Rosetta taşı, tarihin aslında ne kadar eskiye dayandığını ve güzelliklerle dolu olduğunun en güzel örneklerinden birisidir. Tarih bilimi her geçen gün yeniden aydınlanmamızı ve geçmişe dair yargılarımızın değişmesinde etkili oluyor.
Gerçekleşen savaşlar, işgaller, kimi zaman planlamalar kimi zaman ise tamamen rastlantı sonucu ortaya çıkan birçok tarihi eser vardır. Geçmişten günümüze bir şekilde korunan ve en az eserle günümüze gelen yapıtlar çözümlenmeye devam ediyor.
Dünyanın en çok dilli en eski yapıtı yani Rosetta taşı da bu örneklerden sadece birisidir. Fakat alanında bulunan en değerli yapıtlardan biri olduğunu söylemek mümkün.
Tamamen tesadüf eseri ortaya çıkan ve çözümlenmesi yıllar alan bu taşı özel kılan ne sizce? Aslında içeriği ve gizeminin yanı sıra binlerce yıl korunabilmiş olması sebeplerden sadece birisidir.
Rosetta taşı nedir? Rosetta taşı ne yazıyor? Rosetta taşı ne zaman bulunmuştur gibi soruları merak edenler için işte cevaplar!
1- Rosetta Taşı Nedir? Rosetta Taşı Ne Demek?
Antik Mısır dönemine ait olduğu keşfedilen ve yıllar öncesinde bulunan bir tarihi yapıttır. Yapıtı özel kılan üzerinde kullanılan diller ve bununla birlikte günümüze gelebilmiş olmasıdır.
Mısır tarih sayfalarında ciddi yer kaplayan devlet ve milletlere konu olan bir ülkedir. Sahip oldukları gizemli tarihleri kadar aslında günümüze varan birçok yapıtları da mevcuttur.
Yazılı anıtlar ise bu noktada en çok dikkat çekenlerden birisidir. M.Ö 196 yılında yazıldığı/işlendiği düşünülen Rosetta taşı da bu örneklerden sadece tekidir. El-Reşid yani Rosetta kentinde bulunması da bu adla anılmasına sebep olmuştur.
2- Rosetta Stone Fiziksel Özellikleri Neler?
Eskiden elbette günümüz imkanları yoktu ve çoğu bilgi taş üzerine çivi gibi sivri aletlerle kazınarak oluşturulmaktaydı. Bahsedilen bu taşta onlardan birisidir. Boyutları 112 x 75 ebatlarındadır. Kalınlığı ise 28.4 cm olarak ölçülmüştür.
Dünyanın çok dilli en eski yazıtı olarak adlandırılan Rosetta, üç farklı dil ile kaleme alınmıştır. Taşta 14 satırlık alan Hiyeroglif diline, 32 satırlık alan Demokratik dile ve son olarak 54 satırlık alan ise Yunancaya ayrılmıştır.
Taş yazıldığı yıldan çok sonralarda tesadüf sonucunda ortaya bulunmuştur ve bu sırada bazı kayıplar mevcuttur. Üst kısımlardaki iki köşede ve alt sağ bölümünde parçaları yoktur. Bu da metinlerin tamamlanmasının önüne geçmiştir.
Taşta yer alan Hiyeroglif dil; o zamanın din temsilcileri yani rahiplerine özeldi. Demokratik ise normal halkı-toplumu temsil eden ve kullandığı dildir. Son olarak Yunanca ise tarihte çoğu zaman temsil ettiği idareyi- yönetimi temsil etmektedir.
Üzerine imgeler oluşturulan bu taşın granit ya da siyah bazalttan oluştuğu tahminleri bulunmaktadır. Bu sayede günümüze kadar dayanarak gelmesi de kolaylaşmıştır. Bahsedilen bu taşın ağırlığı ise tam 760 kilogram olarak ölçülmüştür.
3- Rosetta Taşı Nasıl Bulundu?
Rosetta taşı bulunması ve kurtarılması ünlü Fransız komutan Napolyon Bonapart dönemine denk gelmektedir. Fransız ordusunun Mısır ve çevresinde saldırdığı dönemde kazı yapılması amacıyla emir verilmiştir.
Pierre François Bouchard isimli birisi, Nil deltası kapsamında El-Reşid ya da Rosetta olarak adlandırılan kentin sınırlarındaki Aziz Julien limanında taşı bulmuştur.
Rosetta’yı bulan Bouchard aslında Napolyon’un mühendis sınıfındaki bir subayıydı. İlk aşamada bulduğu bu taşın üzerindeki yazıları elbette anlayamadı. Fakat değerli olduğu bir gerçekti.
