Masumiyet Karinesi Nedir ? Türk Hukuk Sisteminde Suçsuzluk İlkesi Nasıl Uygulanır?

Birçok kez farklı yerlerde

Birçok kez farklı yerlerde duyduğumuz Masumiyet Karinesi nedir ? İşte, bazen bir bilgi yarışmasında, bazen izlediğimiz bir dizi veya filmde ve bazen de bir tartışma ya da hukuk programında duyduğumuz masumiyet karinesi veya bir başka ifade ile suçsuzluk ilkesi hakkında merak edilenler ve hukuk sistemimiz içerisinde masumiyet karinesinin yeri…

Masumiyet Karinesi Nedir?

En basit tanımı ile suçu ispatlanmamış bir kişinin o suç nedeni ile hükümlü olarak lanse edilemeyeceği anlamını taşıyan masumiyet karinesinde, bir kişinin suçlu sayılabilmesi için işlediği suçun kanıtlanması zorunludur.

Bu konuda, evrensel bir belge olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. Maddesinin 2. fıkrası düzenlemesi;

“Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya dek suçsuz sayılır”

Hükmünü havidir. Bu anlamı ile masumiyet karinesi, bir bireyin suç işlediğine yönelik kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın, suçlu kabul edilmemesini güvence altına alan ve hukukun evrensel anlamdaki temel prensiplerinden biridir.  

Masumiyet Karinesi Kapsamında Suçluluğu İspat İddia Makamına Aittir

Masumiyet ilkesinin en doğal sonuçlarından biri ise, bireyin masumiyetinin esas olması ve bu kapsamda bir kişinin suçlu olduğunun ispat külfetinin iddia makamı üzerinde olmasıdır. Bu ilke uyarınca, kimseye suçsuz olduğunu ispat mükellefiyeti yüklenemez ve suçluluğu kesinleşmiş mahkeme hükmü ile sabit olmadan kimse kamu makam ve otoriteleri tarafından suçlu sıfatıyla nitelendirilemez ve tabi ki suçlu muamelesine tabi tutulamaz.

Bir kimsenin bir suçtan şüpheli olması ile o suçu işlediğinin ifade edilmesi birbirinden farklıdır. Bu nedenle bir şüpheli hakkında yargılama işlemleri yapılıp o kişinin şüpheli olduğu ifade edilebilir ve hatta hakkında tutuklama gibi koruma tedbirleri uygulanabilirken, o kişinin hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmaksızın suçlu olduğunun kesin ve net yargılar ile ifade edilmesi suçsuzluk ilkesi ya da masumiyet karinesinin ihlali anlamına gelir.  

Tüm Devlet Kurum ve Organlarını Bağlayan Bir İlke Masumiyet Karinesi Nedir?

Masumiyet karinesi sadece yargı makam ve organlarını değil, tüm devlet kurumlarını bağlayan ve onların üzerine yükümlülükler yükleyen bir ilkedir. Bu nedenle yargılama sona ermeden ve hüküm kesinleşmeden resmi organlarca, bir kişinin suçluluğuna dair kesin ibare ve ifadeler kullanılması bu ilkenin ihlali sonucunu doğurur.

Masumiyet karinesi ile bağlantılı olarak, bir kişinin üzerine atılı olan suçu işlediğinin kesin ve somut deliller kapsamında ortaya konması, bu kişi hakkında hüküm verilebilmesi için gereklidir. Unutulmamalıdır ki yine bir evrensel hukuk karinesi de ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesidir. Yani, eğer bir kimsenin suçluluğu somut, kesin ve inandırıcı deliller ile ispat edilemez ve suçun o kişi tarafından işlendiği şüphe aşamasında kalırsa, bu şüpheli durumdan sanık yararlanır ve hakkında mahkumiyet hükmü verilemez.  

Kökenleri Roma Hukukuna Dek Dayanan Masumiyet Karinesi Nedir?

Masumiyet karinesinin yani bir diğer ifadeyle suçsuzluk ilkesinin kökenleri Roma Hukukuna dek dayanır. Ancak o dönemde aydın nitelikteki hukukçular tarafından savunulan bu ilke gerçek anlamıyla 18. Yüzyıl Avrupa’sında yaşanan gelişim ve değişimler ile uygulanmaya başlanmış ve temel bir insan hakkı olarak görülmeye başlamıştır.  

Türk Hukuk Sisteminde Masumiyet Karinesi Nedir? Nasıl Uygulanır?

Suçsuzluk ilkesi kavramı, Türk Ceza Hukukunda masumiyet karinesi ya da masumiyet ilkesi olarak adlandırılır. Ceza Hukuku içerisinde yargılama sistemimiz içerisinde ‘masumiyet karinesi’ önemli bir yere sahiptir ve bu anlamda bu ilke, gerek evrensel bir hukuk kuralı olması, gerek yargı makamlarının istikrarlı uygulaması ve gerekse de Yargıtay içtihatları ile hukuk sistemimizin temel kriterlerinden biri durumuna gelmiştir.

Bu anlamda, modern hukuk düzenlerinin en başta gelen ilkeleri arasında yer alan ‘masumiyet karinesi’ ve ‘şüpheden sanık yararlanır’ karineleri günümüz dünyasında başlıca evrensel hukuk uygulamalarıdır ve temel insan hakları kapsamında kişinin masumiyetinin esas alınması ilkesine dayanırlar.