İstanbullu gelin gerçek hikâyesi, TV8 kanalında “Kırmızı Oda” dizisinin yayınlanması ile tekrardan dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştır.
TV8 ekranlarında seyirci ile buluşan Kırmızı Oda dizisinde yer alan Alya karakterinin “İstanbullu Gelin” dizisinde yer alan Yaz’ın gerçek hikâyesi olduğu tüm sosyal medya kullanıcıları tarafından sıklıkla dile getirilmiştir.
Peki, İstanbullu Gelin dizisinde Yaz mutlu bir çocukluk geçirirken, Alya karakterinin bu kadar zorlu bir anne elinde büyümüş olması normal midir? Aslında tam olarak hikâyenin kırılma noktası da burada başlamaktadır.
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi kitap olarak yazıldığı şekli ile ekranlara taşınmamıştır. Ancak Alya karakteri kısmen kitapta yaşananlara uyarlanarak senaryolaştırılmıştır.
Fakat İstanbullu Gelin dizi çekimlerinde Süreyya karakteri farklı bir görüntüye, Faruk karakteri ise işinde gücünde olan âşık bir adama çevrilmiştir.
İstanbullu Gelin Gerçek Mi? | İstanbullu Gelin Gerçek Hikâyesi
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi aslında TV8 ekranlarında Alya’nın yaşantılarında aktarılmaktadır. İstanbullu Gelin dizisi ise senaristin söylediğine göre kitap dışına çıkılarak uyarlanmıştır.
İstanbullu Gelin dizi senaristleri, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu ile de kitabın dışına çıkabileceklerinin anlaşmasını yaptıkları belirtmişlerdir.
Bu sebepten dolayı Süreyya karakterini hasta ve kızına eziyet eden bir anne yerine Boran ailesinin iyilik meleği olarak ekranlara yansıttıklarını dile getirmişlerdir.
İstanbullu gelin dizisi yayınlandığı günden bu yana gerçekte İstanbullu gelin gerçek hikâyesi kimdir? Kime aittir gibi soruları akıllara getirmemiştir.
Ancak zamanla Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastalarından esinlenerek yazdığı kitaplar bir bir dizi haline dönüşmeye başladıkça dikkatler dizilerin gerçek hikâyeleri üzerine yoğunlaşmıştır.
Kırmızı Oda da yayınlanan Alya karakteri çok ses getirince tüm seyirciler İstanbullu gelin dizisinin gerçek hikâyesi nedir? Diye araştırıp öğrenmek istemişlerdir.
Bursa eşrafında yaşayan zengin bir aile çocuğunun İstanbul’dan bir kıza âşık olarak evlenme sürecini kapsayan senaryo tamamen gerçek olan bir hikâyedir.
Ancak İstanbullu Gelin dizisinde yer aldığı gibi mutlu bir yuvadan çok aşk ve ıstırap içeren bir hayat yaşamışlardır.
Dizide Süreyya ve Faruk olarak canlandırılan bu karakterlerin gerçekte kim olduğu net bir şekilde bilinmemektedir. Fakat 70’li yıllarda meşhur olan “Beyaz Kelebekler” grubunun solisti Ülkü Üst Sarpkan, İstanbullu Gelinin kendisi olduğunu anlatmaktadır.
Lakin Alya karakterinin gerçek Süreyya’nın kızı olduğu ortaya çıktıktan sonra Ülkü Üst ’ten herhangi bir açıklama gelmemiştir.
İstanbullu Gelin Hikâyesi Hangi Kitaptan?
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi, Kırmızı Oda’da yer alan Alya’nın acı dolu hayatından sonra bu kadar çok gündeme gelmesi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarına olan ilgiyi de fazlasıyla artırmıştır.
İstanbullu Gelin hikâyesinin de hangi kitapta geçtiğini merak eden sosyal medya kullanıcıları, kitabın adını öğrenebilmek için araştırmalar yapmışlardır.
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi hayata dön kitabında anlatılmaktadır. Ancak tabi ki gerçek karakterlerin isimleri hikâye anlatılırken kullanılmadığı gibi kitapta da farklı isimlerle okuyucuya aktarılmıştır. Yaz ismi ile tanıdığımız Süreyya ile Faruk Boran çiftinin kızı kitapta Ala adı olarak geçmektedir.
