Orta Yaş Sendromundan Kaçış Var mı?

Orta yaş sendromu, hem

Orta yaş sendromu, hem kadınlarda hem erkeklerde 35-40 yaşlarında ortaya çıkan psikolojik ve fiziksel değişikliklerin yaşandığı bir süreçtir. Bu demek değildir ki bu yaşlardaki tüm erkek ve kadınlar orta yaş sendromu yaşayacaklar. Bazı insanlar bu sendromu yaşamazken bazıları bu dönemi stresli ve yoğun bir şekilde yaşamaktadır.

Bu dönemde yaşanmaya başlayan, hücrelerin yaşlanması, kemiklerin zayıflaması, cildin kırışmaya başlaması, daha çabuk yorulma gibi fiziksel durumlar kişide stres ve depresyon gibi psikolojik etkileri tetiklemeye başlar. 40 yaş sendromu olarak da isimlendirilen bu dönemde “Artık yaşlanmaya mı başlıyorum” psikolojisi yoğun bir şekilde kendini hissettirmeye başlamaktadır.
Kazancı daha iyi, kariyerinde hızlı yol almış kişilerde orta yaş sendromunun görülme olasılığı diğerlerine kıyasla daha yüksektir. Eski gençlik heyecanlarının artık yaşanamaması, hayallerin birçoğunun gerçekleştirilmiş olması da bireyleri huzursuzluğa ve orta yaş sendromuna sürüklemektedir.

1 – Orta Yaş Sendromuna Sebep olan Etkenler


Orta yaş sendromuna sebep olan etkenler çeşitlilik gösterebilir. Zor hayat şartları, yaşanan zorluklar, ilişkilerde yaşanan problemler sebep olabileceği gibi fiziksel yaşlanma da önemli etkenlerden biridir.

Yaş ilerledikçe başta beyin olmak üzere organların da yaşlanması, gençlik dönemindeki aktiflik ve sağlıklı olma durumundan geriye gidişler yaşanması ana sebep olarak gösterilebilir. Hormonal dengenin değişmesi ile birlikte erkeklerde yaşanan testesteron kaybı ve cinsel performansta düşüş kişide öfke nöbetlerine ve özgüven eksikliğine yol açabilir.
İlginizi Çekebilir: Afrodizyak Etkili 10 Muhteşem Bitki

Psikolojik açıdan ise kişiler, 30 yaşına kadar yaşadığı dönemde yapmak istediklerini yapıp yapamadıklarını, yaşadıkları hayata karşı pişmanlık ve sonrasında yaşayacakları hayata karşı kaygı duymaya başlayabilirler. Bu durumu genelde metropollerdeki kalabalık ve yaşam şartları tetiklemektedir.

2 – Büyükşehirlerin Kaosu Orta Yaş Sendromunu Tetikliyor


Büyükşehirlerde yaşayan insanlara kıyasla kırsal kesimlerde yaşayanlarda orta yaş sendromu daha nadir görülmektedir. Kırsal kesimdeki insanlar nispeten daha erken evlenmiş, çocuk sahibi olmuş ve hayatın birçok evresini erken yaşta yaşamışlardır. Buna karşın, metropolde yaşayan insanlar birçok durumu geç yaşamaları nedeniyle orta yaş sendromuna daha sık yakalanırlar. Ayrıca kişilerin işlerinden memnun olmaması, iş yerindeki kötü ortam, mobbing’e maruz kalmak gibi etkenler de orta yaş sendromunu tetiklemektedir.
İlginizi Çekebilir: Strese İyi Gelen Besinler

3 – Orta Yaş Sendromu Nasıl Belirti Gösterir?

Orta Yaş Sendromu Nasıl Belirti Gösterir?
Orta yaş sendromunun ana belirtileri arasında kişinin yaşamını, bu yaşına kadar yaptıklarını ve elbette ki yapamadıklarını sorgulamaya başlaması bulunmaktadır.  Kişi artık genç olmadığından yapmak istediği şeyler için çok geç kaldığını düşünür. Geçmişe karşı pişmanlık, geleceğe yönelik kaygı duyguları yoğun bir şekilde yaşanır.

Yaşlılığa bağlı olarak vücudunda oluşan yağlanma ve deformasyonları kendine çok dert eder ve bu duruma bağlı olarak yoğun beğenilmeme korkusu yaşar. Bunu gidermek için kişi fiziksel dış görünüşüne daha titiz bir şekilde dikkat etmeye başlar ve kendinden yaşça küçük kişilerle ilişki yaşamaya daha meyilli hale gelir. Bu da aile düzeninin bozulmasına veya boşanmalara neden olabilir.
İlginizi Çekebilir: Şok Diyet Nedir?

Orta yaş sendromu esnasında görünen bir diğer belirti de kişinin hayatı ıskalamamak namına kendisini hırs dolu bir koşuşturmaca içine sokmasıdır. Bu durumda da kişi kendini çok aktif bir yaşam tarzının içinde daha da fazla yorulmuş bir şekilde bulabilir.

4 – Orta Yaş Sendromu Tedavi Edilebilir mi?


Orta yaş sendromunun klinik olarak bir tedavisi yoktur. Yaşamımız içerisinde kendi çabalarımız sayesinde atlatmamız gereken süreçlerden biridir sadece. Önemli olan bu dönemi en az hasarla atlatabilmektir.

Orta yaş sendromu yaşadığımız dönemi yıpratıcı olmadan atlatılabilmesi için kişinin yapabileceklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Yaşadığı durumu mutlaka tanımlamalı, kabul etmeli ve paylaşmalıdır.
Yaşadığı dönemdeki fiziksel değişimlerin olağan olduğunu, her yaşın kendine has güzellikleri olduğunu kabullenmelidir.
Yeni hobi edinmeli, beynini taze tutmalıdır.
Sağlık durumu ve yeteneklerine göre hobi amaçlı spor yapmalıdır.
Beslenme tercihlerini sağlıklı yiyeceklerden yana yapmalıdır.
Manevi değerlere ağırlık vererek hayatına yeni anlamlar katmalıdır.
Yaşadıklarından kazandığı olgunluğu ve tecrübeleri daha yaratıcı ve akılcı işlerde kullanmalıdır.
Yaşadığı sorunların üstesinden gelemiyorsa mutlaka profesyonel bir psikolojik destek almalıdır.