Notre Dame Katedrali, Seine Nehri kıyısında bulunan ve şehri ziyaret edenlerin en popüler duraklarından biri olarak öne çıkıyor. Filmlerden tutun romanlara ve müzikallere kadar birçok yapıta ilham kaynağı olan bu ünlü ve görkemli yapı, Gotik mimarinin de en bilinen örneklerinden biridir. Otuz yedi şapel ve yetmiş beş ayrı sütundan oluşan bu devasa kilise, benzersiz mimari yapısı, eşsiz süslemeleri, vitrayları ve barındırdığı sanat eserleri ile görülmesi gereken muazzam bir yapıttır.
Notre Dame Katedrali Tarihi
Fransızca‘da Meryem Ana ismine ithafen Notre Dame adı ile anılan bu ünlü kilisenin inşasından önce, bulunduğu yerde M.S. 4. yüzyıla tarihlenen küçük bir şapel bulunduğu tarihi kayıtlarda yer alır. Bu küçük şapelin yerine, 1163 yılında Paris Piskoposu Maurice de Sully’nin öncülüğünde devasa kilisenin yapımına başlanmıştır. İnşanın başlangıcında dönemin Papası III. Alexander’ın da katkıları olduğu rivayet edilir. Bu ünlü yapı Notre Dama Katedrali, inşaatı ise yaklaşık 170 yıl boyunca sürmüş ve 1334 yılında bu büyük katedralin yapımı tamamlanmıştır.
Bu eşsiz yapıyı bu denli ünlü kılan nedenlerden biri de, bu katedralin birçok tarihsel olaya ev sahipliği yapmasından kaynaklıdır. Bu tarihsel olaylar arasında ilk akla gelenleri ise Jeanne D’arc’ın yargılanması, De Gaulle’ün cenaze töreni ve Napolyon’un taç giyme merasimi olarak sayabiliriz.
Tarihi süreci içerisinde oldukça yıpranan ve Fransız ihtilali sonrası adeta unutulan ve neredeyse yıkılma aşamasına gelen bu ünlü katedralin şansını değiştiren bir ünlü isim vardır. Fransız edebiyatının dünya çapında en büyük temsilcilerinden biri olan Victor Hugo, bu katedrale herkesin tekrar dikkatini çekecek olan unutulmaz eseri Notre Dame’ın Kamburu isimli romanın da bu katedral merkezinde hikayesini örgülemiştir. 1831 yılında yayınlanan ve dünya klasikleri içerisinde yer alan bu roman ile yapı tekrar popüler hale gelmiş ve 1864 yılında 23 yılı bulacak en kapsamlı yenilenmesini geçirmiştir.
Ancak Notre Dame Katedrali yangın ile 15 Nisan 2019 günü önemli derecede hasar almış, katedralin çatısı çökmüş ve kulesi de yıkılmıştır. Yangın sonrası tekrar yenilenmesi amacıyla önemli miktarda yardım toplanan bu ünlü yapının son restorasyon çalışmaları ise halen sürmekte ve beş yıl içerisinde yenilemenin tamamlanması beklenmektedir.
Notre Dame Katedrali Batı Cephesi ve Taç Kapılar
Katedralin en ünlü kısmını Batı cephesi oluşturur. Bu cephenin merkezinde yer alan Batı Gül penceresi büyük ilgi çeker. Bu gül penceresinin merkez noktasında ise Bakire Meryem ve Çocuk heykelleri yer alır. Batı Cephesi’nin zeminini ise, gül pencerenin altında bulunan üç görkemli taç kapı oluşturur.
Bu üç büyük kapı, Meryem Ana Kapısı, yeniden tahta çıkan İsa’nın on bakire de dahil olmak üzere yaşayanları ve ölüleri yargıladığı Son Yargılama Kapısı ile Meryem Ana’nın annesi olan Aziz Anne Kapısı adını almıştır. Bu üç taç kapının üstünde ise Yahudi ve İsrail Krallarından 24’ünün heykellerinin bulunduğu Krallar Galerisi (King’s Gallery) yer almaktadır.
