Medeniyetlerden Miras Ani Antik Kenti ve Günümüze Ulaşan Muhteşem Ani Harabeleri

Ani Harabeleri, halen daha ülkemizin en gizemli, en beğenilen ve en çok ziyaret edilen yerleri arasında bulunur. Kars iline bağlı Ocaklı köyünde yer alan Ani antik kenti tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve üzerinde hem ateşe tapanların, hem Hristiyanlığın, hem de İslam Kültürünün etkilerini görmek mümkündür. Aras nehrinin bir kolu olan Arpaçay ile ayrılan […]

Ani Harabeleri, halen daha ülkemizin en gizemli, en beğenilen ve en çok ziyaret edilen yerleri arasında bulunur. Kars iline bağlı Ocaklı köyünde yer alan Ani antik kenti tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve üzerinde hem ateşe tapanların, hem Hristiyanlığın, hem de İslam Kültürünün etkilerini görmek mümkündür.

KARS ARPAÇAY BELGESELİ (ÖĞRETMENİN GÖZÜNDEN)

Aras nehrinin bir kolu olan Arpaçay ile ayrılan Türkiye Ermenistan sınırın hemen yanında bulunan Ani Harabeleri, bu nehrin yanı başındaki dik yamaçlar üzerinde nadide konumunu alır.

Kırk Kapılı Şehir : Ani Antik Kenti

Ani, tarih boyunca “ Kırk kapılı şehir ” ve “ Binbir Kilise Şehri ” gibi isimlerle de anılır. Kültür gezilerinin vazgeçilmez durağı olan bu kalıntılar, Doğu Ekspresi istikametinde yer alan Kars ilinin de en gözde turizm noktası durumundadır.

UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine ülkemizden giren başlıca eserler arasında yer alan Ani Harabeleri, Kars kent merkezine yaklaşık 45 kilometre mesafede, Arpaçay yanında ve Ermenistan sınırında bulunur. Özel aracınızla gelebileceğiniz gibi, araç kiralama, taksi tutma gibi imkanlarında yer aldığı bu ören alanı her sene çok sayıda gezginin de uğrak noktası konumundadır.

1 – Ani Antik Şehri Tarihi

Ani üzerinde, bugüne dek tahmini yirmi dört farklı uygarlığın hüküm sürdüğü bilgileri bulunuyor. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bu antik kent oldukça zengin bir yerleşim yeri olarak tarih boyunca yerini alıyor. Ani antik kentinin tarihi ise, bilinen kayıtlara göre M.S 4. Yüzyıla kadar gidiyor. Daha da eski bir yerleşim yeri olduğu yönünde iddialar bulunsa da, bu tarihlerde şimdiki ören yerinin Karsaklar tarafından kurulduğu biliniyor. Üçgen bir yapıda inşa edilen surlar üzerinde ise yedi giriş kapısı bulunuyor. Bu kapıların arasında ise, Aslanlı Kapı, Kars Kapısı ve Sarnıçlı Kapı özellikle dikkat çekiyor. Ani antik kentinde şu an dahi çok sayıda sur, kilise, kale ve cami kalıntıları birbirleri ile iç içe bulunuyor.

7. Yüzyıl içinde Ermeniler tarafından işgal edilen Ani kenti, 9. Yüzyılda ise Ermeni Bagratid kralı Aşot tarafından başkent olarak ilan edilmiştir. Daha sonra Ermeni Patrikliğinin de kente taşınması ile 11. Yüzyılda yüz binden fazla insana ev sahipliği yapan kent, en şaşalı dönemlerini yaşamıştır.

Daha sonra Bizans ve ardından 1064 yılında Sultan Alparslan’ın fethi ile Türk hakimiyetine giren şehir, Anadolu olarak belirtilen topraklar üzerinde toplu olarak kılınan ilk Cuma namazının da kılındığı yerdir.  Ardından 13 yüzyılda Moğol istilasına uğrayan kent 1534 senesinde Osmanlı hakimiyetine girmiş, daha sonra 1878’de Ruslarca işgal edilmiştir.

Son olarak, Kurtuluş savaşıyla 1920 yılında ülkemize dahil olan Ani harabeleri, 14 yüzyılda yaşanan büyük depremde ise oldukça hasar görmüştür.

2 – Kentte Bulunan Başlıca Eserler

Kentin ana giriş kapısı konumunda bulunan Arslanlı Kapı, hem yapımındaki özen hem de iç içe geçen iki kapısı ile dikkat çekiyor.  Kapı yakınındaki kitabede ise Sultan Alparslan’ın şehri fethi belgeleniyor.

Yine Ani harabeleri içinde oldukça dikkat çekici olan görkemli Büyük Katedral, kırmızı taşların kullanımı ile Ermeni Kral Gagik’n emriyle yaptırılmış. Sultan Alparslan’ın fethi ile birlikte katedral camiye çevrilerek Fethiye Cami ismini almış ve Anadolu topraklarındaki ilk Cuma Namazının da kılındığı yer olmuştur. Bu eşsiz eserin tavanı ise büyük deprem esnasında çökse dahi, görkemli yapısı ile Ani Harabeleri arasındaki önemli yerini koruyor.

Bir başka önemli yapı olan Aziz Gregor Kilisesi ise 12 pencereli kubbesi ile yine 994 yılından bugüne ayakta duruyor. Şu ana kadar yapılan tespitlere göre kırk kadar kilise ve şapelin bulunduğu Ani kentindeki Aziz Prkich Kilisesi de 1035 yılında inşa edilmiştir.

Anadolu toprakları üzerinde yapılan ilk cami unvanına sahip olan ve altıgen yapısı ile dikkat çeken Ebu’l Menuçehr Camisi ise kentin fethinden hemen sonra Selçuklu Emiri olarak, Sultan Alparslan tarafından kent idaresine bırakılan Ebu’l Menuçehr’in emriyle yapılmıştır. Caminin sekizgen minaresi de oldukça özeldir.

Tarihi İpek yolu üzerinde yer alan ve Türkiye ile Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay üzerine kurulu bulunan İpek Yolu Köprüsünden ise geriye çok bir şey kalmamıştır. Kemeri tamamıyla yıkılan köprüden kalan kalıntılar bu haliyle bile ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor.

3 – Kültürlerin Buluşma Noktası

Tarihi boyunca birçok farklı inancın üzerinde yaşadığı Ani Kenti, bu zenginliği ve çeşitliliği gösterir şekilde ateş tapınaklarından kiliselere, şapellerden camilere ve İslami eserlere kadar çok sayıda yapıya ait kalıntıları yüz ya da yüz elli metre ara ile birbirlerinin yanında görebileceğiniz belki de tek yer olarak dünya üzerinde yer alıyor.

Yine bu harabeler yanında kentte bulunan mağaralar da kentte yer alan bir yer altı şehrinin izlerini gözler önüne seriyor.

Ülkemiz sınırlarında bulunan ve tarihi bir miras olarak geçmişten günümüze bizleri kucaklayan Ani Harabeleri, her mevsim ayrı güzelliği ile ziyaretçilerini bekliyor.

Kars gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan Ani tarihi kenti aynı zamanda bir UNESCO Dünya Mirası Listesi üyesidir. Arpaçay nehri yakınlarında büyük bir alana yayılmış olan, İpek Yolu’nun üzerindeki bu özel kent seyahat tutkunlarının en sevdiği uğrak alanlarındandır. Eğer sizin de böyle bir fikriniz varsa uçak bileti almak için geç kalmayınız.

Exit mobile version