Doğum, her anne ve baba adayının sabırsızlıkla beklediği ve birçok önemli kararı da beraberinde aldığı çok önemli bir olaydır. Anne adayı doğum şekline genel olarak karar verir. Ancak bazı komplikasyonlar doğrultusunda sezaryen doğum gerçekleştirmek zorunda olunacak durumlar oluşabilmektedir. Ancak yine de doktorların ve genel olarak anne olmuş birçok kadın normal doğum yapmanın çok daha doğru olduğu görüşünde birleşmektedir. Bu yüzden birçok anne adayının kafasında sezaryen doğum mu normal doğum mu tercih edilmelidir sorusu vardır. Şu da unutulmamalıdır ki her iki doğum şeklinin de birbirine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Bebeğin anne karnındaki durumuna göre doğum şekli belirlenmelidir.
Doktor Doğum Şeklini Belirlerken Nelere Dikkat Etmelidir? Sezeryan Doğum Ne Zaman Tercih Edilmelidir?
Anne ve baba adayı için en önemli karar doğum şekline karar vermesidir. Ancak bu konuda doktora çok iş düşmektedir. Genellikle birçok anne adayı çevrenin de etkisi ile normal doğum yerine sezeryan doğum yapmak konusunda ısrar etmektedir. Ancak bu konuda doktorla beraber karşılıklı olarak görüşülmeli ve karar verilmelidir. Doktorun doğum şeklinin hangisi olacağını belirleyebilmesi için hamileliğin 37. haftasını beklemesi gerekmektedir. Buna göre:
Hamileliğin 37. Haftasında bebek, baş gelişi ile gelme konumunda ise,Tahmini doğum ağırlığı 4000 gr.’ın altında seyrediyorsa,Plasenta yukarı konumda yani yerleşim durumu aşağı doğru değilse,Anne adayının vajinal muayene sonucu çatı darlığı yoksa,Anne adayı da normal doğumu tercih ediyor ve ruh hali de buna müsaade ediyorsa normal doğum tercih edilebilir.Sezaryen doğum işleminde ise bebeğin beklenen doğum tarihinden 10-14 gün önce doğum gerçekleştirilir. Bunun sebebi ise doğumun son on gün içinde başlama riskinin artmış olmasından dolayıdır.
Doğum şeklinin avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Normal doğum ve sezaryen doğum avantaj ve dezavantajları vardır. Her iki doğum şeklinde de hem anne adayının hem de bebeğin yararına olacak karar alınarak doğum şekline karar verilmelidir.
Normal doğum vajinal yol ile doğurtma işlemidir ve anne doğum sonrasında birkaç saatte normal hayatına döner ve emzirmeye başlar. Sezaryen doğum ise karın ameliyatıdır. Ana rahmi açılır ve bebek doğurtulur. Narkoz ve ameliyatın tüm risklerini içinde barındırır.Normal doğumda bebeğin soluk alıp vermesi daha kolaydır. Bebek, anne ile kuracağı bağa daha çabuk ulaşır. Sezaryen doğumda bebek doğumun ardından birkaç gün solunum sıkıntısı çekebilir.Normal doğumda da riskler vardır. Normal doğum sırasında bazı komplikasyonlar da oluşabilir.Doğum esnasında bebeğin kalp atışları yavaşlayabilir, oksijensiz kalabilir.
Sezeryan doğum, normal doğuma göre biraz daha sorunludur. Anne ve bebek kısa süre içinde bağ kuramaz. Annenin emzirmeye başlaması, annenin ağızdan beslenmeye başlaması uzun süreleri alır.Anne bir iki gün hastanede kalma riskini alır.Normal doğum sırasında, doğum esnasında yırtıklar oluşabilir. Normal doğumda da sezaryen doğumda da dikiş yerlerinde kan birikmesi, iltihap ya da dikişlerin açılması gibi durumlar görülebilmektedir. Ayrıca normal doğumda dikiş bölgesi için özel bakım gerekir. Anne normal pozisyonda çoğu zaman oturamayabilir. Aynı zamanda dikişlerin düzenli pansuman yapılarak bakımı yapılmalıdır.Normal doğum, sezaryen doğumdan daha sancılı geçer. Bu yüzden anne adayı genellikle sezaryen doğumu tercih edebilmektedir.Sezeryan doğum zamanı bellidir ancak normal doğumda bu zaman belli değildir. Hesaplanan tarihten önce ya da sonra olma olasılığı oldukça yüksektir.