Notre Dame Katedrali Güney Kulesi
Katedralin bu ünlü kulesi, günümüze dek ulaşmayı başaran katedralin tek çanı olan 13 ton ağırlığa sahip “Emmanuel” i barındırır. Bu çan katedralin en eski çanıdır. Diğer çanlar (yine güney kulede yer alan “Marie” de dahil) günümüze ulaşamamıştır.
Notre Dame Katedrali Galerie des Chimères Kulesi
Katedralin kuzeyinde ise, 387 basamakla çıkılabilen ve Galerie des Chimères adı verilen kule yer almaktadır. Bu kulede katedrali kötü ruhlardan koruduklarına inanılan efsanevi ve garip görünümlere sahip yaratık heykelleri ( Gargoyle ya da Chimères adıyla da bilinirler) bulunur.
Notre Dame Katedrali Kule Külahı
Son derece ünlü Kule Külahı ise Notre Dame Katedraline 1864 yılında yapılan restorasyonda eklenmiştir. Kilisenin eşsiz Gotik mimarisiyle tamamen uyumlu olan bu ekleme ile kilise bambaşka bir yapıya dönüşmüştür.
Notre Dame Katedrali Güney ve Kuzey Gül Pencereleri
Katedralin batı cephesinde yer alan ünlü batı gül penceresi yanında güney ve kuzey cephelerinde iki adet görkemli gül penceresi daha bulunmaktadır. Vitraylarla süslenmiş 13 metre yüksekliğe sahip güney gül penceresinde bir İsa tasviri bulunurken, 21 metrelik kuzey gül penceresi ise Eski Ahit’ten tasvirler içermektedir.
Notre Dame Katedrali Payandaları
Katedralin Doğu Cephesi’nde bulunan ve uzaktan bakıldığında boşlukta durur şekilde görülen payandalara ise, bu özellikleri nedeniyle “Uçan Payandalar” adı verilmiştir. Uçan payanda bazıları tarafından eleştirilse de artık katedral ile özdeşleşmiştirler ve çok ilgi çekerler.
Notre Dame Katedrali; Ünlü Heykel ve Resimler
Katedral aynı zamanda birçok usta sanatçının son derece değerli eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Notre Dame de Paris adı ile de bilinen ve bu anlamda kiliseye de adını veren “Bakire ve Çocuk Heykeli” 14. Yüzyıldan günümüze ulaşmıştır.
Yine ünlü Nicolas Coustou’nun mükemmel eseri “Pieta Heykeli” de katedralde yer almaktadır. Şapellerin duvarlarında bulunan ve her 1 Mayıs’ta katedrale hediye edilen Charles Le Brun’e ait resimler ise “Mayıs Resimleri” olarak adlandırılır.
Oymalı koro koltukları ile de son derece ünlü olan Katedralin hazine dairesinde ise antik el yazması eserler ve kutsal eşyalar bulunmaktadır. Bu kısımda yer alan “Dikenli Taç” ve İsa’nın Çarmıhından alınan bir parça ise günümüzde de büyük ilgi toplar.
Sanatsal ve mimari açıdan tüm dünya için önemli bir kültür mirası niteliğinde olan Notre Dame Katedrali, sahip olduğu devasa iç mekanı, görkemli dış cephesi, benzersiz süslemeleri ve barındırdığı sanat eserleri ile Paris’in kalbinde yer alır. Sanal tur imkanları ile de görülebilmesi mümkün olan bu ünlü yapı Fransa ve Paris’in en çok merak edilen yapılarından biri konumunda bulunur. Bu ünlü yapı, Victor Hugo’nun benzersiz romanı olan “Notre Dame’ın Kamburu” adlı eser yanında, bu romandan uyarlanan filmlere ve ünlü müzikal “Notre Dame de Paris” e de ilham kaynağı olmuştur.