Türk Ceza Hukuku kapsamında Kısırlaştırma suçu yani bir erkek ya da kadının rızası dışında çocuk yapma yeteneğinin ortadan kaldırılması eylemi suçtur. Kısırlaştırma suçu olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 101. Maddesinde düzenlenmiş ve yaptırıma bağlanmıştır.
Kısırlaştırma Nedir?
Kısırlaştırma, bir erkek ya da kadının üreme yeteneğinin ömür boyu ortadan kaldırılmasına neden olan bir tıbbi müdahaledir. Tıp dilinde kısırlaştırma işlemine sterilizasyon da denir. Kısırlaştırma, mağdurun cinsel işlevlerine devam edebilmesine karşın üreme yeteneğinin ortadan kalkması sonucunu doğuran bir işlemdir ve bu yönüyle hadım etme (kastrasyon) işleminden ayrılır.
Kısırlaştırma Suçu ile İlgili Yasal Mevzuat
2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun 4/2 maddesi düzenlemesi uyarınca; kısırlaştırma işlemi yani sterilizasyon ameliyatı, ancak reşit olan kişinin rızası ve isteği doğrultusunda ve tıbbi sakınca bulunmadığı durumlarda yapılabilir.
Yine kısırlaştırma ameliyatı olacak kişi evli ise aynı Kanun’un 6/2 maddesi gereğince bu işleme eşinin de izin vermesi gerekir.
Kısırlaştırma suçu ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) 101. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde düzenlemesinde;
“(1) Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.
(2) Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”
Hükümleri yer alır. Yapılan bu yasal düzenleme uyarınca bir erkeği ya da kadını rızası ve istemi dışında kısırlaştıran kişi “kısırlaştırma suçunu” işlemiş olur. Eğer bu işlem yetkili olmayan kimse tarafından gerçekleştirilirse bu durumda cezada ayrıca artırım yapılır.
Kısırlaştırma yani sterilizasyon ameliyatı yapma yetkisine ise; kadınlar için kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ve genel cerrahlar, erkekler içinse üroloji, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ve genel cerrahlar sahiptir.
Kısırlaştırma Suçu Cezası Ne Kadardır?
Madde (TCK 101 maddesi) düzenlemesinden de açıkça anlaşılacağı üzere;
TCK 101/1 maddesi uyarınca, rıza dışında bu işlemin yapılmasının cezası üç yıldan altı yıla kadar hapistir. Ancak bu işlem yetkisi bulunmayan kişi tarafından yapılırsa verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
TCK 101/2 maddesi düzenlemesine göre, rıza bulunsa bile bu işlem yetkisi bulunmayan bir kimse tarafından yapılırsa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Kısırlaştırma Suçunda Görevli Mahkeme Hangisidir?
Bu suçtan yargılama yapma görev ve yetkisi, suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesine aittir.
Türk Ceza Kanunu (TCK) 101. maddesinde düzenlenen “Kısırlaştırma Suçu” takibi şikayete bağlı suçlar arasında yer almaz. Bu suçun işlendiğinin öğrenilmesi üzerine soruşturma ve kovuşturma işlemleri adli makamlar tarafından resen (kendiliğinden) yerine getirilir. Ayrıca bir şikayet varlığı aranmaz.
Ayrıca kısırlaştırma suçu uzlaşmaya tabi suçlar arasında da yer almaz. Bu nedenle dava açılmadan önce yani soruşturma evresinde taraflar arasında uzlaşma işlemlerinin yerine getirilmesine gerek bulunmaz. Suçun işlendiğine dair yeterli derecede şüphe varsa soruşturma aşaması sonunda dava açılır ve yargılama evresine yani kovuşturma aşamasına geçilir. Yargılama sonunda failin suçu işlediği sabit olursa hakkında TCK 101. maddesi uyarınca cezalandırılmasına yönelik hüküm kurulur.
İlginizi Çekebilir: Erkekte Kısırlık Belirtileri Nelerdir | Erkekte Kısırlık Nedenleri ve Kısırlık Tedavisi