Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, Ceza Hukuku kapsamında karşımıza çıkmaktadır. Bu suç, bir kimsenin ısrarlı davranışlarla rahatsız edilmesi olarak tanımlanabilecektir. Peki, kamuoyunda farklı şekillerde haberlere ve gündeme yansıyan “Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu” ne demektir? Bu suçun oluşabilmesi için hangi hareketlerin işlenmesi gerekir? Birini takip etmek suç mu? Sosyal medyada sürekli mesaj atmak suç mu? Mesajla rahatsız etmenin cezası nedir?
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Hürriyete Karşı Suçlar” başlıklı yedinci bölümü içerisinde 123. Maddede düzenlenmiştir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma TCK madde düzenlemesine göre;
“Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir”
Hükmü getirilmiştir. Bu madde düzenlemesine göre seçimlik hareketlerle bu suçun işlenmesi mümkündür. Bu eylemlerin işlenmesindeki ana amaç, sırf bir kimsenin huzur ve sükununu bozmaya dönük olmalıdır. Yani bu suçun oluşabilmesi için özel bir maksatla (rahatsız etme gayesi ile) hareket edilmesi gereklidir. Bu nedenle söz konusu bu suç ancak özel kast ile işlenebilir.
TCK mevzuat detayları için buraya göz atabilirsiniz.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Unsurları Nelerdir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında yapılacak seçimlik hareketler TCK 123. Maddesinde sayılarak sıralanmıştır. Buna göre aile huzurunu bozma davası;
Bir kimseye ısrarla telefon edilmesi,Israrla gürültü yapılması,Ya da ısrarla hukuka aykırı başkaca bir davranışta bulunulması,
Suretiyle söz konusu suç oluşur. Bu sayılan seçimlik hareketlerden birinin, bir kimsenin huzur ve sükununu bozma maksadı ile yerine getirilmesi ile suç tamamlanmış olur.
Bir kimseye ısrarla telefon edilmesi kapsamında sürekli mesaj atılması, telefon açıp konuşulmaması müzik ya da ses dinletmesi gibi eylemler örnek olarak gösterilebilir.
Israrla gürültü yapılması kapsamında ise her türlü şekilde gürültü ile kişilerin rahatsız edilmesi mümkündür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus bu gürültünün sırf rahatsızlık vermek gayesi ile yapılmasının gerekliliğidir. Bu amaç dışında, özellikle komşuluk ilişkileri belirli bir dereceye kadar gürültüye katlanmayı da içerir. Bu nedenle bazı durumlar kişinin huzur ve sükununu bozma suçu oluşturmayabilir.
Hukuka aykırı başkaca davranışlar ise oldukça geniştir. Burada da dikkat edilmesi gereken nokta, kişinin huzur ve sükununu bozma suçu için bazı eylemlerin yapılmasıdır. Örneğin bir kişiye ısrarla mail atılması, sosyal medya üzerinden ısrarla rahatsız edilmesi, kapısının belirli aralıklarla çalınması gibi eylemler örnek olarak sayılabilir.
Komşuluk hukuku nedir? Komşuluk hukukundan doğan haklar nelerdir? Bilgi almak için tıklayınız.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Cezası Nedir?
Huzur ve sükunu bozma suçu nedir? Türk Ceza Kanunu 123. Maddesinde düzenlenen söz konusu suç için kanunen öngörülen ceza miktarı üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır. Suça öngörülen ceza miktarı nedeniyle, bu cezanın ertelenmesine ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
https://www.youtube.com/watch?v=-ZldU8_mLEo
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi, suçun mağdurunun şikayetine bağlıdır. Şikayetçinin bu hakkını faili ve de eylemi öğrenmesinden başlayarak altı aylık süre içerisinde kullanması gerekir. Kişilerin huzurunu ve sükununu bozma suçu şikayet dilekçesi 6 aylık bir süreyi kapsar. Şikayet bulunmadığı durumda resen soruşturma ya da kovuşturma yapılabilmesi ise mümkün değildir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasında bulunup öncelikle taraflar arasında uzlaşma prosedürünün uygulanması gereklidir. Ancak taraflar uzlaşamadığı takdirde soruşturmaya ve kovuşturmaya devam edilebilir.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Görevli Mahkeme Hangisidir?
Kişilerin huzur ve sükununu bozma yetkili mahkeme hangisidir? 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 123. Maddesi kapsamında düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ilişkin yargılama yapma görev ve yetkisi Asliye Ceza Mahkemesi’ne aittir. Yani bu suçtan Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan davalar, Asliye Ceza Mahkemeleri önünde görülür.