İstanbullu Gelin Süreyya Karakteri?
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde başrolde olan Süreyya karakteri, maalesef ki psikolojik hasta bir kadın olarak yer almaktadır.
Ailenin istenmeyen gelini ilan edilen Süreyya, kız çocuk doğurduğu için değer görmediği fikrine de kapılarak kızına türlü işkenceler yapmaya başlamıştır.
En sonunda kızının önünde intihar ederek yaşamına son vermiştir. Kızının zorlu bir çocukluk geçirmesine sebep olan Süreyya ailede sevilmeyişinin sebebini Alya olarak görse de kendi psikolojik rahatsızlıklarının da bu duruma sebep verdiğini bir türlü anlamamıştır.
İstanbullu Gelin Süreyya Şizofren Mi?
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde Süreyya karakterinin, ekranlara yansıtıldığı gibi çıtı pıtı mutlu ve etrafına mutluluk saçan bir kız olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Çünkü kitapta tam tersine şizofren ve ciddi psikolojik rahatsızlıkları olan biri olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun klinik hastalarının hikâyesi ile kitap oluşturduğunu düşünürsek Süreyya’nın şizofren olduğu ortaya çıkıyor.
İstanbullu Gelin Alya’nın Hikâyesi | İstanbullu Gelin Gerçek Hikâyesi
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde gerçek adının ne olduğu bilinmeyen Alya, dizide Yaz ismi ile anılırken kitapta Ala ismi ile geçmektedir. Kırmızı Oda dizisinde hikâyesi anlatılırken ise Alya ismi ile karakter can bulmaktadır.
Alya’nın gerçek hikâyesi Kırmızı Oda da yansıtıldığı kadar zor bir süreci içermektedir. Yaz karakteri ile mutlu bir çocukluk geçirdiği resmedilse bile maalesef ki tüm seyircilerin içini yaralayacak kadar ağır bir çocukluk geçirmiştir.
Ailenin istenmeyen gelini olan Süreyya, ilk bebeğini düşürdükten sonra Alya’ya hamile kalmaktadır. Daha anne karnında babasının cezaevine girmesi ile Alya’nın kötü kaderi şekillenmeye başlamıştır.
Özellikle aile içerisinde kız çocuğu olduğu için ve İstanbullu gelinin yani Süreyya’nın kızı olduğundan ev ahalisi tarafından asla sevilmemiştir.
Babasının 7 yıl sonra cezaevinden çıkması ile hayatının değişeceğini düşünen Alya, maalesef ki daha kötü bir çocukluk yaşayacağından habersizdir.
Cezaevinden çıkan babanın da kızı ile ilgilenmeyişinden sonra annesi de dâhil tüm ev halkı tarafından işkenceler gören ve köle gibi kullanılan Alya, babaannesiyle annesinin hamam da yaptığı tartışmaya şahit olmuştur.
Babaannesi ile annesi tartışırken, ayağı kayan Esma Sultan vefat etmiştir. Küçük bir çocuk olan Alya korku ile parmağıyla annesini gösterdiği için annesi cezaevine alınmıştır.
Annesi cezaevinden çıktıktan sonra da Alya yüzünden hapis yattığını düşünerek sürekli Alya’yı dövmeye başlamıştır.
Bu olaydan sonra da babası Alya’yı koruyabilmek için İstanbullu gelini dövmeye başlamıştır. Adeta bir kısır döngüye dönüşen hikâye artık Alya’nın babasının annesini hastaneye yatırma kararı ile hazin bir sonuca ulaşmıştır.
Sırf hastaneye yatmamak için Alya’yı banyoya kilitleyen annesi, Alya’nın gözü önünde intihar etmiştir. Bu sebepten dolayı devamlı pis ve pasaklı bir şekilde hayatını devam ettiren Alya, çoğu zaman tanımadığı adamlar ile ilişkiye girerek kendisini dövdürmüştür.
Hukuk okurken okul birincisi olacak kadar zeki olan bu kızın hayatı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu ile tanışmasıyla tamamen değişecek ve normal bir insan olarak yaşamını sürdürecektir.
