Osmanlıda Kadının Yükselişi Hürrem Sultan

1299 yılında kurulmuş olan Osmanlı Devletinde kadınların yeri her ne kadar bazı tarihçiler tarafından geleneksel ve dinsel açıdan dar olarak nitelendirilse de kadının yeri önem arz etmektedir. Biz bugün sizler için Osmanlıda kadının yükseliş hikayesini anlatacağız. Tüm Osmanlı tarihine damgasını vuran Hürrem Sultan hakkında size bilgi vermek istiyoruz.  Hürrem Sultan Kimdir?  Rivayete göre 1500 lü yıllarda […]

1299 yılında kurulmuş olan Osmanlı Devletinde kadınların yeri her ne kadar bazı tarihçiler tarafından geleneksel ve dinsel açıdan dar olarak nitelendirilse de kadının yeri önem arz etmektedir. Biz bugün sizler için Osmanlıda kadının yükseliş hikayesini anlatacağız. Tüm Osmanlı tarihine damgasını vuran Hürrem Sultan hakkında size bilgi vermek istiyoruz. 

Hürrem Sultan Kimdir? 

Rivayete göre 1500 lü yıllarda Rutenya yani şimdiki adıyla Ukrayna da dünyaya gelen La Rossa veya Roxelana adıyla bilinen tarihin Hürrem Sultan’ı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme dönemi padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman’ın nikahlı eşidir. Nikahlı eşidir diyoruz çünkü, Osmanlı Devleti zamanında o güne gelinceye dek hiç bir padişah, hiç bir sultana nikah kıymamıştır. 

Hürrem Sultan, yapılan tarihi araştırmalara göre kızıl saçlı, yeşil gözlü, beyaz tenli, güzeller güzeli bir kadındır. Güzelliği ile Kanuni Sultan Süleyman’ın dikkatini çekmeyi başarmış ve onu kendine aşık etmiştir. Günümüzde kendisi adına çizilen tüm resimlerin Hürrem Sultan’ı yansıtmadığı düşünülmekte. 

Osmanlı Devleti zamanında kadınlar, padişah yokken Divan-ı Humayun’a başkanlık edebilirler, onun adına hüküm verebilirlerdi desek yalan olur. Çünkü, Divan toplantısına katılma yetkisi de Hürrem Sultan ile başlamıştır. Aslında Hürrem Sultan’ın Osmanlı Devletinde Kadınlar Saltanatı devrini başlattığı söyleyenebilir. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman dan sonra yerine geçecek oğlu II. Selim’i de yöneten bir kadın olacak. 

Kanuni Sultan Süleyman İle Tanışması 

Sizde bilirsiniz ki tarihin her döneminde aşk vardır. Ama öyle bir padişah ile herhangi bir kadının tanışması o kadar basit değildir. Hürrem Sultan yani Avrupa da ki adıyla bilinen La Rossa bir rivayete göre 15 yaşında Rutenya’dan kaçırılmıştır. Kaçırıldıktan sonra Kırım Hanı’nın emrine girdikten sonra Topkapı Sarayına bir köle olarak sunulmuştur. Zaten Hanım Sultan’ın maceraları da saraya geldikten sonra başlamakta. 

Kanuni Sultan Süleyman şehzade iken ya da padişahlığının ilk zamanlarında Hürrem Sultan ile tanıştığı rivayet edilmektedir. 

Hürrem Sultan’ın Çocukları 

Hürrem Sultan’ın evliliği boyunca altı çocuğu olmuştur. Bu çocuklardan küçük yaşta ölenler pek fazla bilinmemektedir. İşte, Hürrem Sultan’ın Çocukları…

Şehzade MehmetMihrimah SultanŞehzade AbdullahŞehzade SelimŞehzade Bayezid Şehzade Cİhangir 

Şehzade Abdullah ve Şehzade Cihangir küçük yaşlarda ölmüştür. Şehzade Mehmet yakalandığı bir hastalıktan ötürü hayatını kaybederken, Şehzade Bayezid ise, Şehzade Selim ile girdiği taht mücadelesinden ötürü hayatını kaybetmiştir. 

Hürrem Sultan Saltanatının Başlaması

Hürrem Sultan, saraya geldiğinde Damat İbrahim Paşa tarafından Kanuni Sultan Süleyman’a cariye olarak sunulmuştu. Kanuni Sultan Süleyman o esnada Mahidevran Sultan ile beraberdi ve bu beraberlikten Mustafa isimli bir oğlu olmuştu. Osmanlı Devletinde bir sultanın oğlu olması demek onun saray içerisinde yetkili olmasına olanak sağlıyordu. 

