Dünyanın Sonu: Nullarbor Uçurumları | Dünyanın Sonu ve Yeryüzünün Bittiği Nokta

Dünya üzerinde öyle yerler

Dünya üzerinde öyle yerler bulunuyor ki, adeta görenleri büyülüyor. Bu anlamda Avustralya Kıtasında yer alan bir bölge için de, “dünyanın bittiği yer”, “yeryüzünün sonu” gibi ifadeler kullanılıyor. Bu yazımızda, benzersiz bir coğrafi oluşum olan Nullarbor Ovası ve Nullarbor Uçurumları konusunu inceleyeceğiz…

Nullarbor Bölgesi

Avustralya’nın güney bölümünde yer alan ve 270.000 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Nullarbor Ovası ve bu ovanın bitiminde denizle buluştuğu yer olan Nullarbor Uçurumları, görenleri kendine hayran bırakıyor.

Latince anlamı ağaçsız yer ya da bölge anlamına gelen Nullarbor, en geniş noktasında yaklaşık olarak 1100 km uzunluğa sahip bir düzlük olarak uzanıyor.

Nullarbor Ovası ve Coğrafi Önemi

Nullarbor ovasının coğrafi açıdan en büyük önemi, bu ovanın dünyanın en büyük kireçtaşı ovası olmasından kaynaklanıyor. Tamamen benzersiz bir faunaya sahip olan bu devasa düzlükte, iki yüz elliden fazla kireçtaşı mağarası bulunuyor.

Bu büyük ovada adında da geçtiği gibi ağaçlık alan ya da herhangi bir yüzey suyu yer almıyor. Şu anda üzerinde herhangi bir ağaç bulunmayan bu ovanın, tarihsel süreç içerisinde ormanlık bir alan olduğuna ilişkin bazı araştırmalar bulunuyor.

Bu kapsamda Melbourne Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, bölgede eksi çağlarda var olan sakız ve okaliptüs ağaçları ile banksia çalıları ve çiçekli bitkilerden oluşan örtü, yaklaşık olarak beş milyon yıl önce ortaya çıkan iklimsel bir dönüşüm ile şimdiki kurak halini aldı.

Nullarbor ve Aborjinler

Nullarbor ovası ve Nullarbor uçurumları bulunduğu bu bölge “Alinytjara Wilurara Doğal Kaynaklar Yönetimi” kayıtlarına göre, tarihsel açıdan bakıldığında korunması ve kullanımı Avustralya yerli halkı olan Aborjinlere ayrılmış bir bölgedir.

Bu kayıtları doğrular şekilde, bölgede yer alan Koonalda Mağarasında da eski Aborjin sanatına dair izler keşfedilmiştir. Yapılan araştırmalara göre, bu Aborjin sanatına ilişkin işaretler, yirmiiki bin yıldan daha öncesi olan Pleistosen döneme dek uzanıyordu. Bu keşif bize gösteriyor ki, son buzul çağı boyunca Aborjin halk, yarı kurak bir bölge olan Nullarbor Ovası‘nda yaşam sürmüşlerdi.

Günümüzde, Nullarbor ovasının denizle birleştiği bölüme ise Nullarbor uçurumları adı verilir. Çünkü burada kara parçası deniz seviyesinden metrelerce yükseklikte bir uçurum şeklinde denize paralel olarak uzanır. Bu eşsiz görünüm, görenlerde adeta dünyanın sonu izlenimini oluşturur ve bu nedenle kilometreler boyunca denize paralel uzanan bu uçurumlara “yeryüzünün bittiği nokta” adı verilir.

Nullarbor Biyoçeşitliliği ve Habitat

Nullarbor bölgesi, yılda yaklaşık olarak 150 ile 250 milimetre yağış düşen yarı kurak bir iklime sahiptir. Bölgede habitat, kuraklığa dayanıklı olan ve tuz toleransı da bulunan sert çalılarla kaplanmış ağaçsız ova şeklindedir.

Biyoçeşitlilik bakımından ise bölgede 56 memeli türü,  86 sürüngen türü ve 249 kuş türü ile sadece bölgeye özgü 1’de kurbağa türü bulunur. Bölgede bulunan kuşlar arasında Peregrine Şahini ve Beyaz Karınlı Deniz Kartalı dikkat çeker. Yine endemik bir tür olan Nullarbor bıldırcınları, dingolar ve de Nullarbor Sakallı Ejderleri de bölgede yaşam sürdürmektedirler.

Eyre Otobanı ve Turistik Turlar

Nullarbor bölgesi, günümüzde turistlerin Avustralya Outback (taşra) deneyimini yakalamak için tercih ettikleri bir bölge olarak öne çıkıyor.

Bölge üzerinde dümdüz uzanan otoyol ise adını, ilk olarak 1841 yılında Nullarbor ovasından geçen ilk beyaz olan John Eyre’den alıyor. Turistler, bu benzersiz ova boyunca Eyre karayolu üzerinden düzenlenen turlara katılabiliyor ve yine deniz ile birleşen bölgesi olan Nullarbor Uçurumları‘nı kendi gözleri ile  canlı olarak gözlemleyebiliyorlar.