Kırmızı Odadaki Alya Süreyya’nın Kızı Mı?
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde yer alan karakterler tamamen yaşanmış bir hayat hikâyesinden esinlendirilerek kaleme alınmıştır.
Ekranlarda dizi olarak yayınlanması ile tüm Türkiye’nin dikkatini çeken Alya, İstanbullu Gelin dizisinde yer alan Süreyya ve Faruk karakterlerinin kızı olduğu bilinmektedir.
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde hazin bir son bulunuyor olsa da tüm Türkiye Faruk ile Süreyya’nın muhteşem aşklarını ve aile bağlarını severek izlemişlerdir.
Alya karakterinin gerçek yaşam öyküsü çıkana kadar kimse gerçek Süreyya’nın kim olduğunu araştırmamıştır. Ancak Kırmızı Oda dizisi sayesinde herkes Süreyya’nın şizofren olduğunu ve kızına işkenceler eden bir anne olduğunu öğrenmiştir.
İstanbullu Gelin De Alya Kim? | İstanbullu Gelin Gerçek Hikâyesi
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde merak konusu olan Alya, İstanbullu gelin dizisi içerisinde Yaz karakterini canlandırmaktadır. Alya’nın tam aksine mutlu bir çocukluk geçiren Yaz, tıpkı Alya gibi hukuk okumaktadır.
Dizi de psikolog ile görüşme yapmasıyla seyirci karşısına çıkan Yaz, annesinin babaannesini öldürmesini anlatması ile de Alya karakteri üzerinde herkesin hemfikir olmasına yardımcı olmuştur.
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi içerisinde asla mutlu bir çocukluk geçirmemiş bu minik kız tüm Türkiye halkının kalbini çalmış ve kendi acıları gibi Alya’nın yaşadıklarını benimsemelerine sebep olmuştur.
Bir o kadar gerçek iken bir o kadar da akıllara sığmayan bu hikâye maalesef ki bu topraklarda gerçekten yaşanmış acı dolu bir öyküdür.
Gülseren Budayıcıoğlu’nun kaleme aldığı, senarist Deniz Akçay’ın ekranlara uyarladığı dizinin, birçok acı ve dayanılmaz hayat yaşayan karakteri olsa da en masum sayılan ve yaşadıkları akıllara sığmayan tek karakteri Alya olmuştur.
İstanbullu Gelin Gerçek Hikâyesi Mesut Yar
https://www.youtube.com/watch?v=xodrHmxCRJw
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi Mesut Yar’ın posta.com sitesinde İstanbullu Gelin dizisi hakkında paylaştığı bir yazı ile hikâyenin gerçek kahramanlarının kim olduğu çok tartışılmıştır.
Çünkü Mesut Yar’a göre Bursa da ünlü otobüs firması sahipleri olan bir ailenin hayat hikâyesi konu alınmıştır.
İnternetten minik bir arama ile herkesin kim olduklarını öğrenebileceklerini söyleyen Mesut Yar tüm dikkatleri Kâmil Koç ailesine çekmiştir.
Yazıyı okuyan birçok insan İstanbullu gelin gerçek hikâyesi “Kâmil Koç ailesinde mi gerçekleşti?” diye merak edip araştırmışlardır.
Kamil Koç Ailesinin Hikâyesi
Her ne kadar Mesut Yar ile tüm dikkatler Kâmil Koç ailesine dönmüş olsa da İstanbullu Gelin hikâyesi ile Kâmil Koç ailesinin hiçbir alakası yoktur.
Gerçek hikâye sahiplerinin Kâmil Koç ailesine yakın bir malikânede oturdukları için böyle anıldıkları söylenmektedir.
Boran Ailesi Gerçekte Hangi Aile
İstanbullu gelin gerçek hikâyesi, hangi aileyi anlattığı ise hala sır gibi saklanmaktadır. Gerçekten Kâmil Koç ailesi mi yoksa Beyaz Kelebekler grubunun solisti Ülkü Üst Sarpkan mı bilinmemektedir.
Bu ailenin çektiği tüm acılar ve gerçek kimlikleri bir tek Dr. Gülseren Budayıcıoğlu tarafından bilinmektedir.