ya Tanrıça Kybele Tanrıların Anası anlamında kullanılan bir isimdir. Anadolu’da yer alan Ana Tanrıça Kibele inancı pek çok ilk dönem dinlerine esin kaynağı olmuştur. Antik Mısır kültüründe yer alan İsis ve Yunan mitolojisinde yer alan Artemis bunların en bilinenleridir.

Ana tanrıça inanışı Anadolu ve çevresinde M.Ö. 6500-7000’lere dayanmaktadır. Çok tanrılı inanışın egemen olduğu bu topraklarda bütün tanrıların anası olan bir figür şüphesiz ki çok önemlidir. Doğurganlığın ve bereketin simgesi olan bu figür oldukça sık kullanılmıştır.

Arkeolojik çalışmalar ana tanrıça kültünün kaynağı Frigya Medeniyeti ve Friglerin bereket tanrıçası Kibele’ye kadar dayandırmaktadır. Oldukça önemli olan bu bulgular Anadolu’nun inanç tarihi bakımından pek çok medeniyete örnek olduğunu gösterir.

Tanrıça Kibele Neyi Temsil Eder?

O zaman Tanrıça Kibele kimdir, sorusunu cevapladığımıza göre Tanrıça Kibele neyi temsil eder, bu konuyu inceleyelim. Tanrıça Kibele yukarıda belirttiğimiz gibi bereket tanrıçasıdır. Bilindik Kibele ya da Kybele heykeli sayesinde bu yorumu yapabilmekteyiz.

Tüm hayatları tarıma dayalı olan toplumlarda bolluk ve bereket en önemli kavramlardandır. Bundan dolayı da Kibele en önemli tanrı figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bereket kavramı ise kadına has bir özellik olan doğurganlık ile temsil edilir.   

Bilindik Tanrıça Kibele heykeli incelendiği zaman iri bir kadın figürü çizilerek doğurganlık yani bereket sembolize edilmektedir. Ayrıca bacaklarının arasında yer alan bebeğin kafa kısmı ile bu desteklenir. Kibele’nin yanında yer alan iki hayvan ise leopardır. Leopar hayvanların kraliçesidir ve sonsuz özgürlüğü gösteren bir semboldür.

Tanrıça Kibele Heykeli Nerede?

Tanrıça Kibele heykeli nerede sorusunun cevabını kesin olarak vermek ne yazık ki mümkün değildir. Çünkü Anadolu’nun dört bir tarafında bulunan Kibele heykelleri bu soruya kesin cevap vermeyi zorlaştırıyor.Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz Tanrıça Kibele heykeli dışında farklı figürlerde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin son olarak 2017 yılında Ordu’da bulunan 2100 yıllık Kybele Tanrıça heykeli daha zarif bir kadın görünümü sergilemektedir. Burada kendisine leopar yerine aslan eşlik etmektedir.

Genellikle yüksek zirvelerde yer alan Tanrıça Kibele heykelleri sergilendikleri müzelerde oldukça yoğun ilgi görmektedir. Özellikle Frig vadisi olarak anılan Eskişehir, Kütahya, Afyon, Ankara civarında yapılan kazılarda ortaya çıkan heykeller günümüzde hala ziyaretçi potansiyeli yüksek olan yerlerdir.

Tanrıça Kibele Efsanesi

Tanrıça Kibele oldukça önemli bir figür olduğu için bugüne kadar onun hakkında pek çok efsane anlatılmıştır. Bunlardan en çok ilgi çekeni Bereket Tanrısı Kibele efsanesi olarak da bilinen Kibele ve Attis’in öyküsüdür.

Kibele tanrıça olarak tapınağının hizmetlisi olan ölümlü Attis’e aşık olmuştur. Attis’de Kibele’ye karşı aynı duyguları beslemektedir. Fakat Kibele biricik aşkını çok kıskandığı için ondan bekaret yemini etmesini ister. Attis de bu yemini eder.

Fakat Attis günün birinde ölümlü bir kıza aşık olur ve Kibele’ye verdiği sözü unutur. Attis bu kızla evlenmeye karar ve düğünleri yapılacaktır. Ancak düğünün davetsiz bir misafiri vardır; Kibele. Attis, Kibele’yi karşısında görünce ona verdiği sözü hatırlar ve kahrolur.Attis bu üzüntüye daha fazla dayanamaz ve cinsel organını keser ve kanlar içerisinde yerde kıvranır.

Kibele biricik aşkının bu şekilde acı çekmesine dayanamaz ve onu bir çam ağacına dönüştürür. O günden sonra çam ağaçları dört mevsim yeşil kalır ve çam kozalağı Attis’in sembolü haline gelir.Tanrıça Kibele efsanesi olarak da bilinen bu efsane dilden dile anlatılarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

Tanrıça Kibele’nin Günümüz Diline Etkisi

Tanrıça Kibele başlığının başında da belirttiğimiz gibi pek çok dini ve dolayısı ile dilleri de etkisi altına almıştır. Özellikle kullandığımız dile 9000 yıl öncesinden etki edebilmesi oldukça önemli bir konudur.

Örneğin Kibele Sibel isminin ilk halidir. Türk Kültürü de diğer medeniyetler Ana Tanrıça inanışından etkilenmiş bir kültürdür. Türk Kültürü içerisinde Ana Tanrıça figürünün ismi Kibele’nin biraz daha farklı olan hali Sibel’dir. Günümüzde de sıkça kullanılan bu ismin kökeni Kibele’ye kadar gitmektedir.

Ayrıca Kibele, İslamiyet öncesi ve sonrası Arap Medeniyeti üzerinde de derin etkiler bırakmıştır. Örneğin İslamiyet öncesi çoktanrılı dine inanan Arapların baş tanrısı Hübel’dir. Bu isimde Türklerde olduğu gibi Kibele’den gelmektedir.

Bunun yanında İslamiyet sonrası Kybele ve Kabe kavramları da birbiri ile ilişkilidir. Ana Tanrıça Kibele’ye yapılan ibadetler Kybela denilen tapınaklarda yapılmakta idi. Müslümanların Kabe’ye yönelmelerini belirten Kıble sözcüğünün temeli buradan gelmektedir.