Dünya üzerinde yaşayan ve daha önce hiç görmediğimiz 10 ilginç görünüme sahip hayvan türü ile tanışmaya hazır mısınız? Belki daha önce hiç adını bile duymadığımız ve gördüğümüzde şaşkınlıkla bakacağımız binlerce hayvan bulunmakta, bunların arasından seçtiğim hayvanları sizlerle paylaşmak, nerede yaşadıklarını, nelerle beslendiklerini ve nasıl hayatta kaldıklarını sizlere kısa şekilde anlatmak istiyoruz.
1- Damla Balığı (Drop Fish)
Yeni Zelanda, Avustralya ve Tazmanya’da yaşayan bu balık cinsi oldukça ilginç görünüme sahiptir. 600 ile 200 metrelik derin sularda yaşarlar. Görünümü itibariyle “Çirkin Balık” lakabı almıştır. Yengeç ve ıstakoz gibi deniz ürünleriyle beslenmektedir.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre suyun derinliklerinde yaşayan Damla Balığı (Drop Fish) aşırı basınçta olduklarından dolayı su yüzeyine çıkarıldıklarında basınç değişikliği yaşadıkları için, genleşerek bu çirkin hali aldıkları söyleniyor.
Yenilebilen bir deniz canlısı değildir, fakat balıkçı ağlarına çok takılması nedeniyle neredeyse soyları tükenmek üzeredir. Koruma altına alınması için henüz bilinen bir koruma eylemi gerçekleştirilmeyen canlılar üzerinden sosyal medya üzerinde ve çeşitli siteler üzerinde birçok alay makaleleri bulmanız mümkündür
2- Bofa Balığı (Taşemenler)
Güney yarım kürenin ılık sularında, Kuzey buz denizinde hatta Rusya’nın bazı göl ve nehirlerinde yaşarlar. Ülkemizde de Bofa balığının türlerine denk gelmemiz mümkündür. Ölü yada canlı balıklarla beslenebilirler, bu türlerin boyları 10 cm ile 100 cm arasında değişim gösterir.
Derilerinde pul yoktur ve göğüs yada karın bölgelerinde yüzgeçleri yoktur. Yuvarlak ve kemiksiz çene yapısına sahiptirler, ağızları içerisinde bir çok kesici dişe sahiptirler. Oldukça saldırgan bir balık türüdür.
3- Dugong ( Deniz ineği)
Doğu Afrika’da, Kızıldeniz’de, Güneydoğu Asya kıyılarında, Avustralya’nın kuzey kıyılarında ve Hindistan’ın batı sahillerinde yaşayan Dugong Deniz ineği olarak bilinen bu canlılar. Deniz memelisi olarak bilinirler. Boyları 2.7 metreye ulaşır, ağırlıkları 250 – 300 kg civarında değişim göstermektedir.
Dugong eti ve yağı için avlanılan hayvanlar arasındandır ve günümüzde avlanması yasak olduğu halde halen avlanıldığı bilinmektedir. Üremeleri yavaş gerçekleştiği için Avustralya kıyılarında 11 bin Dugong kalmıştır ve toplamda dünyada 20 binin altında sayıları kalmıştır.
4- Fernandina Dev Kaplumbağa
Ekvador’a bağlı Galapagos Adalarında Fernandina kaplumbağası en son 100 yıl önce görülmüştü. Neslinin tükendiği sanılan Dev Kaplumbağa, Galapagos’u Koruma Kuruluşu tarafından yürütülen ortak keşif gezisi sırasında, 100 yaşından büyük olduğu tahmin edilen Fernandina Devl Kaplumbağasının canlı bulunduğunu duyurmuştu. Çevreciler tarafından koruma altına alınan ve hayvan besleme merkezinde tutulan dev kaplumbağanın neslinin tükenmemesi için çalışma başlatılmıştı.
5- Ay Ay Maymunu
Daubentoiidae familyasının tek üyesi olan Ay-ay Maymunu, Madagaskar’da yaşayan oldukça nadir bulunan ve narin bir maymun türüdür. Uzun parmaklı familyasının tek yaşayan üyesi olarak bilinmektedir.
Familyanın büyük Ayay adında diğer türünün soyu tükendiği bilinmektedir. Ay-Ay Maymunu geceleri ortaya çıkan ve ilginç tipiyle ilgi çekici hayvanlar arasında bulunan en büyük primattır. Sürekli büyüyen ve kesici dişlere sahiptir.
Ağırlıkları 2.5 kilograma kadar çıkabilmektedir. Parlak renkli iri gözlere sahiptirler ve büyük kulaklara sahip oldukları için duyma yetisinin gelişmiş olduğunu gösterir. Kesici dişleriyle, Hindistan cevizi yemekte ve ağaç kabuklarını soyarak kurtçukları yemektedirler.
6- Dumbo Ahtapotu (Grimpoteuthis)
Yeni Zelanda, Avustralya ve Yeni Gine’de yaşayan bu ahtapot türü oldukça sevimli görünüyor öyle değil mi? 7 bin ile 4 bin metre derinliklerde yaşayan bu sevimli ahtapotların yaşama süreçleri 3 – 5 yıl arasında değişmektedir. Boyları 20 – 30 cm arasında değişkenlik gösterirken en büyük Dumbo Ahtapotunun boyu tam 1,8 metreye kadar ulaşmaktadır.