Haremi yani sarayı yöneten, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’dan sonra en yetkili kişi Mahidevran Sultan’dı. Tabi ki bu yetki, Hürrem Sultan’ın saraya gelmesine kadar sürdü. Hürrem Sultan, öyle zeki bir insandı ki, padişah ile tanışır tanışmaz hemen ona bir çocuk vermiştir. Ee tabi bu çocuk Şehzade Mehmet olunca, Hürrem, sarayda söz hakkına sahip olmuştur. 

Mahidevran Sultan ve Hürrem Sultan Sultan Rekabeti

Bir kadının, Osmanlı Devleti zamanında Sultan olabilmesi için çocuk doğurması yetmezdi. Mutlaka soyunu devam ettirecek olan erkek çocuk yani bir şehzade dünyaya getirmesi gerekiyordu. Mahidevran Sultan ile Kanuni Sultan Süleyman şehzade iken tanışmışlardı. ve bu tanışmadan sonra Şehzade Mustafa dünyaya gelmişti. Aslında sarayın en yetkili ikinci kadını Mahidevran Sultandı. 

Hürrem Sultan saraya gelip de padişahla tanışmasından dünyaya gelen Şehzade Mehmet Hürrem Sultan’ın saltanatını güçlendirmiştir. Elbette bu durum, Mahidevran Sultan ve Hürrem Sultan arasında bir rekabet ortamı oluşmasına neden olmuştu. 

Bir rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan’a aşık olduktan sonra Mahidevran Sultan’dan uzaklaşmıştır. Hatta Mahidevran Sultan Topkapı Sarayından başka saraya gönderilmiştir. 

Osmanlı Tarihinde İlk Defa Sultan İle Padişah Nikahlanıyor! 

Osmanlı Devleti tarihinde ilk defa bir sultan ile padişah nikahlanmıştır. Aslında bu nikah, Hürrem Sultan’ın gücüne güç katmıştır. Çünkü artık o bir Cihan Sultanının nikahlı karısıdır. Tüm dünya devletlerinin eşleri arasında en yüksek yetkiye sahip olmayı başaran Hürrem Sultan, bir süre sonra harem yönetimini de ele geçirmeyi başarmıştır. 

Aslında harem yönetimi Ayşe Hafsa Sultan tarafından gerçekleştiriliyordu. Ama Hürrem Sultan hırslı bir kadın olduğundan ötürü tüm yetkileri eline geçirmeye çalışıyordu. Bu yetkilerden ilki harem yönetimini ele geçirmek olmuştur. Mahidevran Sultanı gerek zekası, gerek ise Kanuni Sultan Süleyman’a karşı yaptığı cilvelerle etkisiz hale getirmeyi başaran Hürrem Sultan, Valide Ayşe Hafsa Sultan’ın dünyaya veda etmesinden sonra haremin yönetimini ele geçirmeyi başarmıştır. 

Sadrazam İbrahim Paşayı Bile İdam Ettiren Sultan! 

Tarihin, Pargalı İbrahim’i… Kanuni Sultan Süleyman ile şehzadelik zamanından beri tanışan, onun hep yanında olan İbrahim, Kanuni Sultan Süleyman padişah olduktan sonra İbrahim’i Sadrazamlık görevine getirmiştir. Fakat Hürrem Sultan bundan hiç memnun değildir. 

İbrahim Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra tahta Mahidevran Sultan’ın oğlu Mustafa’nın gelmesini istiyordu. Fakat Hürrem Sultan da kendi oğullarından birinin tahta gelmesini istiyordu. Fakat büyük bir engel olan İbrahim Paşa’nın ortadan kaldırılması gerekiyordu. 

Hürrem Sultan, ne yaptı etti, İbrahim Paşa’yı Kanuni Sultan Süleyman’ın gözünden düşürmeyi başardı. İbrahim Paşa’nın ölümü bazı tarihçilere göre, Kanuni Sultan Süleyman adına diğer ülkelere yazdığı mektuplardan ötürü olduğu düşünülmektedir. Bir paşanın kendisini padişah yerine koyarak mektup yazması kabul edilemez bir durumdur. 

Şehzadelerini En İyi Sancağa Atadı!

