Karşılık verilmeyen, karşılıksız aşk sendromu olarak adlandırılan erotomi, bu sendromdan muzdarip olan kişinin, bir başka kişinin kendisine takıntılı derecede aşık olduğunu zannetme durumudur.
Aşık olduğu düşünülen kişi genellikle ünlü ya da statü olarak farklı kişilerin arasından seçilir. Bazı zamanlarda bu kişi yakın arkadaş ve hatta akraba çevresinden de seçilebilmektedir. Sanrılar üzerine kurulmuş olan bu sendrom Clerambault Sendromu olarak da adlandırılır.
Karşılıksız Aşk Sendromu Dikkate Değer Bir Ruhsal Bozukluk
Erotomi, aşık olduğu zannedilen kişiler için oldukça büyük tehlikeler taşıyabiliyor.
Erotomi, aşık olduğu zannedilen kişiler için oldukça büyük tehlikeler taşıyabiliyor. Karşı taraf bu aşkın bilinçli bir şekilde gizlendiğini ve kendisine itiraf edilemediğini düşünüyor ve bu duruma göre hareket edebiliyor.
Aşık olduğu düşünülen kişinin tavırlarının her biri hasta kişi tarafından mantıklı sebepler uydurularak sınıflandırılıyor ve bu durum da gerçeği yansıtmayan sanrıların yoğunlaşmasına yol açabiliyor.
İlginizi Çekebilir: Soruda Sen Kimsin? Kendini Tanıma Testi
Erotomi Genellikle orta yaş bunalımında görülebiliyor.
Genellikle orta yaş bunalımında, evli olma durumunda ve kendisinden farklı yüksek statüdeki insanlara karşı oluşturulan bu psikolojik bozukluğun fark edilebilir olması da büyük önem taşıyor.
Karşılıksız Aşk Sendromu Başka Bir Hastalığın Belirtisi Olabilir
Erotomi, hafif derecede seyrettiğinde kişinin ya da karşı tarafın hayatı için herhangi bir tehlike oluşturmayabilir. Fakat yüksek derecede sanrılardan mustarip olan kişilerin bir an evvel psikolojik destek alması şarttır.
Şizofreni, borderline kişilik bozukluğu, bipolar bozukluk ya da parnoid kişilik bozukluklarında bu tip karşılıksız aşık olunmuş sanrıları görülebiliyor.
Öyle ki derin sanrılı durumlar başka psikolojik rahatsızlıkların habercisi olarak görülebiliyor. Şizofreni, borderline kişilik bozukluğu, bipolar bozukluk ya da paranoid kişilik bozukluklarında bu tip karşılıksız aşık olunmuş sanrıları görülebiliyor.
Bu durum fark edildiğinde kişinin destek alması ve yapılan incelemeler sonucunda terapi ya da ilaç tedavisine başlaması gerekiyor. Sanrıların diğer ruhsal bozukluklar ile ilgisi olup olmadığı araştırıldıktan sonra bu hastalığa uygun bir tedavi yöntemi uygulanıyor.