Dünya üzerinde en çok bilinen ve ziyaret edilen yapılar arasında yer alan Taç Mahal hikayesi ile de çok merak edilmektedir. Ölümsüz bir sevginin taşlaşmış sembolü olarak kabul edilen bu yapıt için de derin izler taşımaktadır. Dünya mirası arasında yer alan yapıt birçok aşığın ziyaret etmek isteği yerlerden birisidir.
Bir Şah’ın eşine duyduğu büyük aşkın günümüze kadar gelen kanıtıdır. Genç yaşta hayatını kaybeden eşini defnetmek amacı ile türbe gibi inşa ettirmiştir. İnşaat sırasında farklı ülkelerden gelen büyük ustalar çalışmış ve günümüze kadar ulaşan eşsiz bu yapıyı inşa etmişlerdir.
Taç Mahal Nerededir?
Evrensel mimarinin başyapıtlarından biri olarak Hindistan’ın Agra kentinde yer alır. 1631 ile 1654 yılları arasında inşa edilen bu şaheser, anıt mezar olarak İslam mimarisinin de en önemli eserlerinden biri olarak genel kabul görür.
Taç Mahal Niçin Yapılmıştır?
Tarihsel dönem içerisinde önemli bir hükümdarlık olan Babür İmparatorluğu’nun 5. Büyük hükümdarı olan Şah Cihan tarafından yaptırılmıştır. Bu eser ana itibariyle bir türbe olan kompleks bir yapıdır. Şah Cihan, büyük bir aşk ile bağlı olduğu eşi Ercümend Banu Begüm’ün 1631 yılında genç yaşta ölümü üzerine yaptırmıştır.
Bu yapıt, Babür İmparatorluğu’nun başkenti olan Agra’da Yamuna Nehri kıyısında inşa ettirilmiştir. Bu eşsiz başyapıt içerisinde Mümtaz Mahal (Ercümend Banu Begüm) ile 1666 yılında hayata gözlerini yuman hükümdar Şah Cihan’ın mezarları da bulunur. Şah Cihan tarafından eşine dünyanın kraliçesi anlamında Mümtaz Mahal lakabı verilmiştir. Taç Mahal hikayesi bu incelikle dilden dile yayılmıştır.
Dillere Destan Bir Sevginin Anıtlaşmış Hali Taç Mahal Hikayesi
Bu başyapıt, Şah Cihan’ın eşi Ercümend Banu Begüm’e duyduğu büyük sevginin anıtlaşmış halini gözler önüne sermektedir. Şah Cihan döneminde gücünün zirvesinde olan Babür Hükümdarlığının da kudretini ve ihtişamını temsil eder.
Şah Cihan ile evlenerek Mümtaz Mahal olarak anılmaya başlayan Ercümend Banu Begüm, on dördüncü çocuğunu doğurduğu esnada 1631 senesinde henüz kırk yaşına girmeden hayatını kaybetmiştir. Şah Cihan ile Mümtaz Mahal arasındaki dillere destan sevginin hatırasını Şah, bu görkemli anıtsal mezarı yaptırarak unutulmaz kılmıştır.
1983 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmiştir. Hindistan’ın en önemli turistik yapılarından biri olarak her sene milyonlarca insan tarafından ziyaret edilir.
Taç Mahal’in Mimarisi ve Taç Mahal Hikayesi
Bu başyapıt, kusursuz bir simetri içinde inşa edilmiş konuk evi ve cami ile birlikte anıtsal bir giriş kapısını da bünyesinde barındırır. 1631 yılında planlaması yapılarak inşasına başlanan şaheser niteliğindeki yapı ancak 1654 yılında tamamlanabilmiştir.
Taç Mahal’in baş mimarı hakkında farklı görüş ve iddialar ileri sürülmüştür. Bu kapsamda Osmanlı mimarlarından Mehmet İsa Efendi, Venedikli mimar Jeromino Veroneo ve Fransız mimar Augistin isimli mimarlar baş mimar olarak anılmış.
Ama 17. yüzyıldan kalan ve 1930’larda bulunan ‘Divan-ı Mühendis’ isimli el yazması eserde Lutfullah Mühendis el- Lahuri babası olan Üstad Ahmed’in bu önemli eserin mimarı olduğundan bahsetmiştir. Bu nedenle Taç Mahal’in esas mimarı olarak Üstad Ahmed kabul edilmeye başlanmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=8RY0K4UN2QA
Yine bu eserin inşasında Şah Cihan, birçok mimar ve ustadan oluşan bir heyet kurmuştur. Bu bağlamda Hintli yerel ustalar kadar Osmanlı, İran ve Suriyeli usta ve sanatkarlar da yapının inşasında görev almıştır. Elde edilen bilgilere göre Buhara’dan kakma ustası, Bağdat’tan Hattat, Semerkand’dan minare ustası, İstanbul’dan Kubbe ustası, Şiraz’dan çizim ustası, Kandahar’dan taş ustası sadece bu binanın yapımı için getirilmiştir. Taç Mahal hikayesi için sanatlarını konuşturmuşlardır.
Taç Mahal Hikayesi Beyaz Mermerden Bir Başyapıta Dönüştü
Taç Mahal’i bu denli büyük bir eser haline getiren en önemli özellikler arasında kusursuz mimarisi kadar yapımında ince mavi damarlara sahip beyaz mermer kullanılması da öne çıkar. Yapının 82 metre yüksekliğe ulaşan kubbesinin Mimar İsmail Efendi tarafından yapıldığı söylenir. Yapıdaki hat yazılarının ise Hattat Settar Efendi tarafından yazıldığı kabul edilir.
Türbenin dört minaresi de beyaz mermerden yapılmıştır. Kubbe üzerinden altın bir alem bulunur. Türbenin inşasında yirmi bin işçinin yirmi iki yıl çalıştığı bilgileri de kaynaklarda yer alır.
Yapının 33 metre yüksekliğe ulaşan Taç kapıları ile birlikte sedef, firuze ve akik gömülü duvarları bulunur. Ayrıca 50 adet büyük inci, 142 yakut, 625 pırlanta ve 42 zümrüt ile süslenmiştir.
https://www.youtube.com/watch?v=BE1BGAbTGWo
Mümtaz Mahal ile Şah Cihan’ın lahitleri en alt katta olsa da sandukaları üst katta, kubbe altında yer alır.
Dünyanın yedi harikası arasındadır. Hindistan denildiğinde ilk akla gelen yapı konumunda bulunan Taç Mahal hikayesi ve ihtişamı ile gerçekten görenleri kendisine hayran bırakan son derece özel bir yapıdır. Hindistan’da yer alan bu başyapıtı Cuma günleri hariç diğer tüm günler ziyaret edebilirsiniz. Taç Mahal içerisinde fotoğraf ve video çekmek yasak değildir. Ancak Şah Cihan ve Mümtaz Mahal’in sandukalarının olduğu kubbeli bölümde fotoğraf ve video çekimine izin verilmediğini de son olarak hatırlatalım.