Gözlerinin üzerinde bulunan kulağa benzeyen yapı ile olası tehditleri algılarlar ve avcı özelliğine sahip bu hayvanlar, Salyangoz, solucan, çift kabuklu yumuşakçalar ve kopepodları avlamak için okyanusun tabanından biraz yukarılara çıkmak isteyebilirler.
7- Armadillo
Orta ve Güney Amerika’da bulunan bu kabuklu kemirgenler, fareyi andıran görüntüsüyle oldukça enteresan bir biçime sahiptirler. Küçük bir köpek boylarında ve koruyucu bir zırha sahiptirler. Armadillo ya da bilinen yaygın adıyla Tatu, memeli bir hayvandır.
Sahip oldukları zırh vücularını dış etkenlerden ve avcılardan korumaya yaramaktadır. Uzun burunları sayesinde koku alma duyuları oldukça gelişmiş olan bu canlılar genellikle, solucan, karınca ve toprakta gizlenen birçok ufak böcek ile beslenirler.
Toprak kazma konusunda çok yetenekli olan bu hayvanlar, 75 cm civarında uzunluklara sahiptirler. Bir seferde dört yavru dünyaya getirirler ve doğan yavruların dördü de aynı cinsiyete sahip olarak doğarlar. Sosyal bir hayvan değillerdir ve uykuyu severler, günün yaklaşık 16 saatini uyuyarak geçirir geri kalan saatlerde ise karınlarını doyurmak için avlanmaya çıkarlar.
8- Yıldız Burunlu Köstebek (Condylura Cristata)
Kuzey Amerika, Kanada ve Kuzeydoğu Birleşik Devletlerinde rastlanılan ilginç görünümlü bir canlı türüdür. Bu hayvanlar Condylurini familyasının ve Condylura cinsinin tek hayatta kalabilmiş türüdür. Nemli ve dip kesimlerde yaşar, genellikle sucul böcekler olan, solucan, yumuşakçalar gibi omurgasız ve ufak canlılarla beslenirler.
Yüzmeyi bilirler ve bu sayede nehir diplerinde ve ufak su yataklarının diplerinde avlanmaya çıkarlar. Köstebekler gibi toprağa delikler açarlar, fakat bu deliklerin ucu genel olarak suyun dibine çıkar. Gece ve gündüz aktif şekilde avlanan canlı türlerindendir.
Soğuk havada dahi avlanmak için kar yüzeyine tüneller açarak avlandıkları gözlemlenmiştir. Vücudunda bulunan kıllar, suyu itme özelliğine sahiptir ve bu özellikleri onları diğer canlılardan daha eşsiz duruma getirir.
9- Çıplak Kör Fare
Doğu Afrika’nın kurak bölgelerinde yaşayan bu canlılar, kemirgen takımından olan fare çeşitlerinden bir tanesidir. Uzun süre yaşayabilirler ve kanserojen maddelerle aynı ortamda bulunsalar bile kanser olmazlar. Bu sayede bilim dünyasının ilgiyle deneye tabi tuttuğu hayvanlar arasındadır. Karınca ve arı gibi aşırı hiyerarşi guruplar halinde yaşarlar.
Vücutları acıyı hissetmez ve çirkin görünümleriyle oldukça ilgi çekici hayvanlardır. 2009 yılında yapılan araştırmalar sonucu Çıplak Kör Fare hücrelerinin, aşırı çoğalma eğilimindeki kanser hücrelerini erken tespit edebilmesi sonucunda, kanser hücrelerini çabucak yenme özelliğine sahip hücre yapıları bulunmaktadır.
10- Hirsuta (Yeti Yucci)
Pasifik de 2005 yılı mart ayında keşfedilmiş Yeti Yengeci ile tanışın. Suyun derinliklerinde yaşayan on ayaklı ve ayakları solgun sarı renkli kıllarla kaplı bu kıllar sayesinde Yeti adını almış ve 15 santimetre ulaşan boyları diğer yengeçlere göre çok daha büyüktür. Sıcak su deliklerinde, suyun mineral yoğunluğu fazla olan kısımlarında bulunurlar.
Bu nedenle uzunca bir süre yaşayan fosillerden biri olarak bilinmektedirler. Eski atalara sahip bu yengecin 35 – 40 milyon yıl önce de var olduğu ortaya çıkmıştır. Bacaklarında ve kıskaçların da bulunan kılları beslenmek için kullanıyorlar ve bu onları ilginç kılan özelliklerden bir tanesidir.
Bilim insanlarının açıklamalarına göre; kılları üzerinde bulunan bakterileri yalayarak besin ihtiyaçlarını giderdikleri söyleniyor. Denizden sadece tek bir Yeti Yengeci çıkarılmıştır ve şuan Paris Doğa Tarihi Müzesinde bulunuyor. Yengeç uzmanları ise sıcak su deliklerine keşfe çıkıp başka bir tane daha çıkarmak için çalışmalar sürdürüyor.