Mitoloji dendi mi akıllara İkarus ve babası Daidalos’un özgürlük mücadelesi de gelmektedir. Henüz felsefe ve dinler yokken Yunan mitolojisinin bu acıklı hikayesi aslında toplum için de bir ders niteliğindedir. İkarus nedir kimdir ve hikayesi neleri içerir daha da yakından tanımak adına sizler için bu yazıyı hazırladık.
İkaurs sendromu gibi bir duruma da adına veren bu mitolojik kahraman, günümüzde de filmlerde ve kitaplarda anılıyor. Öyle ki İkarus’un hikayesi, yalnızca Yunan toplumu ile kalmayıp tüm dünyada ders niteliği taşıyor. İşte, geniş kapsamlı detaylarıyla mitolojide İkarus’un acıklı hikâyesi.
İkaurs Kimdir?
Yunan mitolojisi denildiğinde akıllara Zeus, Hera, Afrodit ve Athena gibi isimler geliyor. Bu tanrı ve tanrıçaların yanında yaşamı ile dikkat çeken bir de İkarus isimli karakter bulunuyor. İkarus’un öyküsü mitolojide oldukça önemli bir yere sahipken o ve babasının maceraları da nesillerdir anlatılıyor.
Cesaret, özgürlük ve tevazu kavramları da İkarus’un hikayesinde ön plana çıkan ders niteliğindeki detaylardır. Babası Daidalos ile bir labirente hapsedilen İkarus’un özgürlük arayışı mitolojinin en önemli hikayelerinden olmuştur. Antik Yunan döneminde yaşandığı iddia edilen bu olay, “uçan insan” kavramı için de bir başlangıç olmuştur.
Daidalos Kimdir?
Daidalus ismiylede bilinen bu mitolojik kahraman İkarus’un babası olarak tanınıyor. Adının anlamı da “ustaca işleyen” olan bu kahraman, döneminin en büyük zanaatkarlarından biridir. Hem mimar, hem mühendis hem de heykeltıraş olan bu karakterin elinin yakışmadığı hiçbir iş bulunmamaktadır. Atina’da hayatına devam eden bu usta, yeğeni Talos ile ortak işler yapmaktadır. Talos da mekanik işlerde iyi olduğu gibi yılanın dişlerinden yola çıkarak testereyi icat eden de bir mucittir. Talos’un bu başarısını kıskanan Daidalos da öz yeğenine bir suikast hazırlamak ister ve onu Akropol’den aşağı atarak öldürür.
Bu korkunç olayın duyulmasının üzerine usta zanaatkar her şeyini toplayarak Atina’dan kaçar ve Girit’e sığınır. Girit kralı Minos’un emrinde çalışmaya başlayan usta, burada kralın kızı Ariadne için de görkemli bir dans pisti inşa eder. Bu esnada da Girit’in güzel kadınlarından biri ile evlenir ve iki oğlu olur. Bu oğullarından biri de hikayede adı geçen İkarus’tur.
Korkunç Boğa Minotauros ve Gazabı
İkarus, babası gibi kafası fazlaca çalışan oldukça yetenekli bir çocuktur. Ustanın kurduğu bu yeni hayatta Girit için baba oğul hizmetler sunmaktadır. Günü birinde Girit kraliçesi ustandan bir ricada bulunur. Kraliçenin istediği aşık olduğu bir boğa ile çiftleşmesini sağlayacak bir düzenektir. İkarus’un babası bu isteği derhal yerine getirir ve kraliçe boğa ile çiftleşir.
Bu çiftleşmeden de Minotauros isimli bir boğa dünyaya gelir. Boğanın doğması ile birlikte Kral Minos, usta babadan bir labirent inşa etmesini ister. Bu labirent şimdiye dek yapılanların en büyüğü en genişi olmalıdır. İkarus ve babası istenileni yapar ve kral da azılı boğayı labirentin ortasına yerleştirir. Bundan sonra her sene boğa için 7 kadın ve 7 erkek kurban edilecektir.
