Koronavirüs sonrası beslenme büyük önem taşıyor. Çünkü covid-19 ile ilgili yapılan son araştırmalar, koronavirüse yakalanıp iyileşen kişilerin de yeniden koronavirüse yakalanabileceğini gösteriyor. Bu nedenle de koronavirüs atlatmış olan kişilerin hem bulaş yollarına hem de bağışıklık sistemine dikkat etmesi gerekiyor. Bağışıklık sistemini gücendirmenin ve vücut direnci arttırmanın en önemli yollarından bir tanesinin de dengeli ve sağlıklı beslenme düzeni olduğu biliniyor. Koronavirüs sonrası beslenme için dikkat edilecek pek çok nokta bulunuyor.
Gün İçerisinde Bol Su Tüketin
Bilindiği üzere yalnızca koronavirüsten korunmak için değil, sağlıklı bir yaşam için günlük olarak yoğun sıvı tüketiminin olması gerekiyor. Özellikle de koronavirüs sonrası besleme alışkanlığına günde 2.5 litre su tüketimi eklenmeli. Çünkü covid-19 geçiren ve atlatan kişilerin, akciğerlerinde nem tutabilmesi için günlük olarak 2.5 litre içmesi gerekiyor. Su dışındaki sıvılar, su yerine geçemeyeceği için de sıvı alımı yalnızca su ile yapılmalı.
Sofranızdan Pancarı Eksik Etmeyin
Koronavirüs sonrası beslenme düzeninde mümkün olduğunca bağışıklık destekleyici sebze ve meyvelere ağırlık vermek büyük önem taşıyor. Bağışıklık destekleyicilerin başında da mor renkli sebze ve meyveler geliyor. Dolayısıyla koronavirüs günlerinde pancarı soflardan eksik etmemek oldukça faydalı. Mucize besin kaynaklarından bir tanesi olan pancar, mor rengini içeriğinde bulunan antosiyaninlerin fazlalığı sayesinde alıyor. Ayrıca pancarın içeriğinde yüksek oranda bulunan folik asit, bağışıklık sistemi açısından oldukça insan vücuduna yararlı oluyor.
Koronavirüs Sonrası Beslenme ve Pancar Tüketimi
Pancar tüketiminin sık yapılması ve sofralardan eksik edilmemesi sadece koronavirüs nedeniyle tavsiye edilmiyor. Sağlıklı bir beslenme için de menüde sıklıkla pancara yer verilmesi gerekiyor. Pancarın nasıl tüketileceği ise tamamen tercihe bağlı. Dileyen kişiler çiğ olarak salatalarında pancara yer verebiliyor, dileyen kişiler de az bir süre haşlama ile pancarı tüketebiliyor. Hatta isteyen kişiler pancarı turşu olarak da tüketebiliyor.
Koronavirüs sonrası beslenme rutininde haftada en az dört gün pancara yer vermekte fayda var. Hatta mümkünse her gün pancar tüketilmesi tavsiye ediliyor. Pancar ile birlikte mor havuç da aynı pancar gibi bağışıklık sisteminin desteklenmesinde etkili oluyor. Çünkü mor havuçta da güçlü antioksidan bulunuyor.
Koronavirüs Sonrası Beslenme Düzeninde Karbonhidratlara Az Yer Verin
Koronavirüs sonrası beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, vücut direncini artırma noktasında büyük bir önem taşıyor. Bu noktada beslenme rutininde mümkün olduğunca karbonhidrata az yer vermek gerekiyor. Bilindiği üzere karbonhidrat denilenler; pirinç, şeker, beyaz un, tatlı, hamur işi ve fast food gibi gıdalar. Bu gıdaların en aza indirilmesi veya hafta üç olarak sınırlandırılması koronavirüs sonrası sağlıklı beslenme için tavsiye ediliyor.
Renkli Sebzeler Tüketin
Sağlıklı beslenmede olduğu gibi koronavirüs sonrası beslenme alışkanlıklarını da besinleri dört ayrı gruba ayırarak gerçekleştirmek gerekiyor. Bunun için de ilk olarak bol renkli sebze tüketimi yapmak, günlük olarak iki porsiyonu geçmeyecek şekilde farklı meyveleri seçmek gerekiyor. Tahıl grubundan da beyaz un değil; tam tahıllı unlar ile yapılmış gıdaları tercih etmek gerekiyor.
Eğer vücutta hala enfeksiyon devam ediyorsa, vücudun proteine ihtiyacı yüksektir. Fakat enfeksiyon geçtiyse günlük ideal protein tüketimi yapılması yeterli olmaktadır. Proteinin karşılanmasında ise ilk olarak tavsiye edilen balık tüketimidir. Daha sonrasında ise hindi eti tavsiye edilmektedir. Dolayısı ile koronavirüs sonrası beslenme düzeninizde sıklıkla balık veya hindi etine yer vermek, proteinin karşılanması bakımından yararlı olacaktır.
