Sfumato Tekniği, 15.yüzyılda yağlıboyanın keşfedilmesi sonrasında ortaya çıkan bir teknik. Bu teknik, ressamların eserlerinde yeni bir dönem açmayı sağladı. Peki, resim sanatında oldukça önemli olan Sfumato nedir? Sfumato tekniği neyi sağlar? Sfumato tekniğini kullanan ünlü sanatçılar kimlerdir? Sfumato tekniği özellikleri nelerdir, Sfumato nasıl uygulanır? İşte, bir resim yapma tekniği olan Sfumato hakkında merak edilenler…
Sfumato Nedir?
Sfumato kelimesi, İtalyanca olan “Fuma” yani duman kelimesinden türetilmiştir. Telaffuzu ise “Sfoo-mah-toe” olarak yapılmaktadır. Bu kelime, resim sanatında kullanılan bir tekniğe verilmiştir. Sanat tarihçileri, tonların birbirinin içinde yumuşak bir etki yaratmak amacıyla eritilmesi yönteminin kullanıldığı resimleri bu teknik adı altında incelemektedir.
Sfumato Tekniği Nedir?
Sfumato Tekniği, Rönesans dönemi içinde kullanılmış olan dört kanonik resim modları arasında yer almaktadır. Diğer üç resim modları ise; Chiaroscuro, Unione ve Cangiante’dir. Bu teknik, tonların birbiri içinde eritilmesini ve böylelikle daha yumuşak geçişler yapılmasını sağlamaktadır. Sfumato tekniğinin sayesinde 15.yüzyılda keskin geçişli resimlerde yumuşaklık sağlanmıştır. Sfumato bir anlamda; renklerin duman gibi havaya karışmasıdır.
Sfumato Tekniğini Kim Buldu? Sfumato Tekniği İlk Hangi Eserde Kullanılmıştır?
Sfumato Tekniği ilk olarak ünlü ressam Leonardo Da Vinci tarafından kullanılmıştır. Bu teknik, Da Vinci‘nin ilk eserlerinden itibaren görülmektedir. Ancak Leonardo Da Vinci’nin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en ünlü eseri Mona Lisa’dır ve Mona Lisa tablosunda da Sfumato kullanılmıştır.
Sfumato Tekniği Neyi Sağlar? Resimde Sfumato Nedir?
Sfumato nedir, sfumato tekniğinin yararı nedir denildiğinde, akla ilk gelmesi gereken; resim sanatında keskin geçişlerin yumuşak bir hal olmasıdır. Bu teknik sayesinde resimler daha gerçekçi, daha canlı ve daha iyi tasvir edilir bir hal almaktadır.
Leonardo Da Vinci’nin Sfumato Tekniği sayesinde resimlerdeki keskin ana hatlar yok edilmekte ve gerçekçi bir geçiş sağlanmaktadır. Çünkü karanlık alanlardan açık alanlara, açık alanlardan kapalı alanlara ufak fırça darbeleriyle yumuşaklık sağlanmaktadır. Bu da, rengin ve ışığın tasvirini puslu yapmaktadır.
Leonardo Da Vinci ve Sfumato Tekniği
Ünlü Mona Lisa tablosu ile tanınan Leonardo Da Vinci kendi tekniği olan Sfumato ile de bilinmektedir. İlk kez Da Vinci tarafından kullanılan bu resim tekniği, ileride başka ressamlar tarafından da kullanılmıştır. Leonardo Da Vinci’nin eserleri incelendiğinde bu tekniğin daha çok aydınlık alanlardan karanlık alanlara geçişte kullanıldığı görülmektedir.
1 – Leonardo Da Vinci’nin Müjde Eseri ve Sfumato
Leonardo Da Vinci’nin eserlerinden olan Müjde yani The Annunciation, Sfumato tekniğinin kullanıldığı eserlerden biridir. 1475 tarihli Da Vinci’nin bu eserinde hem Meryem hem de İsa’nın geleceğini haber veren meleği tasvir etmiştir. Bu tabloya bakıldığında, sfumato tekniğinin aydınlık alanlardan karanlık alanlara geçişlerde kullanıldığı görülmektedir.
Müjde tablosunda, antik yapılar ile figürlerin arkasındaki manzarada sis bulutu görünümündeki alan sfumatonun göstergesidir.
