Derinkuyu yer altı şehri hikayesi yerli ve yabancı turistlerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Kapadokya, yer üstü güzellikleri kadar yer altı sırları ile de ilgi görüyor. Bu eşsiz bölge, balon turları ile gökyüzüne açılıp eşsiz doğal manzaraları görebilme imkanı ve yer altı şehirlerinde ise tarihin gizemli kapılarını aralama fırsatı sunuyor.
Peribacaları ile ünlü Kapadokya’da, yer altına inşa edilmiş toplam 36 şehir bulunuyor. Bu şehirlerin en büyüğü ve muazzamı ise Derinkuyu Yeraltı Şehri olarak öne çıkıyor. İşte, Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi ve diğer detaylar hakkında merak edilenler…
Derinkuyu Yeraltı Şehri Hikayesi
Derinkuyu yeraltı şehri hikayesi yanı sıra büyüklüğü ile dünyanın en büyük yeraltı şehri konumundadır. Yapılan çalışmalara göre tarihi milattan önce 3000 yıllarına dek dayanan bu yeraltı şehri Kapadokya içerisinde, Anadolu Bizans döneminde yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi ise ‘Roma dönemi mermer kartal heykeli’ olarak da bu fikri destekliyor.
Kapadokya gezi rehberi için bu yazımıza göz atabilirsiniz.
Bu anlamda Derinkuyu Yeraltı Şehrinin, Roma zulmünden kaçarak Kapadokya’ya sığınan ilk Hristiyanlara da ev sahipliği yaptığı biliniyor.
1963 yılında tesadüfen keşfedilen ve ilk olarak 1967 yılında ziyaretçilere açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi bilgisine göre bu yerin ismi yaklaşık 70 metre derinlikteki içme suyu kuyularından geliyor. Toplam olarak dört kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu şehrin, şu ana kadar 2,5 kilometrekarelik kısmı temizlenmiş ve 8 kat olarak ziyarete açılmıştır. Tüm katların temizlenip ziyarete açılması ile kat sayısının 12 ve derinliğin ise yaklaşık 85 metreye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yaklaşık 50 bin insanın, bu kadar derinlikte dışarı çıkmaksızın uzun süreler boyunca nasıl yaşam sürdürebildikleri ise günümüzde dahi araştırmacıları hayrette bırakıyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehrinde Neler Bulunuyor?
Dünya üzerindeki en gizemli yerlerden biri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi ile dikkat çekerek ziyarete açılmıştır. Derinkuyu yeraltı şehri kaç metre? Bu yerin açık olan 8 katı, yaklaşık 50 metre derinliğinin bulunduğu bilinmektedir.
Nevşehir yeraltı şehirleri arasında olan bu yeraltı şehrinin birinci katında ziyaretçileri, mutfak, şaraphane, odalar ve ahır karşılıyor. Bu en üst katta, daha derinlerdeki katlarda dahi muazzam havalandırma sağlayan hava kanallarını da görebilmek mümkün oluyor.
İkinci katta da yine mutfak, oturma odaları ve erzak depoları bulunurken, yeraltı şehrindeki tüm katlarda hava sirkülasyonunu temin eden hava boşluklarının merkezi ile Misyoner Okulu üçüncü katta bulunuyor. Yine üçüncü katta haç şekline sahip bir kilise ve mezarlık gibi alanlar yer alıyor.
Yeraltı şehrinin dördüncü katında ise havalandırma kanalları, sarnıçlar, su kuyuları ve zindan bulunuyor. Beşinci ve altıncı katlarda tüneller ve odalar yer alırken yedinci katta, yeraltı şehrinin geniş bir toplantı odası bulunuyor. Sekizinci kat ise ilk yedi kattan çok daha büyük bir alanı kapsıyor. Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi, yaşam ve savunma alanları ile dikkat çekerken tarihin bilinen ‘en eski akıl hastanesi’ de burada yer almaktadır.
Yeraltı şehrinin tünellerinin kapılarında ise ‘Tığraz’ ismi verilen silindir taşlar ile güvenliğin sağlandığı görülüyor. Bu devasa ve aynı zamanda karanlık yer altı şehrinin ise, özel olarak oluşturulan küçük oyuklara konulan bezir yağının yakılarak aydınlatıldığı düşünülüyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehri Hikayesi ve Hakkındaki Teoriler
Derinkuyu Yeraltı Şehri hikayesi ve gizemli yapısı ile dikkat çekerken, Nevşehir’e bağlı olan ve antik çağda ismi Melogobia olan Derinkuyu ilçesinde yer alıyor.
Yapıldığı zamanlarda, bu devasa yeraltı şehrinin nasıl kurulduğu, en derine dahi havalandırmanın nasıl sağlandığı ve hangi mimari ile bu denli büyük bir eser ortaya çıkarıldığı gizemini günümüzde de koruyor.
Yaklaşık olarak 50 bin insanı barındırabilme kapasitesine sahip olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, günümüzün gelişmiş mimari imkanlarında dahi yapılması oldukça güç ve mükemmel bir yapı olarak kabul ediliyor. İlk Hristiyanların bu yeraltı şehrinde yaşadığına ilişkin kanıtlar bulunsa da, bu tılsımlı ve gizemli yeraltı şehrini kimlerin inşa ettiğine dair net bir bilgi bulunmuyor.
Derinkuyu Yeraltı şehri hikayesi ve tılsımlı yanı ile ilk olarak, “Tanrıların Arabaları” isimli kitabı yazan İsviçreli yazar Erich Von Daniken tarafından 1982 yılında ziyaret edilmiş. Erich Von Daniken bölgede yer alan yeraltı şehirlerindeki araştırmaları sonucunda ilginç tezler de öne sürmüş. Von Daniken’e göre bu yeraltı şehri, havadan gelen saldırılardan korunabilmek için yapılmış ve o zamanlarda dünyayı istila eden uzaylı varlıklardan korunma amacı ile kullanılmış. Bu tezin doğruluğu tartışılır olsa da, açık bir gerçek bulunuyor ki, o da bu şehrin nice gizemle dolu gizli bir yeraltı dünyası olduğu…