O sırada hedefleri Julien Sarayını inşa etmek olan askerler tarafından yıkılmış ve harabe haldeki bir duvardan Rosetta taşı çıkarıldı. Daha sonra taşı bulan askerin komutanı taşın önemi doğrultusunda İskenderiye’ye doğru taşı yollattı.
Taşı taşımak o dönemde kolay olmadığı ve zaman alacağı için kopyası çıkarıldı. Kopyası çıkarılmasına rağmen taş İngiliz General Tomkins Turrer komutasında ele geçirildi.
Fransızların kaybetti bu taş daha sonra İngiltere’de yer alan British Museum/Londra’da gösterilmeye başlandı. Günümüzde hala orada sergilenmektedir.
4- Rosetta Taşı Ne Zaman Bulunmuştur?
Tarihi bilgilerle dolu olan bu taş, milattan önce 196 yılında taşa aktarılmıştır. Fakat gün yüzüne çıkması için yıllarca bulunmayı da beklemiştir.
Bahsedilen bu değerli taşı, milattan sonra 1799 yılında bulunmuştur. Bulunma anı ise daha önce de değinildiği üzere tamamen tesadüfler üzerine kuruludur.
O günden itibaren değeri kavranan bu taş dünya savaşları, doğal afetler dahi birçok durumdan korunarak günümüze kadar muhafaza edilmiştir.
Rosetta Taşı Günümüze Kadar Nasıl Korundu?
Geçmişe dair bilgilerin değişti hatta çoğuna göre sadece bir ‘taş’ olan bu yapıt için ülkeleri karşı karşıya getiren yapıtın günümüze kadar korunmasında çok dikkat edilmiştir.
1799 yılında bulunmuş olması aslında İngiltere iç karışıklıklar dahil iki büyük dünya savaşı görmesine de neden olmuştur.
Dünya Savaşı sırasında özellikle zarar görmesini engellemek için hiçbir zaman açıklanmayan bir alanda iki sene boyunca korunmuş ve saklanmıştır. Savaşların bittiği netleşince ve güvenlik sağlanınca tekrar müzede sergilenmeye başlanmıştır.
5- Rosetta Taşının Önemi Nedir?
Öncelikle Rosetta taşı önemi için söylenebilecek şey; geçmişten günümüze kadar keşfedilmiş, dünyanın en çok dilli en eski yapıtı olması bulunuyor.
2021 itibariyle hala kendisinin yerini tutabilecek kadar eski ve eski olması kadar yüzeyinde birden fazla dil barındıran bir yapıt çıkmamıştır.
Değerli ve farklı olmasının bir diğer sebebi ise günümüzde kullanılmayan Hiyeroglif ve Demokrik gibi gibi farklı alfabeye sahip olmasıdır. Sırf bu yüzden o günün araştırmacıları tarafından çözümlenmesi yıllar almıştır.
Yıllar sonra ortaya çıkan çözümlenmesi ile birlikte aslında Antik Mısır tarihi ve tarihi kazıları sayfaları da böylece başlamıştır. Geçmişe dair daha net, ayrıntılı bilgiler temin edilebilmiştir.
6- Rosetta Taşı Haman ve Kur’an-ı Kerim İlişkisi Nedir?
Bahsedilen taşın bir yandan İslamiyet açısından da Kur’an-ı Kerim’in bir kanıtı olduğu da ortaya koyulduğu düşünülmektedir.
Daha sonra bahsedilecek olmasına rağmen içerik hakkında minik bir bilgi vermek gerekiyor. Bu yaş üzerinde Haman adında kralın çok yakın arkadaşı, yardımcısı bulunmaktadır.
Haman adındaki bu şahıs aynı zamanda inşaat alanında da birçok bilgiye sahiptir. O dönemin inşaat çalışmalarında kralın baş yardımcısı olarak yer almaktadır.
Peki Haman ile Kur’an-ı Kerim ilişkisi nedir diye soracak olursanız, Kassas suresi 38. Ayet:
‘’Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum. Ey Haman, haydi benim için çamur üzerine ateş yak, bana bir kule yap ki, Musa’nın ilahına çıkayım. Ama sanmıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir’’
Şeklinde buyurulmuştur. Sadece Kassas suresinde değil aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’de tam altı farklı yerde Haman ismi geçmektedir.
Aslında bu durum kimi araştırmacılar ve inananlar tarafından Kur’an-ı Kerim’in ve İslamiyet’in bir kanıtı, Allah’ın bir mucizesi olarak adlandırılmaktadır.
