Dünya Edebiyatının Dev İsmi Lev Tolstoy ve Hafızalara Kazınan Eserleri | Rus Yazar Lev Tolstoy Kimdir?

“Şikayet ettiğiniz yaşam, belki

“Şikayet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir”

Gibi çok sayıda ünlü sözü ile felsefi yönünü de ortaya koyan Lev Nikolayeviç Tolstoy, Rus Edebiyatının en çok tanınan yazarlarından biridir. Hem Rus, hem de dünya edebiyatında çığır açan eserleri yanında yaşamı ve fikirleriyle de milyonları etkileyen Lev Tolstoy, hayatı en çok merak edilen yazarlar arasında yer alır. Bu yazımızda, edebiyat dünyasının bu dev isminin yaşamını, akıllara kazınan eserlerini ve unutulmaz sözlerini sizlerle paylaşacağız. İşte, Lev Nikolayeviç Tolstoy ve ibret alınması gereken öyküsü…

Lev Nikolayeviç Tolstoy Çocukluğu

Yazdığı romanları, öyküleri ve hikayeleri ile yaşadığı döneme ve sonrasına damga vuran ünlü Rus yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy, asil ve zengin bir Rus ailesinin çocuğu olarak Tula kentinde bulunan Yasnaya Polyana adı verilen konakta, 9 Eylül 1828 yılında hayata gözlerini açmıştır. Oldukça asil bir soydan gelen ünlü isim, çok küçük yaşlarında önce annesini ve daha sonra da Kont olan babasını kaybetmiştir. Bu kayıplarından sonra halalarının yanında büyüyen Lev Tolstoy, Doğu Dilleri alanında öğrenim görmek için Kazan Üniversitesine başlamış ancak bir yıl sonra bu okulu bırakmış, daha sonra girdiği Hukuk Fakültesini de bitirememiştir.

Öğrencilik yıllarında eğlence ve lükse düşkün bir hayat süren ünlü yazar, ani bir kararla Kafkasya’da subay olan ağabeyinin yanına gitmiş ve burada Kafkas halklarının zorlu ve bir o kadar çetin hayat koşularına tanıklık etmiştir. Bu dönemde Rus ordusu ile Kırım Savaşı’na da katılan Lev Tolstoy, burada kendisine yazım alanında şöhreti getirecek ilk eseri “Çocukluk” isimli otobiyografi kitabını kaleme almıştır. Döneminin ünlü bir edebiyat dergisinde yayınlanan bu eseri, edebiyat eleştirmenlerinden tam not alırken, kendisine de daha 23 yaşındayken şöhretin yolunu açmıştır.

Lev Nikolayeviç Tolstoy ve Unutulmaz Romanları; Savaş ve Barış, Anna Karenina, Diriliş

Ordudan ayrılarak kendini tamamen yazım hayatına veren Tolstoy, önce St. Petresburg’a yerleşmiş ve 1857 yılında ise Avrupa turuna çıkmıştır. Ülkesine döndüğünde toprak sahipleriyle köleler arasında bulunan anlaşmazlıkların çözümü için bir dönem Yargıçlık görevini de üstlenen Lev Nikolayeviç Tolstoy, 1862 yılında kendisinden 16 yaş küçük olan hayatının aşkı Sofya Bers ile evlenmiştir.

Düşünce ve yaşam tarzı olarak Rus zenginlerinin yapay ve lüks yaşamlarından uzaklaşan ünlü yazar, bu dönemde yedi yıllık bir çalışmanın sonucunda 1869 yılında üç dev eserinden ilki olan “Savaş ve Barış” isimli romanını yazmıştır. Dünyanın belki de başka dillere en çok çevirisi yapılan bu eşsiz eserinde Lev Tolstoy, savaş ve savaşın yıkımlarını konusunda kendi kavrayışını ortaya koyarken, Rus halkının gözünden Çarlık Rusya aristokrasisinin çelişkili hayatlarını ve zaaflarını ortaya koymuştur. Kendisinin de mensubu olduğu bu aristokratik sınıf içindeki yaşamı ve düşünce dünyasının derinliği ile Rus halkının çektiği zorluklar karşısında ilk bunalımlarını da bu eserin yazımı sırasında yaşayan Lev Nikolayeviç Tolstoy, bu büyük eseri ile kendi iç dünyasındaki bölünmüşlükleri de ortaya koymuştur.

