Laiklik Nedir? Laiklik Tanımı Nasıl Yapılmalıdır?

Laiklik nedir sorusu ülkemizde uzun zamandır tanımlanmaya çalışan bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Laiklik tanımı, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde çeşitli tanımlar ile karşımıza çıkıyor. Biz de bundan yola çıkarak laiklik nedir kısaca sizler için derlemek istedik. Laiklik nedir ne değildir sorularına yönelik bazı tartışmalı argümanları da yazımıza ekledik. Laiklik ilkesi nedir ve uzun yıllardır ülkemizde tartışılan […]

Laiklik nedir sorusu ülkemizde uzun zamandır tanımlanmaya çalışan bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Laiklik tanımı, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde çeşitli tanımlar ile karşımıza çıkıyor. Biz de bundan yola çıkarak laiklik nedir kısaca sizler için derlemek istedik. Laiklik nedir ne değildir sorularına yönelik bazı tartışmalı argümanları da yazımıza ekledik. Laiklik ilkesi nedir ve uzun yıllardır ülkemizde tartışılan konular nelerdir gelin birlikte daha da yakından bakalım. Bu sayede uzun yıllardır üzerinde tartışılan bu konuya biz de kendimizce bir açıklık getirmiş olabiliriz.

Laiklik Nedir?

Laiklik nedir kısaca özeti yapacak olursak din ve devlet işlerinin birbirinden tamamen ayrılması gibi klasik bir tanımlama yapabiliriz. Fakat daha da derine indiğimizde laiklik kavramının geniş kapsamlı bir tanım olduğunu da göreceğiz. Bu da insanların aklına ister istemez gerçek laiklik nedir sorusunu getirmektedir.

Laiklik Nedir?

Laiklik ne demek sorusu zamanla değişiklik göstermiş de olsa aslında özünde aynı noktaya çıkarak bir cevap sunmaktadır. Yani dinin devletin çeşitli kurumlarına olan etkisini tanımlamak adına laiklik ilkesinden faydalanılabilir.

Laiklik Nedir ve Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Laiklik nedir diye tartışırken bu kavramın hangi dönemde ve nasıl ortaya çıktığını da anlamak gerekiyor. Laiklik ilkesi nedir kısaca bahsederken de bu anlayışın kökenine inmek faydalı olabiliyor. Bundan yüzlerce yıl önce ortaya atılan bu kavramın başlangıç tarihi Fransız İhtilali olarak tanımlanıyor. 18. yüzyıl itibariyle oldukça popüler bir hale gelen laiklik, zamanla tüm dünyada kullanılan bir kavrama dönüşüyor.

Siyasi Gücün Tarihi

Din ve laiklik nedir konusuna değinirken siyasi gücün tarihine de odaklanmak gerekebiliyor. Öyle ki binlerce yıl öncesinde siyasi gücün elde ediliş şekilleri büyük farklılıklar gösterebiliyor. Buna göre ilk olarak gücün tamamen kılıç ve savaş ile elde edildiği söylenebiliyor. Fakat bir sonraki evrede siyasi gücün tanrı tarafından sunulduğu inanışı yaygın bir hale geliyor. Bir topluluğu yöneten kişiler bu yönetim güçlerini tanrıdan aldıklarını savunmaya başlamışlardır. Teokratik bir düzen olarak adlandırılan bu durumda din adamları da saygı görmeye başlamışlardır.

Öyle ki bu düzende hükümdar olan kişi de tanrının yeryüzündeki yegane temsilcisi olarak görülmektedir. Özellikle Orta Çağ döneminde sıklıkla karşılaşılan bu durumda dinin yönetim üzerindeki etkisi tartışılmalıdır. Fakat 17. Ve 18. Yüzyıllara gelindiğinde halkın da yönetime katılacağı bir düzen getirme merakı ortaya çıkmıştır. Bu da demokrasinin siyasi yönetim şekline tamamen adapte edilmesini sağlamış ve aslında laiklik nedir sorusunu da sordurtmaya çalışmıştır.