Şehzadeler, belirli bir yaşa geldikten sonra mutlaka belirli sancaklara atanırlardı. Manisa sancağı, sancakların en önemlisi ve taht sancağıydı. Şehzade Mehmet’in sancağa çıkma yaşı geldiğinde, Manisa Sancağında, Mahidevran Sultan’ın oğlu Şehzade Mustafa bulunuyordu. Hürrem Sultan bu konuya da el atarak, Şehzade Mustafa’nın Amasya Sancağına gitmesini sağlamış ve Manisa Sancağına oğlu Şehzade Mehmet’in atanmasında rol oynamıştır. 

Normal şartlarda, Hürrem Sultan’ın şehzadeler sancağa gidince yanında gitmesi gerekiyordu. Ama Hürrem Sultan, şehzadesiyle sancağa gitmeyerek İstanbul’da kalmayı tercih etmiştir. 

Şehzade Mustafa’yı Hürrem Sultan Mı Öldürttü?

Mahidevran Sultan’ın tek oğlu, Kanuni Sultan Süleyman’ın ilk şehzadesi olan Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi olayında da Hürrem Sultan’ın parmağı olduğu düşünülmektedir. 

Saray erkanından birinin kanının dökülmesi uygun görülmezdi. Çünkü Kut kanı olduğuna inanılırdı. Şehzade Mustafa da kanı dökülerek değil boğdurularak öldürülmüştür. Elbette öldürülmeden önce, Hürrem Sultan’ın tek kızı olan güzeller güzeli Mihrimah Sultan’ın eşi Rüstem Paşa ile Hürrem Sultan birlikte hareket ederek Şehzade Mustafa’ya komplo kurmuş ve Kanuni Sultan Süleyman’ın gözünden Şehzade Mustafa’yı düşürmeyi başarmışlardır. Şehzade Mustafa tek bir hatasından dolayı boğdurularak öldürülmüştür.

Osmanlı Devletinde Devlet İşleriyle İlgilenen İlk Kadın

Osmanlı Devletinde Devlet İşleriyle İlgilenen İlk Kadın Hürrem Sultan olarak bilinir. Hürrem Sultan, padişah sarayla olmadığı esnada tüm iç işlerle ilgilenirdi. Tüm yetkileri eline aldıktan sonra dış işlerle de ilgilenmeye başlayan Hürrem Sultan, diğer devletlere tebrik mektupları yazmış, onların sorunlarıyla ilgilenmekten de geri kalmamıştır. 

Özellikle, Kanuni Sultan Süleyman seferdeyken, ona devlet işleriyle alakalı mektuplar yazarak, onu bilgilendiren Hürrem Sultan’ın padişaha yazmış olduğu şu mektup oldukça dikkat çekici. 

‘”Benim Sultanım, şehir hakkında soracak olursanız; şimdilik henüz hastalık devam etmektedir. Ancak evvelki gibi değildir… Benim Sultanım, sık sık mübarek mektubunuzu gönderirsiniz diye yalvarırım. Zira ki, billah yalan değil, bir iki hafta geçip de ulak gelmezse alem gulguleye gelir. Türlü türlü sözler söylenir. Yoksa sadece kendi nefsim için istediğimi sanmayınız.” 

Hürrem Sultan’dan Hürrem Şah‘a 

Tüm yetkileri eline almayı başaran Hürrem Sultan, ilk kez eş durumuna gelmesinden sonra kraliçe anlamına gelen “Şah” unvanını da kullanmaya başlamıştır. Yani, Osmanlı Sarayına bir köle olarak gelen Rutenyalı cariye, Hürrem Şah adıyla da bilinmeye başlamıştır. 

Haseki Hürrem Sultan’ın Ölümü 

Oğullarını tahtın varisi yapmayı başaran Hürrem Sultan, eceliyle 1558 yılında hayatını kaybetmiştir.  Hürrem Sultan öldükten sonra tahta çıkan II. Selim yani herkesin bildiği adla Sarı Selim, ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişahtır.

Kanuni Sultan Süleyman’dan önce vefat eden Hürrem Sultan’ın acısına dayanamayan Kanuni Sultan Süleyman, İran’ın bir şehrinin adını Hürremabad olarak değiştirmiştir. Günümüzde de bu şehrin adı aynıdır. 

Hürrem Sultan’ın Eserleri 

Hürrem Sultan, Müslüman olmayı istedikten sonra pek çok eser  yaptırtmış ve pek çok hayır işlemiştir. 

Haseki Külliyesi, Haseki Sultan Darüşşifası, Kabe, Şam, Bağdat, Kudüs ve Konya da da Hürrem Sultan adında pek çok eser inşa edilmiştir. 

Exit mobile version