Dünya klasikleri içinde yerini alan “Savaş ve Barış” isimli romanı sonrasında ruhsal çöküntü yaşayan Tolstoy, özel mülkiyet konusundaki fikirleri nedeniyle ailesi ile de sorunlar yaşamaya başlamıştır. Daha sonra 1873 yılında, ikinci dev romanı “Anna Karenina” isimli eserini yazmaya başlayan ve 1877 yılında yayımlayan Tolstoy’un bu romanı da yazım dünyasındaki en büyük romanlardan biri olarak kabul edilmiştir. Pek çok kez beyaz perdeye de uyarlanan bu romanında Anna Karenina ile Kont Vronsky arasındaki büyük aşk penceresinden, Çarlık Rusyası’nın sosyal hayatını ve toplumsal yapısını ortaya koymuştur. Bu büyük roman, birçok edebiyat çevresi tarafından yazılmış en iyi romanlar arasında gösterilmiştir.

Bu iki büyük romanı sonrasında bir diğer büyük eseri “Diriliş” isimli romanı ile yazım gücünü bir kez daha ortaya koyan Lev Nikolayeviç Tolstoy, edebiyat dünyasının zirve isimleri arasında yer almıştır

Lev Tolstoy’un Diğer Eserleri

Bu üç büyük romanı yanında “Kazaklar”, “İnsan Ne ile Yaşar”, “Hacı Murat”, “Sergi Baba”, “Hazin Bir Evliliğin Romanı”, “Kroyçer Sonat”, “Baskın”, “Üç Ölüm”, “İtiraflarım”, “Ivan İlyiç’in Ölümü”, “Kadının Ruhu” ve “Efendi ile Uşağı” gibi daha pek çok roman, öykü ve hikayeyi kaleme alan Tolstoy, dünya edebiyatını da derinden etkilemiştir.

Lev Nikolayeviç Tolstoy ve Düşünce Düşünce Dünyası

Özel mülkiyete karşı olan görüşlerini kaleme aldığı düşünce yazılarında ortaya koyan ünlü yazarın hayatı ise ruhsal karmaşalar içerisinde geçmiştir. Din konusundaki görüşleri nedeniyle 1901 yılında kilise tarafından aforoz edilmiş, lüks yaşam karşıtlığı nedeniyle ailesi ile arası açılmıştır.

Yaşarken üne kavuşmuş nadir yazarlardan olan bu büyük isim, eserleri ve düşünceleriyle, Mahatma Gandi’den Martin Luther King’e kadar pek çok ünlü kişiyi de etkilemiştir. Zengin ve aristokrat bir ailede dünyaya gelmesine karşın Rus halkının yaşadıkları karşısında sade ve sıradan bir yaşam sürmek istemiş, girdiği bunalımlar ile arayışına ömrünün sonuna kadar devam etmiştir.

1910 yılında ailesi ile yaşadığı anlaşmazlıklar neticesi, hep özlemini duyduğu sade yaşam için evinden ayrılan Lev Nikolayeviç Tolstoy, tüm ününe ve zenginliğine karşın soğuk algınlığı sonrası 82 yaşında evinden uzakta Astapovo’da tren istasyonunda demir karyolalı küçücük bir odada zatürre nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu da bir şey kaybettirmez” ve “Bir insan acı duyarsa canlıdır, başkasının acısını duyarsa insandır” gibi unutulmaz sözleri ile hafızalara kazınan, yazdığı eserleri ile dünya edebiyatında eşsiz bir yer edinen Lev Tolstoy, güçlü kalemi ve düşünce dünyasının derinliğiyle günümüzde de en çok okunan yazarlardan biri durumundadır. 

Eğer edebiyat dünyasına meraklı iseniz Rus edebiyatında iz bırakan Rus yazar ve eserleri yazımıza göz atabilirsiniz.