İddet müddeti nedir? Yasal düzenlemede geçen ismiyle “Bekleme Süresi”, mevcut olan evliliğin sona ermesinden sonra, kadının yeni bir evlilik gerçekleştirebilmesi için beklemesi gereken kanuni süre anlamına gelmektedir. Peki, İddet müddetinin amacı nedir? İddet müddeti nasıl hesaplanır? İddet müddetinin kaldırılması davası nedir? İşte, merak edilen yönleriyle iddet müddeti nedir konusunda merak edilenler ..
İddet Müddeti Nedir? İslamda İddet Müddeti Ne Kadar?
İddet müddeti nedir? İddet müddeti konusu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 132. Maddesinde “Kadın İçin Bekleme Süresi” adı altında düzenlenmiştir. Madde düzenlemesine göre;
“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.
Doğurmakla süre biter”
Hükmü getirilmiş olup, sona eren evlilikten sonra, kadının yeni bir evlilik için beklemesi gereken bu üç yüz günlük süreye iddet müddeti ya da bekleme süresi denilir.
Belirlenen bu süre evlenme engelidir. Bu süre dolmadan ya da kanunda belirtilen istisnasi durumlar gerçekleşmeden evliliği sona eren kadın yeniden evlenemez.
Peki, iddet müddeti nedir ve amacı ne? Erkeğin iddet süresi var mı? Bekleme süresinin ya da diğer ifade ile iddet müddetinin konulma amacı evliliği sona eren kadının, önceki evliliğinden hamileliği bulunup bulunmadığını anlamak ve böylelikle de nesebin karışmasına engel olmaktır.
Boşanma davalarında kusur nedir konu ile ilgili tüm merak edilenlere yazımızdan ulaşabilirsiniz.
İddet Müddeti Nasıl Hesaplanır? İddet Süresi Neden Var?
Boşanma iddet süresi 300 gündür ve bu süre de bir doğum için gereken maksimum gebelik süresidir. Kadının iddet süresi ne kadardır denildiğinde 300 günün baz alındığı bilinmelidir. Bekleme süresi, evlilik birliğinin sona erdiği tarihten (boşanma tarihi, evliliğin iptali tarihi ya da ölüm tarihi) itibaren başlar.
Eğer evlilik mahkeme kararı ile (boşanma ya da evliliğin iptali) sona ermişse, iddet müddeti bu kararın kesinleşmesi tarihinden başlayacaktır. Ölüm nedeni ile evliliğin sona ermesi durumunda ise bekleme süresi, ölümün gerçekleştiği tarihten başlar. Kocası ölen kadının iddet süresi de 300 günden ibarettir.
İddet müddeti nedir? Bu konuda yine yasal düzenlemede de belirtildiği gibi doğum gerçekleşmesi durumunda, 300 günün geçmesi beklenmeksizin iddet süresi sona erer. Dinen iddet süresi de kanunen belirlenen süre ile eşdeğerdir.
Ayrıca mahkeme kararı ile de bazı durumların tespiti halinde iddet müddeti yani bekleme süresi kaldırılabilir. Peki, iddet müddeti mahkeme tarafından hangi koşullarda kaldırılabilir?
İddet Müddeti Nedir? İddet Müddetinin Kaldırılması Davası
İddet müddeti nedir konusunda verilen bekleme süresi sınırı, 300 günlük sürenin dolması ile veya doğumla birlikte kendiliğinden sona erer. Bu durumlar dışında, kadının hamile olmadığının doktor raporuyla tespiti ya da boşanan eşlerin yeniden evlenmek istemeleri durumunda ise, mahkeme kararıyla iddet müddeti kaldırılabilir.
Yani bu iki istisnai durumun varlığı halinde (kadının hamile olmadığının tespiti ya da boşanan eşlerin yeniden evlenmesi durumu) iddet müddeti kendiliğinden kalkmaz, bunun için mahkemeden karar almak gerekir ve bu da iddet müddetinin kaldırılması davasıyla mümkün olur. Bu davaya ilişkin yasal düzenleme de Türk Medeni Kanunu 132/3 maddesinde yapılmıştır.
Madde düzenlemesinde;
“Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır” hükümlerine yer verilmiştir.
İddet müddetinin kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkeme ise, kadının yerleşim yeri Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır.
Son olarak iddet müddeti nedir konusunda belirtelim ki, günümüzde sahip olunan teknoloji ve de gelişmelerle birlikte gebeliğin çok erken zamanlarından itibaren tespit edilebilmesi karşısında, Türk Medeni Kanunu’nun bu düzenlemesinin çok fazla da uygulanabilirliği kalmamıştır. Çünkü günümüz şartlarında kadının hamile olup olmadığı çok kolay bir şekilde tespit edilebildiğinden, kadının yeniden evlenmesi için üç yüz gün (10 ay) boyunca bekletilmesi gereksizdir. Ayrıca bu düzenleme eşitlik açısından da eleştirilen bir uygulamadır.