2 – Leonardo Da Vinci’nin Ginevra de Benci’nin Portresi Tablosu ve Sfumato
1475 tarihli olan Leonardo Da Vinci’nin Ginevra de Benci’nin Portresi yani Portrait of Ginevra de Benci tablosunda da sfumato Tekniği göze çarpmaktadır. Çünkü bu tabloda gözleri, tabloya bakan kişiye kayıtsız bir şekilde bakan Benci ailesi kadınlardan biri ve kadının arkasında gittikçe silikleşen bir manzara yer almaktadır.
3 – Leonardo Da Vinci’nin Kayalıklar Bakiresi Tablosu ve Sfumato Tekniği
Leonardo Da Vinci’nin 1486 yılında yaptığı Kayalıklar Bakiresi yani Virgin Of The Rocks tablosunda dört dini figür olarak; haberci melek Cebrail, İsa, Vaftizci Yahya ve Meryem Ana tasvir edilmiştir. Bu dini figürlerin arkasında yer alan kayalıklar gitgide renk değişimine uğramaktadır. Bu da sfumato örneklerinden biridir.
4 – Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği Tablosu ve Sfumato
Leonardo Da Vinci’nin en bilinen eserlerinden bir tanesi de Son Akşam Yemeği yani The Last Supper tablosudur. Bu tabloda Da sfumato tekniği en iyi şekilde göze çarpmaktadır. Bu tablo, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi öncesindeki son aksam yemeğini tasvir etmektedir. Çizgisel perspektifin kullanıldığı Son Akşam Yemeği eserinde sfumato tekniğinin sayesinde tablonun arka planında yumuşak renk geçişleri ile gölgelenmeler sağlanmıştır.
5 – Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa Tablosu ve Sfumato
Sfumato Tekniği Mona Lisa yani La Gioconda tablosunda en iyi ve en gelişmiş haliyle göze çarpmaktadır. Çünkü bu tablodaki Mona Lisa, tabloya bakan kişiye yarı gülümser bir yüz ifadesiyle bakarken sevgiyi ve şefkati yansıtmaktadır. Bu teknik sayesinde Mona Lisa’nın yüzü gerçeğe daha yakın ve canlı olarak tasvir edilmiştir. Ayrıca bu tabloda kullanılan Sfumato sayesinde dünyanın en ünlü , en gizemli tablolarından biri olmuştur.
Sfumato Tekniği Özellikleri Nelerdir?
https://www.youtube.com/watch?v=EWeKROCVyXUSfumato, Leonardo Da Vinci’yi diğer pek çok ressamdan ayıran ve 15.yüzyılda yağlı boya sanatına farklı bir soluk getiren tekniktir. Genel hatlarıyla Sfumato tekniği özellikleri ise şunlardır:
Tabloda pus hissini oluştururGölgeli bir görüntünün oluşmasını sağlarKompozisyon merkezini vurgulamak için kullanılırSfumatonun bulanıklık oluşturması sayesinde tablodaki asıl nesne ön plana çıkarRenk ve ton geçişlerinde sınırı ortadan kaldırırDaha etkileyici görüntünün oluşmasını sağlar
Bonus: Mona Lisa Tablosunun Gizemi Nedir?
Dünyaca ünlü Mona Lisa tablosu, en az Son Akşam Yemeği tablosu kadar Leonardo Da Vinci’nin en ünlü eserlerinden biridir. Çünkü Mona Lisa tablosuna ait gizemler hala çözülmüş değildir. Sfumato özellikleri açısından en gelişmiş tablo da Mona Lisa’dır.
Günümüze kadar Mona Lisa tablosu hakkında onlarca görüş ortaya atılmıştır. Kimi sanat tarihçileri ve sanat yorumcuları, Mona Lisa’nın kadın hali olduğunu, kimileri ise Mona Lisa’nın Da Vinci’nin aşık olduğu kadın olduğunu söylemiştir. Ancak bu sır hala gizemini koruyor. Bilinen tek şey ise; bu tablonun sfumato tekniğinin ustaca kullanılması sayesinde diğer eserlerden ayrılıyor ve oldukça gerçekçi bir duruşla sergileniyor olması…