İcra hukuku, özellikle artan kredi miktarı ve alınan borçların ödenememesi nedeni ile her sene daha çok karşılaşılan bir hukuk dalı olarak öne çıkıyor. Bu yazımızda cebri icra yollarından biri olan İlamsız icra takibi hakkında merak edilenleri sizler için bir araya getirdik…
İcra Takibi Nedir?
İlamsız icra takibi nedir konusuna geçmeden önce ilk olarak icra takibinin ne olduğunun tanımlanması gerekir. Hukuk sistemimize göre; İcra takibi, borçlu olanın borcunu herhangi bir sebep ile ifa etmediği durumlarda, alacaklının söz konusu bu borcun devlet gücü ile tahsili için İcra Müdürlüğüne başvurarak başlattığı takiptir. Yani icra takibi, bir alacağın kamu otoritesi kullanılarak tahsil edilmesi yolu olarak da ifade edilebilir.
İlamsız İcra Takibi Ne Demektir?
İlamsız icra takibi nedir; alacaklının herhangi bir mahkemece verilmiş bir ilam veyahut ilam niteliğinde bir belgeye dayanmaksızın icra müdürlüğünde (icra dairesinde) yürüttüğü icra takibidir.
İlamsız icra takibi, hukuk sistemimizde yalnızca para alacakları ile teminat alacaklarında başvurulması mümkün olan bir takip yöntemidir. Bu itibarla ilamsız icra takibi, ilamlı icra yoluyla takibe bakıldığında daha sınırlı bir uygulama alanına sahiptir.
Örneğin ilamlı icra yolu ile takiplerde eda yükümlülüklerine ilişkin takip yapılabilirken, ilamsız icra yoluyla takipte ancak para ve teminat alacakları icra edilebilir. Yine boşanma davaları sonucu hükmedilen nafaka alacakları da ancak ilamlı icra yolu ile (mahkeme ilamına dayalı olarak) tahsil edilebilir.
İlamsız İcra Takibi Aşamaları Nelerdir?
İlamsız icra yolu ile takibin ilk aşamasında, alacaklı takip talebini direk olarak icra müdürlüğüne yapar. Bu takip talebi sonrasında ise icra müdürlüğü, borçluya bir ödeme emri gönderir. Bu aşamada borçlunun borca itiraz edip etmemesi çok önemlidir.
Eğer tebliğ edilen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmezse ve borç da ödenmezse icra müdürlüğü tarafından haciz işlemi yapılır. Hacizden sonra ise haczedilen malların açık artırma ile satışı yapılır ve bu satıştan elde edilen gelir ile de alacaklının parası ödenir.
İlamsız icra takibi konusunda en önemli unsuru herhangi bir mahkeme kararı ya da bu nitelikte belge bulunmaksızın icra takibinin yapılmasıdır. Yani bir diğer ifade ile bu takip yolunda, alacaklının alacaklı olduğuna ilişkin beyanı yeterlidir.
İlamsız İcra Takibi Nerede Başlatılır?
İlamsız icra takibine ilişkin başvurular İcra müdürlüklerine (icra dairesine) yapılır. Yani ilamsız icra için alacaklının, alacağı olduğunu bildirerek İcra müdürlüğünde takip talebinde bulunması gereklidir. Alacaklının takip talebi üzerine, borçluya icra müdürlüğü tarafından bir ödeme emri tebliğ edilir. Bu tebliği alan borçlu açısından artık icra takip süreci başlamış olacaktır. Ödeme emrini tebliğ alan borçlu, yasal olarak kendisine tanınan 7 gün içinde borca itirazda bulunabilir.
Borçlunun İtiraz Sebepleri
İlamsız icra yolu ile takipte, kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, itiraz etmesi ile takip işlemleri son bulur. Yani haciz ve satış aşamalarına geçilmez. Borçlu, ilamsız icrada ödeme emrine itirazı yazılı ya da sözlü (itirazının tutanağa bağlanması) olarak yapabilir. Borçlunun itirazı üzerine, alacaklı söz konusu itirazın kaldırılması talebiyle 6 ay içerisinde “dava açma” hakkına sahiptir.
Ödeme emrine karşı borçlunun itiraz sebepleri ise iki kısımda incelenir. Bunlardan ilki;
a) İmzaya İtiraz:
Eğer alacaklı ilamsız icra takibini adi nitelikte bir senet ile başlatmışsa, borçlu senedin altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ile imzaya itirazda bulunabilir. İmzaya itirazın açık ve net bir şekilde, imzaya itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir.
b) Borca İtiraz:
İmzaya yapılan itirazların dışındaki tüm diğer itirazlar ise borca itiraz olarak kabul edilir. Borçlu örneğin böyle bir borcu olmadığını beyan ile itirazda bulunabilir. Ayrıca borca itiraz ederken, borçlunun herhangi bir neden bildirme zorunluluğu da yoktur. Sadece borca itirazda bulunması dahi yeterli olacaktır.
İlamsız icra takibinde, borçlu borcun tamamına itirazda bulunabileceği gibi borcun bir kısmına da itiraz edebilir.
İlamsız icra takibi işlemleri yetkili icra müdürlüklerinde yürütülebilir. Yetki açısından bakıldığında, kural borçlunun yerleşim yeri icra müdürlüğünün yetkili olmasıdır. Ancak sözleşmeden doğan bir teminat veya para alacağı için başlatılacak icra takiplerinde ise, sözleşmenin ifa edileceği yer icra müdürlüğünün yetkisi bulunur.