Fransız İhtilali ve Laiklik Nedir Sorusunun Ortaya Çıkışı

Laiklik nedir diye sorduğumuz zaman ister istemez tarihin belli dönemlerine doğru bir yolculuğa çıkmak zorundayız. Buna göre gücünü tanrıdan aldığını söyleyen hükümdaların devrine de yakından göz atmak durumundayız. Orta Çağ döneminde hükümdarın gücünü desteklemeyenler çeşitli yollarla ölüme ve işkenceye gönderilmiştir

https://www.youtube.com/watch?v=bZCSoWcq3qY

Katolik kilisesine duyulan saygı kimi yerde hükümdarları dahi geçmeyi başarmıştı. Din adamları, toprak yöneten ve karar veren en büyük mekanizma haline gelmişlerdi. Öyle ki din adamları ve kilise hiçbir konuda halka hesap vermek zorunda da kalmıyordu. Çünkü onlar, tanrının en kutsal temsilcileri olarak kabul ediliyorlardı.

1789 yılında Fransız İhtilali dönemine kadar bu süreç inişli çıkışlı bir şekilde devam etmiştir. Rönesans ve reform hareketlerinin de etkisi ile birlikte kilisenin gücü az da olsa kırılmaya başlamıştı. Fransız İhtilali de din adamlarının ve hükümdarların sonunu getiren bir halk devrimi olarak ortaya çıkmıştı.

En Net Tanımıyla Laiklik Nedir?

Laiklik nedir islam dininde de sıklıkla tartışılan ve gündeme getirilen bir konudur. Buna göre laiklik, yöneticilerin gücünü doğrudan halktan aldıklarını kabul ettikleri bir yönetim şeklidir. Aynı zamanda laiklik ilkesinde dinin siyasi hiçbir alanda varolması durumu söz konusu değildir. Yani bir siyasi lider gücünü tanrıdan ya da başka bir varlıktan değil de direkt olarak halkın iradesinden alabilmektedir.

Laiklik sayesinde ülkelerin yöneticileri herhangi bir dini en üst temelde tutmazlar. Bu duruma göre her din eşit kabul edilmektedir. Hiçbir dinin bir diğer dinden üstün olmadığı gerçeği de devlet nezdinde kabul görmektedir. Dinin her türlü devlet işinden ayrılması da bu ilkenin en temel kavramlarından biridir. Dinin sömürülmesinin de bu sayede önüne geçilmiş olur.

Laik Nedir?

Laiklik nedir sorusundan yola çıkarak bu kavramın savunucularını da tanımlamamız mümkün olacaktır. Burada da karşımıza laik olmak ne demek sorusu gelmektedir. Laik olmak, her türlü dine karşı eşit derecede saygı göstermeyi gerektirmektedir. Buna göre laik bir birey yalnızca kendi dinine karşı değil diğer tüm dinlerin mensuplarına karşı da saygılı olmak zorundadır.

LAİKLİK Mİ, ŞERİAT MI? (#442)

Bu durum, laiklik ilkesi ile dini hoşgörünün bir arada kullanıldığı bir durumdur. Din, vicdan ve fikir özgürlüğünü savunmak da laik olarak tanımlanan bir bireyin yapması gereken eylemler arasında yer almaktadır.

Laiklik ve Sekülerlik Farkı

Sekülerimz kavramı, laiklik nedir sorusu içerisinde sıklıkla bahsi geçen bir kavramdır. Buna göre bu iki kavramın birbirinden farklı olduğunu da bilmek faydalı olacaktır. Seküler bir devlet içerisinde dinin herhangi bir egemen olduğu durumdan bahsetmek mümkün değildir. Seküler anlayışta din kavramı kesinlikle devletin içerisinde yer almamaktadır.

Sekülerizm Nedir? Laiklik Din Düşmanlığı mıdır?

Devlet, seküler ise din konusunda kesinlikle tarafsız kalmalıdır. Öyle ki o devlet içerisinde dini simgeleyen herhangi bir kuruma da rastlamak mümkün olmayacaktır. Laik devletlerde ise durum biraz daha farklıdır. Buna göre din, devlet düzenini sabit tutmak adına kurumsallaştırılabilir. Laik devletlerde dinin devletin bir noktasında ortaya çıkması mümkündür. Ülkemizde de bu Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ortaya çıkmıştır. Atatürk ün lakiklik ANLAYIŞI gereği Türkiye Cumhuriyeti içerisinde dinin gözetim altında tutulduğu noktalar bulunmaktadır.  

Exit mobile version