Yıllar önce insanlara gönderilen ayetler ile ortaya çıkan Kur’an-ı Kerim’de aslında çoktan bahsedilen Haman isimli bu kişinin varlığına, inanmayanlar (İslamiyet’e inanmayan, diğer dinden kişiler) tarafından ancak 19.yüzyıl itibariyle ulaşılabilmiştir.
7- Rosetta Taşı Hangi Dillerde Bulunmaktadır?
1799 yılında bulunan ve milattan yıllar önce oluşturulmuş Rosetta Taşı, üç farklı dilde kaleme alınmıştır. Bu diller; hiyeroglif, demotik ve yunan dili olmaktadır.
Hiyeroglif dil o dönem rahipler tarafından kullanılmaktaydı. Ancak bulunduğu tarihten yıllar önce alfabeyi kullanan toplumun yok olması zamanla alfabeye dair bilgilerin de azalmasına sebep olmuştur.
Demotik dil yine halk tarafından kullanılan bir dildi. Ancak Antik Mısır tarihinde zamanda bu dilde hakimiyetini yitirerek yaşamını sonlandırmıştır.
Yunan dili günümüze en yakın ve tahmin edilebilir dil olsa da merak edilen kısım elbette diğer iki kısma yönelik olmuştur. Dünyanın çok dilli en eski yazılı anıtı için yıllarca çalışma yapılmıştır.
İngilizce Thomas Young tarafından yazıta ait ilk ipuçları ortaya çıkarıldı. Yazı Mısır’ın kralı V. Ptolemaois Epiphanes hakkında olduğu ortaya koyuldu.
Fakat yine de özellikle hiyeroglif harflerin ne yöne doğru yazıldığı, nasıl hecelenmesi gerektiği ve hatta hangi harfe tekabül ettiği kolay kolay anlaşılmadı.
Yıllar sonra 1820 yılların başında François Champollion tarafından bu dilin hecelerle karışık yapısı çözüldü. Ve tüm metin artık gün yüzüne çıkmış oldu.
8- Rosetta Taşı Ne Yazıyor?
Rosetta Taşı sırrı ortaya çıktıktan sonra doğal olarak yazıda ne anlatıldığı merak konusu oldu. Daha çok bir krala yönelik ortaya atılan övgü ve tarihsel olaylar gün yüzüne çıkmıştı. İşte yazıttan birkaç örnek:
Saltanatta, genç bir hükümdar babasının krallığının varisi olmuştur. O hükümdar ki hükümdarların efendisi, en şanlı, şereflisi, Mısır’ın kurucusudur ve onun dindarlığı tanrılara doğru, zaferleri düşmanların üzerinedir, o insanlığın uygar hayatını geliştirmiş olandır, Otuz Yıl Festivallerinin efendisi, Ptaah kadar yüce, Ra gibi bir kraldır. O aşağı ve yukarı ülkelerin muhteşem hükümdarıdır.
Philopatores’in evladı, Ra’nın zafer bahşettiklerinden olmaya, Ptaah’ın kabul edip onayladıklarından biri, Amon’un yaşayan suretidir. Ra’nın oğlu, Ptolemaios, -sonsuza dek yaşayacak olan, Ptaah’ın sevdiği- dokuzuncu yılında, Aetos oğlu Aetos tanrı Alexander’in rahibi ve tanrı Soteres’in, ve tanrı Adelphoi’in ve tanrı Euergetai’in, ve tanrı Philopatores’in rahibi olduğunda, Xandikos ayının dördünde, Mısırlıların takviminde Mekhir ayının onsekizinci gününde, Diogenes ‘in kızı Areia, Philadelphos’ın kız kardeşi ve karısı, kraliçesi ve Ptolemaios kızı Irene Arsinoe Philopator’un rahibesi oldu.
Orada kahinlerin ve rahiplerin başı ile tanrılığın hükümdar kıyafetini giydirmek için tapınağa girmiş olan ve yelpaze taşıyıcıları ve kutsal yazıcılar ve Memphis’in kralıyla tanışmaya ülkenin her yanındaki tapınaklardan gelmiş bütün diğer rahipler, babasının krallığına varis olan -sonsuza dek yaşayan ve Ptaah’ın sevdiği, Ptolemaios(V), Tanrı Epiphanes Eukharistos’un kabul seremonisi için bir araya geldiler. Onlar, Memphis’teki tapınakta bir araya geldikleri bugün ilan ettiler ki:
Kral Ptolemaios ve Kraliçe Arsinoe’nin oğlu, Ptaah’ın sevdiği, sonsuza dek yaşayacak, Kral Ptolemaios, Tanrı Epiphanes Eukharistoris, tapınaklara da onların içinde ikamet edenlere, onun hükmü altında olan diğerlerinin hepsine olduğu gibi iyiliklerde bulunmuştur.
