Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları günümüz hukuk sisteminde sıklıkla başvurulan yöntemlerdir. Mahkemenin uzaması ve çözüm yolunun bulunmasının gecikmesi nedeniyle taraflar bu yollara başvurmaktadırlar. Bu sayede daha kısa sürede ve daha hızlı şekilde işler yoluna koyulabilmektedir.
Mahkemelerin ağır işlemesi, beklenen neticenin geç alınması, adaletin geç tecellisi ve benzeri şikayetler yıllardır ülkemizde dillendirilen konular arasında yer alır. Buna bir de günümüz dünyasının çeşitlenen ekonomik ve sosyal ilişkilerinin eklenmesiyle, insanlar arasındaki uyuşmazlık sayılarında da önemli ölçülerde artış gerçekleşmiştir.
İnsanlar arasındaki uyuşmazlıklarda yaşanan bu hızlı artışa mahkemeler ise gerekli ölçüde ayak uyduramamakta ve iş yüklerinde büyük artışlar meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak da uyuşmazlıkların çözüme kavuşma süreleri de daha çok uzamaktadır.
İşte bu noktada, geç işleyen adli mekanizmalara ve mahkeme süreçlerine alternatif olabilecek çeşitli çözüm yolları getirilmiştir. Tüm dünya üzerinde çeşitli uygulamaları ile karşılaşılan bu alternatif uyuşmazlık çözüm yolları sayesinde daha hızlı, daha etkin ve daha düşük maliyetli olarak uyuşmazlıklara çözüm bulabilme imkanları getirilmiştir. Bu çözüm yolları esas itibari ile mahkemelere bir alternatif değil daha çok onların tamamlayıcısı niteliğine sahiptir.
Ülkemizde de uygulanmaya başlayan ve her geçen gün alanı ve kullanım sıklığı artan alternatif uyuşmazlık çözüm yolları içerisinde arabuluculuk, uzlaşma ve tahkim öne çıkanlarıdır.
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Arabuluculuk Yöntemi
Ülkemizde “Arabuluculuk” ilk olarak 2000’li yılların başında gündeme gelmiş ve üzerinde tartışmalar başlamıştır. Uzun hazırlık süreçleri sonrasında ise 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 07.06.2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiştir.
Arabuluculuk esas olarak;
Sistematik teknikler uygulanarak,Görüşme ve müzakerelerde bulunma amacıyla tarafların bir araya getirilmesi,Bu yolla tarafların çözümlerini kendilerinin üretebilmeleri adına taraflar arasında iletişim süreci kurulması,
Tarafların çözüm üretemedikleri durumlarda çözüm önerisi de getirilebilenUzmanlık eğitimine sahip tarafsızBağımsız bir üçüncü kişinin katılımı ile yürütülen uyuşmazlık çözüm yol ve yöntemidir.
Arabulucu olabilmek için;
Türk vatandaşı olmakHukuk fakültesinden mezun olmakYa da yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’deki hukuk fakültesi programlarına göre eksik kalan derslerini tamamlamış bulunmak,
Ayrıca kasten işlenmiş bir suçtan mahkûm olmamakMesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip olmak,Yine arabuluculuk eğitimini tamamlamak koşulları bir arada aranır.
Arabuluculuk yönteminin etkinlik alanı ise günden güne daha çok genişlemektedir. İhtiyari arabuluculuk yanında dava şartı olan arabuluculuk müessesi ise İş hukukundan doğan bazı davalar ile Ticaret hukukundan kaynaklı bazı uyuşmazlıklar yönünden de uygulanmaya başlanmıştır.
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Uzlaşma (Uzlaştırma)
Uzlaşma ya da diğer bir ifade ile uzlaştırma, bağımsız ve objektif nitelikteki bir üçüncü kişinin gözetiminde gerçekleşir. Uyuşmazlığın taraflarına, söz konusu olayın özelliklerine göre belirlenecek çeşitli çözüm önerilerini sunar. Onların çözüm önerilerini müzakere etmesini ve çözüm önerilerinden birisi konusunda anlaşmalarını hedefleyen alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Uzlaşma, arabuluculuk müessesine göre daha az esnektir ve hukuk kuralları daha belirgin uygulanır. Bu yönüyle daha kuralcı bir süreç olan uzlaşmanın, ülkemizde en çok uygulandığı alan ise Ceza Muhakemesi Kanunu 253, 254 ve 255. maddelerinde karşımıza çıkan ve yasada sayılan belirli suçlar yönünden uygulanılabilen, tarafsız üçüncü kişi yönetiminde gerçekleşen uzlaştırma uygulamalarıdır.
Tahkim ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları
Tahkim yolunda ise, taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar noktasında devletin resmi yargı organları (mahkemeler) yerine, kendileri tarafından belirlenen hakemlere başvurulur. Bu şekilde uyuşmazlıkların daha hızlı çözüme kavuşturulduğu bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi niteliğine sahiptir. Tarafların tahkime gitme istek ve iradeleri, uyuşmazlık çıkmadan önce ya da çıktıktan sonra kendi aralarında gerçekleştirdikleri tahkim anlaşmasına dayalıdır.
Hukuk sistemimize göre bir uyuşmazlığın tahkim ile çözülebilmesi için söz konusu uyuşmazlığın mahiyetinin tahkime elverişli olması özellikle aranır. Tarafların üzerinde serbest şekilde tasarruf edemeyecekleri konularda ise tahkime başvurulamaz.
Tahkime başvurulamayacak konulara bir örnek olarak taraflar arasındaki boşanma davası gösterilebilir. Tahkim uygulamasına örnek olarak da Sigorta Tahkim Komisyonu önünde görülen değer kaybı istemleri sayılabilir. Ülkemiz uygulaması açısından da tahkim, iç tahkim ve uluslararası tahkim olmak üzere ikiye ayrılır.
Kısaca bahsettiğimiz bu alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ülkemizde de her geçen gün daha çok başvurulan ve nitelikleri itibari ile yargı organları önündeki dava ve uyuşmazlıklara oranla daha hızlı çözüm sağlanabilen yöntemler olarak dikkat çekmektedirler.
Bu hızlı, etkin ve düşük maliyetli alternatif uyuşmazlık çözüm yolları uygulanma alanlarının da önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacağı kesindir.