Yapılan ÖTV zammı sonrası yükselen sıfır araç fiyatları ile tekrar tartışılmaya başlanan sıfır ve ikinci el araç satımlarında merak edilen konular arasında ayıplı araç satışı noktasında yapılabilecekler de yer alıyor.
Özellikle pandemi süreci kapsamında sıfır araç temininde yaşanan sorunlar ile fiyatları oldukça yükselen ikinci el araç piyasası kadar, son yapılan ÖTV zammı ile sıfır araçlarda da yaşanan fiyat artışı gündeme oturdu. Bu yoğun gündem içerisinde, alınan araçlarda karşılaşılması muhtemel ayıplar yönünden alıcıların yapması gerekenler de merak ediliyor.
Peki gerek sıfır olarak alınan araçlarda karşılaşılması muhtemel gizli ayıplar, gerekse de ikinci el araç alım satımı sürecinde alıcıların önüne çıkan ayıplı araç konusunda alıcıların başvurabilecekleri yasal korumalar nelerdir? İşte konuya ilişkin merak edilenler ve yanıtları…
Ayıplı Araç Satımında Satıcının Sorumluluğu
Ayıplı araç satımı da, genel olarak ayıplı mal satımı kapsamında değerlendirilir ve konuya ilişkin satıcının yasal sorumluluğunu belirleyen düzenleme ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 219. Maddesinde yer alır. Bu düzenlemeye göre;
“Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur”
hükmü getirilmiştir.
Bu yasal düzenleme gereğince ayıplı araç satıcısı araçta bulunan ayıplardan sorumlu olur. Hatta madde hükmü gereğince satıcı bu söz konusu ayıpları bilmese dahi bu ayıplardan alıcıya karşı sorumludur. Konuya dair uygulamaya yön çizen Yargıtay kabulü ve kararları da aynı yöndedir. Bu kapsamda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2018/6303 sayılı kararda da bu durum “Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” denilerek belirtilmiştir.
Alıcının Bildiği Ayıplar
Türk Borçlar Kanunu madde 222 ise Alıcının bildiği ayıplar yönünden düzenleme getirir. Madde hükmüne göre;
“Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur”
denilmiştir.
Bu yasal düzenleme uyarınca alım sözleşmesi kurulduğu sırada araçta bulunan ve alıcı tarafından bilinen ayıplardan satıcının sorumluluğu bulunmaz. Yine alıcının yeterince gözden geçirmekle tespit edebileceği ayıplardan da satıcı, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını üstlenmiş ise sorumlu olur.
Ayıplı Araç Noktasında Alıcının Yapması Gerekenler ve Hakları
Araç alımından sonra alınan araçta tespit edilen ayıplar yönünden ise alıcının en önemli sorumluluğu, tespit edilen ayıbı en kısa süre içerisinde satıcıya bildirmektir. Bu şekilde bir bildirim yapılmaz ise ayıplı aracın o haliyle alıcı tarafından kabul edildiği varsayılır.
Alınan araçta tespit edilen ayıplardan satıcının sorumlu olduğu durumlarda ise, alıcının bazı seçimlik hakları bulunur. Bu haklar;
Alınan aracın geri verilmesi bildirimi ile sözleşmeden dönme,Alınan aracı teslim etmeyerek ayıp oranında ödenen satış bedelinden indirim talep etme,Bütün masrafları satıcıya ait olmak şartıyla aracın ücretsiz şekilde onarımını isteme,Mümkün ise, satılan aracın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini talep etme
Olarak sayılabilir. Alıcı, ayıplı araç halinde bu seçimlik haklarından birini kullanmak suretiyle uğramış olduğu zararların giderilmesini araç satıcısından isteyebilir.
Konuya Dair Güncel Yargıtay Kabulü ve Kararı
Ayıplı araç noktasında Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 09.06.2020 günü verilen 2020/4417 sayılı güncel bir karar da bulunmaktadır. Bu kararın incelenmesinde; Davacının, dava konusu edilen aracı satın aldığı, söz konusu araçta yağ eksiltme problemi ortaya çıktığı ve yetkili servis tarafından tamir için yapılan tüm çalışmalara karşın sorunun dava tarihine kadar giderilemediği ve satılan aracın bu hali ile ayıplı olduğunun tespiti yapılmıştır.
Bu tespit doğrultusunda davaya konu edilen ayıplı aracın benzer bir misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması durumunda ise sözleşmenin iptal edilerek ayıplı araç için alıcının ödediği bedelin iade edilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.
Bu Yargıtay kararı ile de açıkça ortaya konulduğu üzere, Ayıplı araç kendisine satılan alıcı, yukarıda açıkça sayılan seçimlik haklarından birini kullanarak satıcıdan zararlarının tazminini isteyebilir. Bu yönde taleplerinin satıcı tarafından kabul edilmemesi durumunda ise dava yolu ile haklarını ileri sürebilir.