Onun tanrı olarak varlığı hem tanrılıktan hem Osiris ve İsis’in oğlu, -babasının intikamını almış- Horus’a benzer bir iyilikten çıkmıştır. Onun iyilikseverliğindeki isteklilik tanrılara doğrudur, tahıl ve para olarak gelirleri tapınaklara bahşetmiştir ve Mısır’a daha da çok bolluk ve refah getirmek için daha fazla harcama yapmayı ve tapınaklar kurmayı üstüne almıştır.
O bütün kendi yol yöntemlerinde hep cömert olmuştur. Mısır’da mecburi olarak toplanan gelir ve vergi borçlarını bağışlamış, diğerlerini hafifletmiş, bu düzenlemeyle insanlar ve tüm diğerlerinin onun saltanatı boyunca mal-mülk sahibi olabilmesi mümkün hale gelmiştir.
O Mısır’da ve krallığın geri kalanında bulunanların borçlarını affetmiş, çok uzun zamandır hapishanelerde bulunanları ve suçlamalar nedeniyle göz altında bulundurulanları affetmiştir, onlara karşısında mesul bulunduklarından özgür bırakılmıştır; ve;
Tanrıların hoşuna gidecek biçimde tapınakların gelirlerinin sürmesini ve onlara senede bir olarak para yahut tahıl olarak ödeme yapılmasını, babasının saltanatında da tanrılara tahsis edilmiş olan mal-mülklerin, bağların ve bahçelerin gelirinin de keza aynı şekilde tapınaklara verilmesini emretmiştir; ve
O bunun yanında rahiplere yönelik saygıyla, rahipliğe kabul ediliş için ödenen verginin, kendi saltanatının ilk yılında, babasının saltanatı boyunca belirlenip uygulanandan daha fazla olmamasını emretmiştir; ve rahipliğin buyruğundakilerin yılda bir defa İskenderiye şehrine gelme zorunluluğunu da kaldırmıştır.
9- Rosetta Taşı Hangi Ülkede?
Napolyon tarafından emredilen inşaat sırasında Fransız bir mühendis asker tarafından bulunmuş olsa da zaman içerisinde el değiştirdiği görülmüştür.
Özellikle Napolyon’un İskenderiye’nin bırakılması anlaşması sonrası bölgeden çekildiği görülür. Yapıtı da bu alanda bırakan Fransızlar, aslında Rosetta taşı yerinin değişmesine de göz yummuştur. İngilizler tarafından ele geçirilerek İngiltere’ye götürülmüştür.
İngiltere’nin başkenti Londra’da British Museum kapsamında sergilenmeye devam etmektedir.
10- Rosetta Taşı Replikası Nerede?
Orijinal hali İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunsa da bir kopyası da aynı zamanda Mısır’da bulunmaktadır.
Yapıldığı asıl ülkede yer alması ile birlikte Antik Mısır’ın tarihi sayfaları olarak sergilenmektedir. Özellikle Mısır tarihi ile ilgilenenlerin sergilendiği müzeye uğraması önerilir.
11- Rosetta Taşı Belgeseli Var mı?
Günümüzde Reşid Taşı ya da diğer ismiyle Rosetta Taşı için profesyonel anlamda belgesel yapımcıları tarafından bir örnek çekilmemiştir.
Ancak çeşitli Youtube kanalları tarafından taşa dair görüntüler ve bilgiler kapsamında profesyonele yakın yapıtlar ortaya koyulmuştur.
12- Rosetta Taşı Kitap Önerisi
Reşid Taşı hakkında bilgi almanın bir diğer yolu ise kitap okumaktan geçiyor elbette! Tarihe yön veren ve hatta Antik Mısır tarihinin başlangıcında etkili olan bu buluş için kitaplar da bulunmaktadır.
John Ray tarafından kaleme alınan ve Doruk Yayınları tarafından Türkçe’ye aktarılan bir örnek bulunuyor. ‘Rosetta Taşı ve Antik Mısır’ın Yeniden Doğuşu’ adlı bu kitaba meraklısıysanız şans verebilirsiniz.
Nisan 2022 itibariyle 35 TL’den satışa sunulan kitap 192 sayfadan oluşmaktadır. Taşın önemi, ortaya çıkarılması ve tarihte yarattığı etki hakkında bilgi vermektedir.