Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen suçlardan biri olan Şantaj suçu hakkında merak edilenlerin hepsini bu yazımızda sizler için bir araya getirdik. Şantaj suçu nedir? Şantaj nasıl işlenir, cezası ne kadardır? Şantaj nedeniyle tazminat davası açılabilir mi?
Şantaj Suçu Nedir?
Şantaj suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Hürriyete Karşı Suçlar” başlıklı yedinci bölümünde 107. maddesinde iki fıkra şeklinde düzenlenmiştir. Kanun maddesi şu hükümleri içermektedir;
“(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur”
Madde düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere şantaj, hakkı olan ya da yükümlü olduğu bir şeyi yapacağını ya da yapmayacağını ifade ederek, o kişiden kanuna aykırı ya da yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya veya haksız çıkar sağlamaya zorlama şeklinde işlenebilir.
Yine şantaj suçu, kendisine ya da başkasına yarar sağlama amacı ile bir kişinin şeref ya da saygınlığına zarar verecek hususların açıklanacağı ya da isnat edileceği tehdidi ile de işlenebilir.
Yani şantaj suçu iki farklı şekilde işlenebilir. Örneğin, herhangi bir suç işleyen bir kişiye, bunu bilen bir başkasının gelipte para vermezse polise şikayet edeceğini söylemesi ile şantaj suçu (TCK 107/1) işlenebileceği gibi bir kişiye ait özel resimlerin sosyal medyada paylaşılacağı tehdidi ile para istenmesi de şantaj suçunu (TCK 107/2) oluşturur.
Yine belirtelim ki şantaj suçunun işlenmiş olarak sayılması için zorlama eylemi yeterlidir. Ayrıca söz konusu kişinin yani mağdurun kendisinden istenileni yapmış olması aranmaz.
Şantaj Suçu Şikayete Bağlı mıdır?
Şantaj suçundan soruşturma ya da kovuşturma yapılabilmesi için suçtan zarar gören kişinin şikayetçi olmasına gerek yoktur. Bu suçtan soruşturma, Cumhuriyet savcılığı tarafından suçun işlenmesinin öğrenilmesi ile re’sen yani kendiliğinden başlar. Bu anlamıyla başta şikayetçi olan mağdurun sonradan şikayetten vazgeçmesinin de, soruşturmanın ya da kovuşturmanın devamına etkisi olmaz.
Şantaj Suçunun Cezası Ne Kadardır?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 107. Maddesinde şantaj suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar da adli para cezası olarak belirlenmiştir. Yani yapılan yargılama sonucu şantaj suçunu işlediği sabit olan kişi için hem belirlenen sınırlar içinde hapis cezasına, hem de para cezasına birlikte hükmedilecektir.
Ceza hukuku sistemimize göre sanık hakkında iki yıldan daha az hapis cezasına hükmedilmesi durumunda, diğer koşulları da oluşmuşsa “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)” kararı verilebilir. Bu anlamda şantaj suçundan iki yıldan daha az hapis cezası alan sanık hakkında da eğer diğer koşullarda oluşmuşsa HAGB kararı verilebilir.
Ceza hukukumuz kapsamında şikayete tabi bazı suçlar uzlaşmaya tabidir. Yani bu suçlar yönünden öncelikle şüpheli ile suçtan zarar gören arasında uzlaşma prosedürü işletilir, eğer taraflar anlaşamazlarsa soruşturmaya devam edilir. Ancak şantaj suçu, şikayete bağlı bir suç değildir ve uzlaşmaya da tabi değildir. Bir başka ifade ile Şantaj suçundan uzlaşma görüşmesi yapılamaz.
Şantaj Suçunda Görevli Mahkeme Hangisidir?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 107. Maddesinde düzenlenen Şantaj suçundan yargılama yapmak görevi ise Asliye Ceza Mahkemesine aittir. Yani savcılık tarafından açılan şantaj suçuna dayalı ceza davalarına bakma görevi suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesinin yetkisi kapsamındadır.
Şantaj Suçunda Tazminat Mümkün müdür?
Şantaja uğrayan kişi, yukarıda açıkladığımız ceza davası sürecinden bağımsız olarak eğer maddi bir zarara uğramışsa maddi tazminat ve uğradığı psikolojik çöküntü nedeniyle de manevi tazminat istemi ile hukuk mahkemesinde ayrıca tazminat davası açabilir.
Ancak hukuk mahkemelerine açılan bu tazminat davalarında, uygulamada ceza davasının sonucu beklenmektedir.