Apartman daireleri gibi toplu yaşamın sürdürüldüğü yapılarda, komşular arasında oluşması muhtemel anlaşmazlıklar arasında evcil hayvan beslenmesi gibi konular da yer alıyor. Müstakil ev sahibi olmayanların, apartman dairelerinde evcil hayvan besleme istekleri ile bazı komşuların bu durumdan rahatsızlık duymaları oldukça sık karşılaşılan bir çekişme ve tartışma konusu olarak gündemde yer buluyor.
Bu bağlamda birlikte yaşam alanı sayılan apartman tarzı çok daireli yapılarda oturanların yükümlülükleri ve haklarını bilmeleri ve bu doğrultuda davranmaları ise büyük önem taşıyor. Peki, evcil hayvan beslenmesi bir tahliye nedeni olarak kabul edilebilir mi? İşte konuya dair merak edilenler…
Evcil Hayvan Beslemek İsteyen Kiracıların Dikkat Etmesi Gerekenler
Kiracı olarak yeni bir eve taşınmak ve bu evde evcil hayvan beslenmek isteniyorsa ilk ve en başta yapılması gerekenler vardır. Bu kapsamda yapılacak kira sözleşmesinde evcil hayvan besleme noktasında özel bir yasaklayıcı hüküm olup olmadığını kontrol etmek gerekiyor.
Bu yönde bir düzenleme bulunuyorsa yani evcil hayvan beslenemeyeceğine dair bir hüküm bulunuyorsa sözleşmeye aykırı davranışın bir tahliye nedeni olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Bu bağlamda evcil hayvan beslemek isteyen kiracının sözleşme aşamasında, bu yöndeki aykırı maddeyi ev sahibi ile görüşerek anlaşması durumunda sözleşmeden çıkarması uygun olacaktır.
Evcil Hayvan Beslenmesi Tahliye Sebebi Olarak Kabul Edilebilir mi?
Peki, evcil hayvan beslenmesi kiracı yönünden evden tahliyesine neden olabilir mi? Yalnızca evcil hayvan beslenmesi kiracının tahliyesine genel anlamı ile neden olmaz. Ancak evcil hayvan beslenmesi nedeni ile
Kira sözleşmesine aykırı davranılmışsaYa da beslenen evcil hayvan diğer kat sakinlerini ve komşularını rahatsız etmişseVeya evcil hayvan beslenmesi sebebiyle taşınmazda zarar oluşmuşsa
Bu durumda ev sahibi, kiracısını evden çıkartmak amacı ile hukuki süreci başlatma hakkına sahip olabilecektir.
Apartman Yönetim Planı
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 18 ve devamı maddeleri uyarınca kat maliklerinin apartman yönetim planına uymakla karşılıklı olarak yükümlülüğü bulunur. Bu kapsamda evcil hayvan beslemek isteyenlerin bakmaları gereken en önemli belge de ‘Yönetim Planı’ olarak öne çıkar. Apartman yönetim planları gerek Tapu Sicil Müdürlüklerinde gerekse de Belediyelerde, gayrimenkul işlem dosyasından incelenebilir.
Apartman Yönetim Planında eğer evcil hayvan beslenemeyeceği yönünde bir hüküm bulunması durumunda, bu hükme uygun davranılması gerekeceği göz ardı edilmemelidir.
Yönetim planında bu şekilde bir yasak hükmü bulunması durumunda da ev sahibi bu düzenlemeye dayanarak kiracısını tahliye etmek amacıyla hukuki süreç başlatabilecektir. Ancak bu durumda bile tahliye için mahkeme kararı gerekeceğinden yönetim planına aykırı davranış sebebiyle tahliye davası açılması gerekmektedir.
Evcil Hayvan Beslenmesinde Dikkat Edilecek Kıstaslar
Yönetim planında evcil hayvan beslenemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı durumda ise evcil hayvan beslenebilir.
Ancak apartman sakinleri ya da komşular bazı koşullarla bakılan evcil hayvanın tahliyesini dava edebilmektedir. Bu tür tespit davalarında, beslenen evcil hayvanın;
Saldırgan tutumu bulunup bulunmadığı,Komşuları rahatsız edecek şekilde ve derecede gürültü yapıp yapmadığı
Gibi genel kıstaslara göre her somut olay bakımından ayrı değerlendirme yapılması gerekecektir.
Bu değerlendirmede esas olan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun apartman sakinlerine yüklediği tarafların birbirlerini rahatsız edecek davranış ve tutumlardan uzak durma yükümlülüğü kapsamında olacaktır.
Mahkeme önüne gelen bu tür konularda da genel uygulama keşif ve bilirkişi incelemeleriyle gerçek durumun net olarak tespiti yönünde olmaktadır.
Sonuç olarak; evcil hayvanların yaşam hakları da her bir canlı gibi en temel hak niteliğindedir. Bu nedenle yalnızca apartman yönetim planında evcil hayvan beslenemeyeceği gibi bir hüküm bulunmasına dayanılarak komşuları rahatsız etmeyen, saldırgan tutumu bulunmayan bir evcil hayvanın tahliyesi hakkaniyetli olmayacaktır.
Bu kapsamda, yine hayvanlara yönelik kötü muamele olaylarının yaygınlaştığı bu dönemde, gerek caydırıcı cezalar getirilebilmesi amacıyla gerekse de hayvan haklarını daha kapsamlı düzenlenebilmesi açısından bir yasal düzenlemenin yapılması da önemli bir gereklilik olarak ön plana çıkmaktadır.