Corona Virüs Salgını ile İlgili Alınan Tedbirlere Uymamanın Hukuki Açıdan Karşılığı Nedir? Ne Tür Yaptırımlar İle Karşılaşılabilir?

Dünya kesintisiz bir şekilde Corona virüs salgını ile boğuşmaya ve mücadeleye devam ediyor.  Bu kapsamda bir çok ülke, çeşitli tedbirler ile salgının yayılmasına engel olmaya çalışıyor. Hastalığın sosyal temas ile çok hızlı şekilde yayılmasının bir sonucu olarak, alınan önlemlerde daha çok insanların kendi evlerinde kalmasını sağlamaya yönelik olarak ortaya çıkıyor. Bu anlamda insanların bir arada […]

Dünya kesintisiz bir şekilde Corona virüs salgını ile boğuşmaya ve mücadeleye devam ediyor.  Bu kapsamda bir çok ülke, çeşitli tedbirler ile salgının yayılmasına engel olmaya çalışıyor. Hastalığın sosyal temas ile çok hızlı şekilde yayılmasının bir sonucu olarak, alınan önlemlerde daha çok insanların kendi evlerinde kalmasını sağlamaya yönelik olarak ortaya çıkıyor.

Bu anlamda insanların bir arada bulunmasının en asgari düzeye çekilmesi amaçlı alınan bu tedbirler ile salgının önlenmesi ve hastalıktan korunma yöntemleri aranıyor.  Ülkemizde de bu hastalık ile mücadele noktasında hızlı ve etkili tedbirler alınıyor. Peki bu tedbirlere aykırı davranış durumunda hukuki sorumluluk nedir? Cezai karşılıklar nelerdir?

Bulunabilmiş Bir Aşı veya Tedavi Bulunmuyor

Çin’in Hubei eyaleti Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünya genelinde hızla yayılan hastalık konusunda şu ana kadar yoğun şekilde yürütülen çalışmalarda test aşamalarına başlandığı yönünde bilgiler gelse de hastalığa yönelik destekleyici tedaviler dışında herhangi bir tedavi yöntemi ya da aşı bulunmuyor.

Bu nedenle öncelikle, ülkemizde de alınan hastalık ile ilgili tedbirlere uymanın hem bireysel sağlığımız açısından önemi, hem ailemiz ve çevremiz başta olmak üzere toplumsal sağlık açısından önemi, hem de bu konunun bir vatandaşlık borcu olması nedeniyle bu tedbirlere uymanın çok gerekli olduğunu ve aksatılmaması gerektiğini belirtelim. Bu derece önemli olan bir konuda hukuk sistemimiz ne diyor? 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda (TCK), Bulaşıcı hastalıklara dair alınan önlemlere uymama ve halkı korku ve paniğe sürükleme konularında ağır cezai yaptırımlar bulunmaktadır.

Şikayet Hakkı ve Görevi

Bu virüs salgını nedeni ile karşılaşılabilecek suç türlerinin iyi bilinmesi hem kişisel hem de toplumsal bilinç açısından önem taşır. Bu nedenle çevrede bulaşıcı hastalığı etrafa yayma amacıyla hareket eden ve bir kaos ortamı oluşturarak bundan yararlanmak isteyen birileri bulunuyorsa, bu kişiler hakkında gerek savcılık makamına ve gerekse polis ya da jandarma birimlerine ilgili şikayetleri yapabilir ve gereken önlemlerin alınmasını sağlayabilirsiniz. Bu bir hak olduğu kadar önemli bir vatandaşlık görevi olarak da karşımıza çıkıyor.

Bulaşıcı Hastalıklar İle İlgili Alınan Önlemlere Aykırı Davranılması Suçu (TCK. 195 Maddesi)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde  “ Kamu Sağlığına Karşı Suçlar “ isimli üçüncü bölümde düzenlenen ve 195. Maddede karşılığını bulan “ Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma” suçu bulunur. Bu suç ile ilgili düzenlemeye göre, bulaşıcı hastalıklardan biri ile enfekte olan yani yakalanan kişi veya ölmüş kimse ile ilgili, yetkili makamlar tarafından alınan karantina tedbirlerine uymayan kişi hakkında 2 aydan başlayarak 1 yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilir.

Bu kanun düzenlemesine göre, ülkemizde alınan corona virüsü ile ilgili önlem ve tedbirlere uymayan kişilerinde bu suç kapsamında cezai yaptırımla karşı karşıya kalacağı açıktır.

Ayrıca bir başka önemli konu da virüsü taşıdığını bilen ve buna rağmen bu hastalığı bilerek ve isteyerek yayan kişilerin, olayın içeriğine göre yaralama ya da öldürme veya bunlara teşebbüs suçundan da hukuki sorumluluğu olabileceği göz ardı edilmemelidir.

Halk Arasında Korku ve Panik Yaratmak Amacıyla Tehdit Suçu (TCK. 213 Maddesi)

Corona virüs ile ilgili alınan tedbirlere uymama dışında bu süreçte halk arasında korku, endişe ve panik oluşturmak amacı ile yapılan paylaşımlarda suç oluşturur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun “ Kamu Barışına Karşı Suçlar” isimli beşinci bölümünde bulunan 213. Maddesi düzenlemesinde, halk arasında korku, endişe veya panik yaratmak amacı ile sağlık, hayat, vücut ya da cinsel dokunulmazlık veya mal varlığı yönünden tehdit eden kişi hakkında 2 yıldan 4 yıla dek hapis cezasına hükmedilebilir.

Bu anlamda sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda ki doğru olmayan hususlar ile halk üzerinde korkutma amaçlı yanlış bilgiler verilmesi de bu madde kapsamında değerlendirilebilir.

Ayrıca bu zorlu süreçte üzerimize düşen sorumluluk ile de bilinçli davranma, alınan tedbir önlemlerine uyma, bu süreçteki kötü niyetli kişilere fırsat vermemek adına yayılan yanlış bilgilendirmelere itibar etmeme önem taşır.

Bu Suçlarda Yetkili ve Görevli Mahkeme

Corona virüs ile ilgili hukuki sorumluluk kapsamında sayılabilecek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 195 ve 213. Maddelerinde düzenlenen suçlar açısından,  görevli ve yetkili mahkeme ise bu suçların işlendikleri yerde ki Asliye Ceza Mahkemeleri olacaktır. Bu suçlar ile ilgili şikayet haklarını ise hem savcılık makamı hem de kolluk güçleri ( polis ya da jandarma birimleri) üzerinden kullanabilirsiniz.

Exit mobile version