Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri desek, kuşkusuz pek çoğunuz severek okuduğunuzu söyleyeceksiniz. Peki şimdi, Ümit Yaşar Oğuzcan hakkında bilgi edinmeye ne dersiniz?
“Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyleSaat on ikiyi vurduğu zamanBeni unutma”
Gibi unutulmaz dizilerin sahibi olan ve Türk Edebiyatına damgasını vurmuş ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan, kendi oğlunun intiharı sonrası yüzünü hayattan daha çok ölüme dönen ve bunu şiirlerine de yansıtan usta bir kalemdir. Peki, kendisinin de bir çok kez intihar girişimi olan ve melankolik bir yaşam süren Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Hayatı
22 Ağustos 1926 yılında Mersin ili Tarsus ilçesinde hayata gözlerini açan Ümit Yaşar Oğuzcan’ın annesi sanat ve şiir aşığı Güzide Hanım ve babası ise memurluk yapan ve şiir yazmayı da çok seven Lütfi Bey’dir.
Modern Türk Edebiyatı’nın en büyük şairleri arasında sayılan Ümit Yaşar Oğuzcan, 1939 yılına dek ilk öğrenimini Eskişehir’de tamamlamış ve daha sonra orta okulu ise Konya’da bitirmiştir. Ünlü şair Oğuzcan, lise öğretimini ise Ankara’da tamamlamasından sonra memuriyet hayatına Osmanlı Bankasında başlamıştır. Daha sonra Adana’da İş Bankasında çalışmaya devam etmiş ve 1948 yılında ilk evliliğini Özhan Hanımla gerçekleştirmiştir. Bu evlilikleri içerisinde önce oğulları Vedat Oğuzcan, daha sonra ise Lütfi Oğuzcan dünyaya gelmiştir.
Bankacılık kariyerine devam eden ünlü şair bir taraftan şiirlerini yazarak yayımladığı kitapları ile de edebiyat dünyasının içinde yerini almıştır. 1973 yılında oğlu Vedat Oğuzcan’ın intihar sonrası ölümü ile şair derinden sarsılmıştır.
“6 Haziran 1973, pırıl pırıl bir yaz günüydü,Aydınlıktı, güzeldi dünya,Bir adam düştü o gün galata kulesinden.Kendini bir anda bıraktı boşluğa;Ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu.Bir adam düştü galata kulesinden;Bu adam benim oğlumdu gencecikti Vedat…”
Dizelerini oğlunun ölümünden sonra kaleme alan Ümit Yaşar Oğuzcan, sonraki şiirlerinde de hüzne ve ölüm duygusuna sıkça yer vermiş ve hüznün şairi olarak anılmaya başlamıştır.
İş Bankasından 1977 yılında emekli olan Ümit Yaşar Oğuzcan daha sonra ikinci evliliğini yazar olan Ulufer Oğuzcan ile yapmıştır. 1980 yılında sanattaki 40 yılını kutlayan bu dev şair, 4 Kasım 1984 yılında ise çok sevdiği İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Şiir ve Sanat Yaşamı
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiir yaşamı ise daha lise çağında bulunduğu sırada, ilk olarak 1940 yılında şiirlerinin “Yedigün” dergisinde yayınlanmasıyla başlamıştır. Daha sonraki dönemlerde de “İstanbul”, “Büyük Doğu”, “Varlık”, “Yücel”, “Türk’e Doğru”, “Hisar”, “Çığır” ve “Toprak” gibi bir çok dergide şiirleri yayınlanmış ve şair döneminin en çok tanınan isimleri arasında yerini almıştır.
1947 yılında ilk şiir kitabı olan “İnsanoğlu” çıkmış ve 1975 yılına kadar ünlü şair 50 kitaba imza atmıştır. Bu kitaplardan 33 tanesi şiir, 4 tanesi düz yazı, 13 tanesi ise antoloji ve biyografi dallarındadır.
Şiirleri birçok ünlü şarkıya da hayat veren ve dillerden düşmeyen ünlü şair 1979 yılında İstanbul’da, eşi olan Ulufer Oğuzcan ile ‘’Ümit Yaşar Sanat Galerisi’ni” kurmuş ve eşi ile birlikte bu sanat evini yönetmiştir.
Aşk, Özlem, Hüzün, Acı ve Ölüm gibi en gerçekci duyguların tümünü şiirlerinde özenle işlemiş ve Türk Edebiyatının en büyük şairleri arasında yerini almıştır. Şiirlerindeki sade anlatım ve güçlü edebi kalemi ile yediden yetmişe Türk halkı tarafından da çok sevilen Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri ayrıca bir çok farklı dile de çevrilmiş ve ünü de ülke sınırlarını aşmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=-jY0Khx4sU8
Yazımızı yine, usta şairin çok sevilen bir şarkıya da hayat veren şu dizeleri ile sonlandıralım;
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın”
Bir başkadır Türk edebiyatının usta şairi Ümit Yaşar Oğuzcan…