Her iki doğum şekli de birbirine göre avantajlara ve dezavantajlara sahiptir. Önemli olan anne adayının ve bebeğin sağlıklı olması ve bebeğin herhangi bir problem yaşamadan dünyaya gelmesini sağlamaktır.
Sağlıklı ve Rahat Doğum İçin Ne Yapılmalı?
Anne adayı her kadın doğumunun sağlıklı ve rahat olmasını ister. Zaten dokuz ay boyunca çeşitli sıkıntılar ile hamilelik dönemini geçiren anne adayı, doğum sırasında problem yaşamak istemez. Peki, Sağlıklı ve Rahat Doğum İçin Ne Yapılmalı? Anne adayı, sıkıntı yaşamadan doğum yapabilir mi? Kolay doğum için anne adayının yapması gerekenler nelerdir?
Hamile kalındıktan sonra 40 hafta bebeğin doğumu için verilen gün sayısıdır. Ancak bebek bu sürenin sonunda dünyaya gelmediğinde bir problem olduğu düşünülür. Böyle bir durumu yok etmek için doğum tarihine 10 gün daha eklenerek anne adayının telaşa kapılmaması sağlanır. Yani 40 hafta + 10 gün sağlıklı doğum için uygundur. Bazı durumlarda doğum sancısı gecikebilir. Böyle bir durumda suni sancı verilerek bebeğin doğması sağlanır. Bu da rahat doğum yapma konusunda dezavantajdır. Fakat çocuk sağlığı için gerekli bir uygulamadır. Bazı anne adayları doğum yaklaştıkça sakinliğini kaybetmeye başlar. Böyle bir durumda anne tarafından sakinliğin kontrol altına alınabilmesi çok önemlidir.Doğumun gerçekleşmesi için doğum hormonunun salgılanması gerekir. Bu durum ise doğum sancısının artmasına imkan tanır ve bebeğin doğumunun gerçekleşeceği anlamına gelmektedir.
Anne Adayı Doğum Sancısı Sırasında Neler Yaşar?
Hemen her anne adayı doğum sancısı yaşadığı sırada gözlerden uzak olmayı tercih eder. Bekleme salonu yerine gözlerden uzak durmak önem kazanır. Bu yüzden doğum başlamadan önce hastanede kalınacak odayı hazırlatmak gerekir. Doğum sancısı sırasında anne adayının serviksi 3 ile 10 santim arasında açılma gösterir. Bazı durumlarda bazı anne adaylarının durumunda farklılık görülür. Yani doğum öncesi üç saat içinde serviks istenilen boyutta açılsa bile bazen uzun süre geçmesine rağmen doğum gerçekleşmeyebilir. Bu durum korkulu anların yaşanmasına neden olsa da vücut adrenalin salgılamaya başlayacağından doğum daha kolay gerçekleşecektir.
Bazı anne adayları doğum sancısı çekerken bağırmaktan çekinir. Ancak bu kaçınılmaz bir durumdur ve anne adayının rahatlamasını sağlar. Doğru şekilde yapacağınız nefes egzersizleri ile doğum acısını biraz daha minimuma indirebilirsiniz. Doğum sırasında anne adayı bağırmasının hiçbir yanlış tarafı yoktur. Çünkü doğum sırasında nabız artacak ve nabız artışı ile birlikte doğum sancısı da düzene girecektir.