Rızası Alınmadan İşçi Ücreti Düşürülebilir mi?

Çalışan milyonlarca insanı oldukça yakından ilgilendiren ve işçilerin özellikle merak ettikleri konular arasında yer alan, İşçinin rızası alınmaksızın işçi ücreti düşürülüp düşürülmeyeceği noktasında Yargıtay’dan emsal niteliğinde bir karar çıktı. İşte söz konusu karar ve konuya dair tüm detaylar… İşçi Rızası Olmaksızın İşçi Ücreti Düşürülebilir mi? Çalışan kesimler ve işçiler için çok önemli bir kararın verildiği […]

Çalışan milyonlarca insanı oldukça yakından ilgilendiren ve işçilerin özellikle merak ettikleri konular arasında yer alan, İşçinin rızası alınmaksızın işçi ücreti düşürülüp düşürülmeyeceği noktasında Yargıtay’dan emsal niteliğinde bir karar çıktı. İşte söz konusu karar ve konuya dair tüm detaylar…

İşçi Rızası Olmaksızın İşçi Ücreti Düşürülebilir mi?

Çalışan kesimler ve işçiler için çok önemli bir kararın verildiği olay şu şekilde gelişti; Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan bir kurumda taşeron firma işçisi olarak çalışan kişinin maaşı, işveren tarafından düşürülerek ödenmeye başladı. Bir müddet düşük maaş alarak çalışan işçi, mahkemeye başvuruda bulunarak, ücretinin rızası dışında düşürüldüğü iddiasını ileri sürdü.

Bahse konu davanın mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine temyiz yolu ile dosya önüne gelen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise konuyla alakalı emsal bir karara imza attı.

Bu bağlamda 22. Hukuk Dairesi, işçinin 6 iş günü içerisinde yazılı bir şekilde kabul etmediği çalışma şart ve koşullarındaki değişikliğin işçiyi bağlamayacağına, yine işçinin kendisine eksik ödenen ücreti almasının da düşük ücretin işçi tarafından zımni olarak kabul edildiği anlamına gelmeyeceğine karar verdi. Söz konusu kararda Daire, özellikle işçinin rızası dışında ve onayı alınmadan ücretinin düşürülmeyeceğine vurgu yaptı.

İşçi Rızası Alınmadan Maaşı Düşürüldü

Bahse konu olayda Ankara ilinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan bir kurumda taşeron firma işçisi olarak çalışan kişi, 2011 yılından başlayarak aldığı ücretin rızası dışında düşürüldüğü iddiası ile ücret fark alacağının davalıdan alınarak tahsiline karar verilmesi istemiyle Ankara 1. İş Mahkemesin de dava açtı.

Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan davada Bakanlık avukatları, davacının kendi bakanlıklarına bağlı işçi olmadığını, işin alt işverene verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiler. İş Mahkemesi de davanın reddi yönünde karar verdi. Mahkemenin verdiği kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine ise dosya Yargıtay 22. Hukuk Dairesi önüne geldi.

Yargıtay’dan İşçi Ücretleri İndirimi Hakkında Emsal Karar

Dava dosyası önüne gelen ve dosyayı yeniden inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise, davacının fark ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı açısından bir uyuşmazlık bulunduğunu belirtti. 22. Hukuk Dairesi verdiği kararında, 4857 sayılı İş Kanunu madde 22 düzenlemesine dikkat çekilerek, madde düzenlemesinde yer alan

“ İşveren, iş sözleşmesi ile veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir ”

hükmünü hatırlattı.

Yine 4857 sayılı İş Kanunu 62. Maddesinde yer bulan ücretlerde indirim yapılamayacağı yasağının, işverenin işçinin ücretinde tek taraflı indirim yapamamasıyla ilgili olduğuna da karar da vurgu yapıldı. Ayrıca işçinin çalışma şartlarındaki esaslı değişiklik kapsamında olan ücretin düşürülmesinin ancak yazılı olarak işçi tarafından kabul edilmesi gerektiği, ücretin alınması ve ihtirazı kayıt konulmamasının zımnen kabul olarak kabulünün haklı gerekçe olmadığı hüküm altına alındı.

İşçi Rızasının Yazılı Alınması Şart

Söz konusu kararda Yargıtay 22. Hukuk Dairesi şu ifadelere yer verdi;

“Davalı asıl işveren Sağlık Bakanlığına ait işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalışan davacı işçi, ücretinin rızası olmadan düşürüldüğünü ileri sürerek, eksik ödenen ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden de, davacının ücretinde bir azalma olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının dava tarihine kadar kendisine ödenen ücret miktarına itiraz etmediği, ödemeleri ihtirazı kayıt koymadan kabul ettiği ve böylece taraflar arasında ücretin düşürülmesi konusunda zımnen anlaşma sağlandığı gerekçeleri ile dava reddedilmiştir.Ne var ki, 4857 sayılı Kanun’da açıkça düzenlendiği üzere, çalışma şartlarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı olarak alınması şart olup, işçi tarafından altı iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz.Bu halde, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi hatalı olmuştur. Davacının ücretinin düşürülmesine ilişkin yazılı beyanı bulunmadığı anlaşıldığı takdirde fark ücret alacağı hesaplanırken asgari ücrete yapılan artış oranları dikkate alınmaksızın davacının düşürülmeden önceki son ücreti esas alınarak, bu ücret ile ödenenler arasındaki farklar tespit edilerek dava konusu alacak hüküm altına alınmalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verildi ”

Daha önceki Yargıtay karar ve uygulamaları ile de uyumlu olan bu kararda, işçinin aldığı ücret gibi iş konusunda esaslı değişikliklerin, işçinin yazılı olarak rızası alınmaksızın yapılamayacağı konusunda emsal teşkil eden bir karar daha verilmiş oldu.

Exit mobile version