Kovid-19 küresel pandemisi sonrası ekonomik hayatın canlandırılması adına konut kredilerinde yapılan büyük indirim sonrası kredi faiz oranları 0,64 ve 0,74 oranlarına kadar geriledi. Koronavirüs salgını ile daralan ekonomiye hayat verebilmek amacı ile içinde konut kredileri de yer alan en büyük kredi paketi açıklandı. Buna göre sıfır konutlarda banka konut kredisi faiz oranı 0,64’e inerken, ikinci el evler yönünden ise banka faizleri 0,74 oranına kadar geri çekildi. Peki, bu indirimler sonrası daha önce yüksek faiz oranlarından kredi çekenler için durum ne olacak? Bu kişiler için kredi yapılandırması mümkün olacak mı ? İşte konuya dair tüm detaylar ve merak edilenler…
Konut Kredisi On Beş Yıla Kadar Vade İmkanı
Açıklanan yeni konut kredisi paketleri ile, bu düşük faiz oranları yanında ayrıca 12 ay ödemesiz dönem ve 15 yıla kadar vade imkanı da sunuldu. Bu dev faiz indirimi sonrasında, daha önce banka kredisi ile konut alanlar ise kendi çektikleri konut kredilerinde düşük yeni faiz oranlarına göre bir yapılandırma olup olmayacağını merak ediyor. Şu ana kadar bu konuda bankalardan yapılmış herhangi bir yapılandırma açıklaması ise bulunmuyor.
Kredi Yapılandırma Nedir?
https://www.youtube.com/watch?v=gb3kFqtjxUQ
Kredi yapılandırma ya da diğer bir ifade ile refinansman işlemi, daha önce yüksek faiz oranı ile kredi çeken birinin, düşen faiz oranlarına göre borcunun yeniden hesaplanması işlemi olarak tanımlanabilir.
Ancak daha önce konut kredisi çekip, düşen faiz oranlarına göre yeniden yapılandırma talep edildiğinde, bankalar tarafından masraf ve erken kapama benzeri kesintiler yapılabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle kredi yapılandırma da ne kadar faiz indirimi olduğu, ne kadar kar elde edileceği, masraf ve kesintilerin ne kadar olacağı doğru bir şekilde hesaplanmalıdır.
Kredi Yapılandırma İle Elde Edilen Avantaj Nedir?
Daha önce yüksek faiz üzerinden çekilen bir kredide, sonrasında faiz oranlarının düşmesi durumunda konut kredisinin yapılandırılması ile borcun yeniden hesaplanması ve geri ödemelerin yeni faiz oranına göre düşmesi mümkündür.
Bu durum ise, konut kredisi kullananlar açısından önemli derecede kazanç sağlama imkanı da sağlar.
Yani kredi yapılandırma işlemi sayesinde;
Düşük yeni faiz oranına göre toplam borçta azalma imkanı ortaya çıkar,Vade süresi uzatılabilir ve aylık taksitlerde azalma gerçekleşir, Ödeme planı yeniden kendi koşullarınıza göre yapılandırılabilir,İstenirse faiz yapısı ( değişken ya da sabit faiz gibi ) değiştirilebilir.
Kredi Yapılandırma Nasıl Yapılır ?
Kredi yapılandırılmasında, kredi çekilen bankaya başvurarak yapılandırma talep edilir. Çünkü yapılandırmada kendi bankanız ile anlaşabilme sağlanması daha avantajlı olabilecektir. Bu talep sonrası banka tarafından daha önce yapılan sözleşme uyarınca yapılandırma masrafı, erken kapama masrafı gibi kesintiler belirlendikten sonra güncel ve yeni faiz oranlarına göre borç yeniden hesaplanır ve belirlenen yeni faiz ile ödemeler devam eder.
Ayrıca farklı bankadan yapılandırma yapabilme imkanı da mevcuttur. Borç transferi de denilen kalan borcun başka bir bankaya taşınması sureti ile yapılandırılması esnasında da dosya masrafı, erken borç kapama bedeli, ekspertiz ücreti tarzı ek ödemeleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
Ancak önemle belirtmek gerekir ki konut kredilerinde yapılan dev indirim sonrası şu ana kadar bankalardan yapılandırma imkanı hakkında bir açıklama yapılmazken, bu yönde yapılan başvuruların reddine de karar verilebildiği görülmektedir. Peki, bu durumda daha önce yüksek faiz oranlarından kredi kullananların başvurabileceği yasal yollar nelerdir?
Tüketici Mahkemesine Başvuru İmkanı
Kredi yapılandırma taleplerinin banka tarafından reddedildiği durumlarda Tüketici Mahkemelerine başvuru yapabilme ve bu şekilde dava açmak hukuken mümkündür. Banka sözleşmelerinde aksine hükümler bulunsa dahi (eski sözleşmeler bundan yararlanamaz gibi) yine de dava yolu ile yeni faiz oranlarına göre yapılandırma talep edilebilir. Tüketici mahkemesinden ayrıca yapılandırma konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi de istenebilir.
Bu anlamda ister yakın tarihte isterse daha da önce çekilmiş bir kredi olsun, kredi kullanan ve ödemeleri devam eden tüm tüketiciler, talepleri bankalar tarafından reddedilse dahi dava açılması yoluyla kredi yapılandırmasından yararlanabilecekleri kanaatindeyiz.
Hukuk sistemimizin tüketicinin korunması odaklı yaklaşımı ile kredi oranlarında kredi kullanan yani diğer ifade ile tüketici lehine olan değişikliklerin, ilgili dava süreci sonunda tüketici lehine yorumlanarak karar verileceğini düşünmekteyiz.