Koronavirüs Sonrası Beslenmede Protein Tüketimi
Koronavirüs sonrası beslenme düzeninde kırmızı ete haftada en fazla dört gün yer verilmelidir. Ancak protein desteğini yalnızca etten değil; yoğurt ve kefirden de almak gerekmektedir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da yağlar ve şekerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yağ tüketimi için özellikle fındık, ceviz, fıstık ve zeytinyağlı gibi besinlere ağırlık verilmelidir. Çünkü bunlar E vitamini açısından da oldukça zengindir ve E vitamini oldukça güçlü olan antioksidanlar arasında yer almaktadır. Günlük olarak bir avuç kadar kuruyemiş tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Koronavirüs sonrası beslenme rutininde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da şekerdir. Şekerli olarak üretildiği bilinen gıdalarda her ne kadar doğal bal veya pekmez olsa da bunlar basit şekerlerdir. Bu sebeple de kronik hastalığı bulunmayanlar günde 1 çay kaşığından fazla şeker içerikli gıda tüketimi yapmamalıdır.
Koronavirüs Sonrası Beslenme Süreci ve Normalleşme
Koronavirüs sonrası beslenme rutininde de enerji verici gıdaların tüketimi önem taşımaktadır. Ancak bu gıdalar pekmez, bal, tatlı veya şeker olarak anlaşılmamalıdır. Çünkü bunlar temelde karbonhidrattır ve karbonhidrat tüketimi kontrollü yapılmalıdır. Özellikle de koronavirüs sürecinde vücudun enerji ihtiyacı artmaktadır. Bu sebeple de enerji verici gıdaların tüketimine ağırlık verilmelidir. Koronavirüs sürecinde olduğu gibi koronavirüs sonrası beslenme düzenin de vücut, enerji ihtiyacını sebzelerle karşılamalıdır. Bunun için de salata tüketiminin yapılması tavsiye edilmektedir. Üç öğünde de farklı renklerdeki sebzeler salata olarak tüketildiğinde gerekli olan enerji sağlanacaktır.
Meyveler de mineral, lif ve vitamin açısından oldukça gereklidir. Fakat bunlar aynı zaman da şeker anlamına da gelmektedir. Bu sebeple de erkekler günlük olarak 3, kadınlar ise günlük olarak 2 porsiyondan fazla meyve tüketimi yapmamalıdır. Hem koronavirüs enfeksiyon sürecinde hem de koronavirüs sonrası beslenme sürecinde meyve tüketim miktarına da dikkat edilmelidir.
Vücudun protein ihtiyacı enfeksiyon sürecinde artmaktadır. Fakat enfeksiyonun atlatılmasından sonra normal standartlarda tüketim gerçekleştirilmelidir. Koronavirüs sürecinde enerji düşüklüğü söz konusuysa ve normal standartlarda bir günde ortalama olarak 2 dilim peynir tüketilmesi gerekiyorsa, bu 4 dilim olarak tüketilebilmektedir. Ancak koronavirüs sonrası beslenme rutininde standartlara uyulması tavsiye edilmektedir. Kısacası; kroonavirüs sürecinde porsiyonlarda artışa gidilebilmektedir ancak enfeksiyonun atlatılmasından sonra sağlıklı bir beden yapısı için normale geri dönülmelidir.
Koronavirüs Mücadelesinde C ve D Vitamininin Önemi
Koronavirüs sonrasında beslenme alışkanlıkları gözden geçirilmeli ve aşırı tüketimden, dengesiz beslenmeden uzak durulmalıdır. Bununla birlikte C vitamini ve D vitamini almaya da özen gösterilmelidir. Ancak hastalıkla mücadele için enfeksiyona yakalanmadan önce de vitamin konusunda bilinçli olunmalıdır. Koronavirüs sürecinde D vitaminin önemi oldukça büyüktür. Bu sebeple de kişilerin D vitamini değerlerini ölçtürmesi ve gerekli ise takviye alması tavsiye edilmektedir. Ancak her bir takviye edici gıda gibi D vitamini de uzman bilgisine başvurmadan bilinçsizce kullanılmamalıdır.
D vitamini, besinlerden pek alınabilen bir vitamin türü değildir. Bunun için sıklıkla güneşten faydalanılabilmektedir. Ancak evlerde kalınan bu günlerde güneşten de yeterince yararlanmak pek mümkün olmamaktadır. Bu sebeple bir hekim bilgisine başvurulmalıdır.
Koronavirüs sürecinde de koronavirüs sonrası beslenme sürecinde de C vitamini önemli bir yere sahiptir. Fakat günlük olarak gerekli C vitamini miktarının üzerine çıkılmamalıdır. Genel olarak günlük olarak alınması gereken C vitamini miktarı; 500 miligramdır. Günlük olarak tavsiye edilen sebze ve meyve miktarları alındığında C vitamini de karşılanmaktadır. Özellikle yeşil sivribiber ve turunçgiller, C vitamini yönünden oldukça zengindir. Bu sebeple günlük olarak yeşil sivribiber tüketildiğinde ya da iki porsiyon turunçgillerden tüketim yapıldığında yeterli olmaktadır.