Nikolas Kopernik kimdir? Güneş merkezli gökyüzü sisteminin kurucusu olarak insanlığın gelişimine ve bilime büyük katkılar sunan Nikolas Kopernik, hayatı ve yaptıkları en çok merak edilen bilim insanları arasında yer alıyor.
Bu yazmızıda Nicolaus Copernicus ya da bildiğimiz şekliyle Nikolas Kopernik neyi bulmuştur sorusuna yanıt verirken hayatına ve ortaya koyduğu ünlü teoremininde ne olduğuna bakacağız…
Nikolas Kopernik ve Göksel Kürelerin Hareketleri
Nikolas Kopernik, başyapıtı olan “De revolutionibus orbium coelestium” yani Türkçe ifadesiyle “Göksel kürelerin hareketleri üzerine” başlıklı eserinde, ilk defa olarak günümüzde gerçekliği tamamen anlaşılan Güneş Sistemi’ni tanımlamış ve gezegenlerin, Güneş’in etrafında sabit yörüngelerde döndüğünü kabul eden “günmerkezlilik” yasasını ortaya koymuştur.
Oysa Kopernik’in bu büyük keşfinden önce, herkes, güneşin, ayın ve diğer tüm gezegenlerin, dünyanın etrafında döndüklerine ve evrenin merkezinin de dünya olduğuna inanıyorlardı. Bu anlamda Nikolas Kopernik, güneş sistemi teorisi ile yeni astronominin de kurucusu olarak kabul edilmektedir.
1- Nikolas Kopernik’in Hayatı
Nikolas Kopernik, Polonya asıllı bir bilim insanıdır. 19 Şubat 1473 tarihinde Torun kentinde dünyaya gelen bu ünlü isim, 24 Mayıs 1543 yılında hayata gözlerini kapamıştır. On yaşında babasının ölümü üzerine Nikolas Kopernik, piskopos olan amcasının himayesine girdi. Krakow Matematik ve Astroloji Okulu’nda, 1491 yılında eğitim almaya başlayarak Matematik konusunda yapacağı çalışmaların temelini bu okulda attı.
1496 yılında İtalya’nın Bologna kentine taşınarak kilise hukuku alanında eğitim almaya başladı. Bu dönemde Nikolas Kopernik, zamanın tanınmış gökbilimcisi ve profesörü Domenico Maria de Novara’ya ait evde bir oda kiraladı ve bu sayede Novara’nın öğrencisi ve de asistanı oldu. Nikolas Kopernik, bu dönemde ilk defa mevcut evren teorilerine karşı çıkmaya cesaret edebilen biri ile tanışmış ve onun öğrencisi olmuştu. Kendi büyük keşfinin temellerini de bu dönemde atacaktı.
Eğitiminden sonra tekrar Polonya’ya dönen Nikolas Kopernik, amcasının doktoru ve sekreteri olarak çalışmaya başladı ve bu süreçte de güneş merkezlilik teoremini geliştirmeye başladı.
1512 yılında amcasının ölümünden sonra Polonya’nın Frombork şehrine taşınarak, aldığı dini eğitim sayesinde katedral papazı olarak çalışmaya başladı. Bu katedralde gökbilim çalışmalarını hızlandırarak, küçük bir de gözlemevi kurdu. 1514’e gelindiğinde astronomik varsayımlarının özeti olan “Commentariolus” adındaki el yazmasını imzasız olarak yazdı. Bu esere göre, o zamana kadar kabul edilenin aksine gezegenler Güneş’in etrafında ve yörüngesinde dönüyorlardı. Geliştirdiği Güneş Sistemi modelini konu alan bu eserini yalnızca çok güvendiği birkaç arkadaşı ile paylaşsa da, ortaya koyduğu sıradışı teoremleri başta Katolik Kilisesi olmak üzere bilim çevrelerinde sert eleştirilere konu oldu.
Bu düşünceleri ile cezalandırılma ihtimali yüksek olan Nikolas Kopernik, buna rağmen teorilerini geliştirmekten geri durmasa da, bu teorilerini yayınlamaktan ve paylaşmaktan çekindi. Bulgularını ve tespitlerini uzun yıllar boyu gizli tuttu.
2- Öğrencisi Georg Joachim Rheticus
1540 yılına gelindiğinde onun ilk ve tek öğrencisi olan Georg Joachim Rheticus, Kopernik’i başyapıtı olan ve 1532 yılında tamamladığı ancak dini zulüm korkusuyla yayınlayamadığı “De Revolutionibus Orbium Coelestium (Göksel Kürelerin Hareketleri Üzerine)” isimli kitabını yayınlama konusunda ikna etti.
Fakat ne tesadüftür ki Nikolas Kopernik, yayımlamaya karar verdiği bu müthiş bilimsel çalışmasının basılmış ilk nüshasını ancak, 1543 yılında ölüm döşeğinde iken eline alabildi. Kendisi hayata veda etse de, yayınladığı bu eseri ile bilimsel anlamda en büyük devrimi başlattı ve bu sayede yeni astronominin de kurucusu olarak kabul edildi.
Nikolas Kopernik kendisinden önce yaygın olarak kabul gören, Dünya merkezli evren teorisini bilimsel kanıtlar ile çökertmiş ve bu şekilde ilk defa Aristoteles tarafından ortaya atılan ve Batlamyus tarafından geliştirilen ve dini çevreler tarafından da desteklenen dünya merkezli (jeosantrik) dogmaya meydan okuma cesaretini göstermişti.
3- Kopernik’in Ünlü Takipçileri
Nikolas Kopernik deha seviyesinde bir yeteneğe sahip olan ve astronomi yanında ekonomist, doktor, dilbilimci, matematikçi ve ressam da olan bir bilim insanıydı. Kimya alanındaki Kopernik elementinin de adı Kopernik’ten gelir.
Nikolas Kopernik, henüz 1526 yılında, günümüzde Gresham Yasası olarak bilinen para teorisinin de temellerini atmıştır. Daha sonra bazı konulardaki yanlışlıkları tespit edilerek giderilen Kopernik’in bu ilk gün merkezli modeli, günümüzün modern astronomisinin de temelini oluşturmuştur. Kendisinden sonra kendi bilimsel çalışmalarını savunanlar arasında ünlü İtalyan bilgin Galileo Galilei ve Edwin Hubble isimlerine rastlarız.
Galileo, teleskopta yaptığı geliştirmeler sayesinde gerçekleştirdiği astronomik gözlemleriyle, Kopernik’in güneş merkezli teoremine destek vermiş ve görüşlerini açıklamaktan çekinmediği için sapkınlık sebebiyle yargılanmıştır.
Edwin Hubble ise Samanyolu dışındaki diğer galaksilerin varlığını keşfeden ve de evrenin genişlediği teorisini savunan ilk bilim insanıdır. Kopernik’in araştırmaları ve teorisi, Hubble’ın çalışmalarına büyük katkı sağlamıştır. Hatta Hubble, çok sevdiği kedisine de Kopernik adını vermiştir. Son bir bilgi olarak belirtelim ki NASA’nın ünlü “Hubble Uzay Teleskobu” ise ismini, Edwin Hubble’dan almıştır.