Gizemi Çözülmeyen Kan Dondurucu 6 Cinayet

Günümüz teknolojisinde katilleri ya

Günümüz teknolojisinde katilleri ya da kayıpları bulmak daha kolay. Önceden katilleri veya kayıp vakalarını çözmeye çalışan polislerin işi daha zordu. Artık bu tip durumları çözmek ve açıklığa kavuşturmak daha kolay ancak bazı durumlarda cinayetleri ya da kayıp vakalarını bulmak günümüz teknolojisinde bile zorlayıcı olabiliyor. Bu tip durumlar işleri gizemli kıldığından dolayı etrafa onlarca teori atılıyor. Herkes kendi kafasına göre bir fikir oluşturuyor. Bazı gizemler olay tarihinden yıllar sonra çözülürken bazı gizemler ise çözülemiyor. Sizin için katili bulunamayan kan dondurucu cinayetleri listeledik. Gelin hep beraber listeye göz atalım.

1 – Kan içen katil

Bir hayat kadını olan Lily Lindström küçük bir apartman dairesinde yaşıyordu. Ve müşterilerini burada ağırlıyordu. Lilly’i yaşarken gören en son kişi onun gibi hayat kadını olan komşusu Minnie oldu. Daha sonrasında genç kadını günler boyunca kimse görmedi. Bu durumdan korkan Minnie polisi arayarak arkadaşının kaybolduğunu haber veriyor. Polis Lilly’nin evine giriyor ancak gördükleri manzara karşısında şaşkına dönüyorlar.

Lilly cansız bir şekilde yatakta yatıyordu ve çıplaktı. Yüz üstü yatan Lilly’nin her yeri kan içerisindeydi. Ancak bundan daha kötü olan şey olay yerine giden yetkililerin gördüğü manzara: Ölü bulunan Lilly’nin boynunda diş ve tükürük izi vardı ve tüm kanı vücudundan çekilmişti. Polisler katilin Lilly’nin kanını emmiş olabileceğinin düşündü ancak katil hiçbir zaman bulunamadı.

2 – Baltalı Katil

Iowa eyaletinin küçük bir kentinde yaşayan Moore ailesi bir gece baltalı bir katil tarafından acımasızca katledildi. Moore ailesinin evine kilitlemedikleri kapıdan giren baltalı katil yukarı kata çıkarak ailenin babası Jaoy Moore’u baltası ile öldürdü. Hemen yanında yatan karsını da öldüren baltalı katil çocukların kaldığı odaya giderek çocukları da baltasıyla katletti. Daha sonrasında alt kata inerek Moore ailesinde misafir olan iki çocuğu da öldürdü.

Katil evden çıkmadan önce öldürdüğü herkesin kafasına 30 tane balta darbesi indirdi. Evde saatler boyunca kaldığı ve temizlendiği düşünülen baltalı katil sabah saat 5 sularında evden ayrıldı. Kilitli olmayan kapıdan giren katil evden çıkarken girdiği kapıyı dışarıdan kilitledi. Baltalı katil polis tarafından her yerde arandı. Polis olay yerinde olayla ilgili birçok şüpheli bulsa bile olayın asıl şüphelisi asla bulunamadı. Katilin evin içerisinde vakit geçirdiği ve bazı ritüeller gerçekleştirdiği düşünülüyor.

3 – El Dorado Jane Doe

Bu cinayette katilin kim olduğu biliniyor. Ancak bu cinayette gizemini koruyan en önemli mesele El Dorado Jane Doe isimli kadının kimliğinin hiç kimse tarafından bilinmemesidir. İki çocuğu olan ve onların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışan hayat kadınlığı ve striptizcilik yapan El Dorado Jane Doe ‘nin gerçek kimliğini bilen tek kişi sevgilisi ve aynı zamanda katili olan McAlphin.

Mercedes olarak da bilinen genç kadını bir otel odasında silahla öldürdüğünü itiraf eden katil McAlphin kadının gerçek kimliğini asla açıklamayacağını söylüyor. El Dorado Jane Doe hakkında bilinen kesin hiçbir şey yok. Kadının çocuklarının varlığı bile belli değil. El Dorado Jane Doe ya da Mercedes ismi ile bilinen genç kadının gerçek kimliğine asla ulaşılamadı.

4 – Black Dahlia

Elizabeth Short garson olarak çalışıyordu ve Black Dahlia olarak biliniyordu. Elizabeth Short garson olarak çalışırken işinde son molasını verdi. Mola için dışarı çıkan genç kadın bir daha iş yerine geri dönemedi. Cesedi bir parkın tam ortasında ortadan ikiye bölünmüş bir şekilde bulundu. Genç kadının ağzının kenarlarına 7-8 cm büyüklüğünde kesikler vardı.

Genç kadının vücudundaki bütün kan çekilmişti ve cesedinde bir damla bile kan yoktu. Yani katil Black Dahlia’nın cesedini Parka getirmeden önce tüm kanını akıtmıştı. Polis olayı uzun bir süre araştırdı. Ancak katil olabilecek insan sayısı çok fazla olduğu ve polisin elinde yeterli delil bulunmadığı için cinayet asla çözülemedi. Black Dahlia cinayeti o dönem tüm ülkeye damga vurmuş ve insanların evlerinden çıkarken tedirginlik yaşamasına sebep olmuştu. Ancak her olayda olduğu gibi bu olayda üzerinden zaman geçince unutuldu.

5 – Bir katil iki ceset

Alfred Rouse isimli adam batmış durumdaydı. Büyük bir borç yükünün altında kalan adam borçlarını ödeyemiyordu. Bu yüzden kendisine sahte bir ölüm tezgahlamaya karar verdi. Bu sayede şehirden kaçması için zaman kazanmış olacaktı. Yolda arabasıyla giden bir adamı durduran Alfred adamı dövdü ve arabasını ateşe verdi. Ancak polise yakalanan Alfred suçunu kabul etmek zorunda kaldı.

Ancak olayın gizemi çözülemeyen kısmı bu noktada başlıyor. Alfred öldürdüğü adamın kim olduğunu bilmediğini iddia ediyor. O sıralarda ise William Briggs isimli bir adam kayıp ve polis tarafından aranıyor. Herkes Alfred’in öldürdüğü kişinin William Briggs olduğunu söylüyor. Ancak DNA sonuçlarına göre Alfred’in öldürdüğü kişinin William Briggs olmadığı anlaşılıyor. Bu noktada polis iki soruyu çözmek için uğraşıyor. Alfred’in yakarak öldürdüğü adam kimdi? William Briggs nerede ve ona ne oldu?

6 – Somerton Adamı

Avustralya’nın bir şehri olan Somerton’da sahile ölü bir adamın cesedi vurdu. Tıraş olmuş ve şık giyimli bu adamın üzerinde kendi kimliğin, belirleyecek hiçbir eşya bulunmuyordu. Adamın cebinden bir not çıktı. Bu notta ise tamam shud yazıyordu.

Türkçesi son olan bu yazı Ömer Hayyam’ın Rubailer kitabında olan bir söz öbeğinden alıntıydı. Bu olaydan sonra bir iş adamı arabasının içine atıldığını iddia ettiği bir kitap ile polise gidiyor. Kitabın içinde yer alan son kısım yırtılmış bunun yerine bir telefon numarası yazılmış. Polis bu telefon numarasını arıyor. Telefonu açan kişi ise bir hemşire oluyor ancak hemşire hiçbir olaydan haberi olmadığını ve şüpheli herhangi birisiyle karşılaşmadığını söylüyor. Bunun üzerine dava çözülemiyor.