Bu acımasız geleneğe karşı çıkmak isteyen Giritli kahraman Theseus, boğayı öldürmek için harekete geçer. Fakat boğa labirentin en orta kısmındadır ve ona ulaşmak oldukça zordur. Bunun üzerine İkarus’un babası Daidalos, kralın kızı Ariadne’ye bir iplik yumağı kullanarak labirentin ortasını tarif eder. Bu fikir sayesinde Theseus korkunç boğayı öldürür.
İkarus ve Daidalos Kaçıyor
Boğanın öldürülmesinde baba oğulun da parmağının olduğunu öğrenen kral, baba oğlu labirente hapsetme kararı alır. İkarus ve babası günlerce labirenti merkezinde hapis kalır. Öyle ki labirentten kaçmak neredeyse imkansızdır yani ikisinin de özgürlükleri sonsuza dek ellerinden alınmıştır.
İkarus film senaryosuna da konu alan kaçma eylemi ilk olarak ustalığıyla ünlü babanın aklına gelir. Plana göre ikisi için de balmumundan ve kuşların tüylerinden birer kanat yapılması lazımdır. İkisi de gece gündüz demeden çalışır ve bir kanat mekanizması oluştururlar. Kanatlanıp uçmadan evvel babası oğluna çok alçaktan uçarsa denize düşeceğini söyler. Aynı zamanda İkarus çok yüksekten de uçmamalıdır çünkü bu defa balmumu kanatlar güneşin ışınlarından dolayı eriyecektir.
İkarus’un Düşüşü
İkarus, babasının sözlerine kulak asar ve tembihlendiği gibi dengeli bir şekilde uçmaya başlar. Fakat bir müddet sonra olan olur ve babasının sözlerini unutur. Özgürlük, uzun süredir tutsak kalan bu kahramanımıza tatlı gelmiştir. Bunun üzerine kanat çırpar ve her çırpışta güneşe biraz daha yaklaşır.
İkarus’un bu uçuşunu kendisi için bir tehdit olarak gören güneş tanrısı Helios da ışınları doğrudan İkarus’un kanatlarına yönlendirir. Bunun üzerine kanatlar erimeye başlar ve ne yazık ki İkarus, denize çakılır. Ege Denizi’ne düşen özgürlük kahramanı asla bulunamaz. Düştüğü bölgeye İkaria Denizi adı verilir.
İkarus ve Babasının Hikayesinden Çıkarılan Ders
İkarus’un hikayesi pek çok dönem üzerinde durulmuş ve sanatın pek çok dalında yer edinmiş bir hikayedir. Öyle ki ismin pek çok alanda kullanılması da uygun görülmüştür. Örneğin İkarus otobüs ve IKARUS Antivirus markaları bu hikayeden yola çıkarak isimlerini almıştır.
Hikayenin de aslında tek bir ana fikri bulunmamaktadır. Pek çok kişi bunun bir özgürlük hikayesi olduğunu savunmaktadır. Bazılarına göre de aile büyüklerinin sözünden çıkılmaması gerektiği bu hikaye ile anlatılmak istenmiştir. İkarus’un hikayesi dengeli bir yaşamın anahtarı olarak da kabul edilmektedir. Dengeli yaşamak her daim insanların yararına olmuştur ama dengenin bir anlık heyecan ile bozulması korkunç sonuçlara neden olabilir.
Usta Diadalos ile oğlu İkarus arasında geçen bu hikaye Girit adası içinde de hala anlatılmaktadır. Haziran 2020 tarihinde daha fazla mitolojik hikaye görmek için sitemizi takipte kalabilirsiniz. Yeni bir mitoloji hikayesi için diğer başlıklarımıza da bakabilirsiniz. Bir süre daha bu konuda başarılı bir mitoloji örneklerini paylaşmaya devam edeceğiz