Cemal Süreya kimdir sorusu edebi anlamda ilgili olanların en az bir kere sorduğu sorulardan birisidir. Zira Cemal Süreya Türk Edebiyatı adına mihenk taşlardan birisidir.
Özellikle şiir denildi mi Cemal Süreya mutlaka akıllara gelir. Onun özel hayatı ve bu hayatın şiirlerine yansıması çok ayrı olmuştur.
İşte tüm bunlar yüzünden Cemal Süreya kimdir kısaca hayatı nasıl sorgulamaları yapılır. Fakat belirtmek gerekir ki kendisini kısaca tanımak imkânsıza yakındır.
Çünkü yaşadıkları hem özel hayatı kapsamında hem de edebi anlamda oldukça geniş bilgilere sahiptir. Bu bilgilerin kısa tutulması onu tanımak adına eksik bilgi vermeye sebep olur.
Siz de Cemal Süreya kimdir merak ediyorsanız işte hayatına dair bilgiler…
Cemal Süreya Kimdir Kısaca Hayatı Nasıl? Cemal Süreya Hayatı ve Edebi Kişiliği
Öncelikle belirtmek gerekiyor ki Cemal Süreya kimdir sorusuna cevap verirken birden fazla kategori altında inceleme yapmak gerekiyor.
Kendisini özel hayatı, aile hayatı ve edebi hayatı olarak ayrı ayrı ele alacağız. Böylece Cemal Süreya denildiğinde bildikleriniz de daha fazla olacaktır.
Tüm bunların yanı sıra özel yaşantısı ve aile hayatının da edebi kalemine nasıl yansıdığını yorumlamak konusunda kolaylık hissedeceksiniz.
1- Cemal Süreya Kimdir Hayatı Kısaca Çocukluk Yaşamı
Her ne kadar Cemal Süreya kimdir diye araştırmalara konu olsa da gerçek adı Cemallettin Seber’dir. Edebiyatta mahlas olarak ilk aşamada ‘Cemal Süreyya’ ismini kullanmıştır.
1931 yılında Erzincan’nın Pülümür ilçesinde dünyaya geldi. Fakat burada o yıllarda yaşanan karmaşadan dolayı Erzincan’a göç etmek zorunda kaldılar.
Babası Hüseyin Bey, ilk evliliğindeki eşi olan Güllü Hanım’ı beğenip kaçırdı. Daha sonra bu evlilikten Cemallettin, Ayten, Perihan ve Kemal adında dört çocukları oldu. Fakat Kemal kısa sürede ölünce ailenin tek erkeği Cemallettin yani Cemal Süreya kaldı.
Erzincan’da yaşanan karışıklıklardan dolayı Bilecik’e göçmek zorunda kaldılar. Bu sırada hamile olan Güllü Hanım düşük doğum yaptı. Fazla kanamadan dolayı henüz 23 yaşındayken hayatını kaybetti.
Cemal Süreya kimdir diye soracak olursanız o çok erken yaşlarda annesini kaybetmiş ve annesinin yerini hiç dolduramamış bir şairdir. Bu yaşananlar elbette şiirlerine de yansıyacaktı.
2- Gençlik Yılları
Her ne kadar Bilecik’te bir yaşam sürmüş olsalar da Cemal Süreya kısa süre sona İstanbul’a akrabalarının yanına yollandı.
Burada eğitimine devam etmesi gerekiyordu. Aynı zamanda sinemalara da giderek kendini geliştirmekteydi.
Çıkan bir karar sonrası babası ve ailesi maalesef Erzincan’a geri dönmek zorunda kaldı. Cemal Süreya uzun yıllar babaannesiyle büyüdüğünden onu annesi, öz amcasını da baba olarak gördü.
Elbette babası Hüseyin Bey daha sonra bir evlilik yaptı. İkinci evliliğindeki Esma Hanım’ı Cemal Süreya sevmezdi. Hatta onu çok kötü biri olarak tanıtırdı. Yaptığı açıklamalarda:
‘’ Esma Hanım kötü birisiydi. Kardeşlerime çok zulüm çektirdi. Onları saçlarından tutup kuyulardan sarkıtırdı. Kardeşlerimin bu yüzden gür saçları yoktu.’’
Esma Hanım günün birinde bir adamı yaralayıp öldü korkusuyla şehri terk eder. Hüseyin Bey son evliliği olan Refika Hanımla evlenmiştir. Cemal Süreya kendisini iyi tanımlamış ve sonunda iyi bir kadınla babasının beraber olduğunu doğrulamıştır.
Yıl 1957 yılına geldiğinde Hüseyin Bey de trafik kazasından ötürü hayatını kaybetmiştir.
Bu yıllardan itibaren artık Cemal Süreya kimdir sorusunun temel cevaplarını oluşturacak adımları şair atmaya başlar. Bilgi birikimini arttırır, denemeler yapar. Edebi kimliği yaşadığı olumsuz olaylardan ötürü çoktan yoğurulmaya başlamıştır.
3- Cemal Süreya Siyasi Görüşü Nedir?
Her ne kadar edebi isimlerin tamamen kendi tercihine bağlı olarak siyasi görüşünden bahsedip bahsetmemek gibi seçenekleri olsa da Cemal Süreya kimdir sorgulamasının altında siyaset de bulunuyordu.
Cemal Süreya sadece edebi kişiliğiyle değil aynı zamanda yazdığı bir dergide siyasi görüşünü yansıtacak ve halka yararı olması sebebiyle de yazılar yazıyordu.
Sosyalist bir düşünceye sahip olduğu kendisi tarafından da belirtilmiş sonrasında incelemeler yapan bilirkişiler tarafından da duyurulmuştur.
4- Cemal Süreya Edebi Kişiliği ve Edebiyatla Tanışması
Edebi hayatında Cemal Süreya kimdir sorusu elbette özel yaşamıyla pişirilerek ortaya çıkan bir edebiyatı temsil etmektedir.
Cemal Süreya, edebi kimliğini oluşturmaya çok küçük yaşlardan itibaren başlamıştır. Daha ilkokul yıllarında cenk kitaplarını ve bazı dini kitaplar okumuştur.
Sadece okumakla kalmayan Süreya bununla birlikte kimi dergilerde yazmaya da başlamıştır. Fakat dergilerde şiirlerini yayınlamadı. Daha çok derginin geri kalanında işlemlerini yapmıştır.
Kendisi yazdığı ilk şiirlerinde eşi Seniha Hanım’a ve ortaokul arkadaşına yer vermiş ve yazdıklarını onlara sunmuştur. Bu şairlikte pişme dönemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlerleyen dönemlerinde lise yıllarına denk gelen yıllarda divan edebiyatıyla ilgili olsa da bu uzun süreli olmamıştır.
Bu dönemlerde daha çok kendisi Osmanlıca öğrenmiş aruz kullanarak şiirler oluşturmuştur. Yalnız ilerleyen yıllarda düşüncesinin değişmesiyle birlikte divan edebiyatından uzaklaşmıştır.
Gerçek anlamda ilk şiiri ‘Şarkısı Beyaz’ ı yıl 1953 yılını gösterdiğinde yayımlamıştır. 20li yaşlarında ilk şiiri artık okuyucularla buluşmuştur.
Edebi kimliğinde Cemal Süreya kimdir sorusuna hitaben birkaç ismin kendisini oluşturma da etkili olduğunu söylemek mümkündür. Garip hareketine sıcak bakmıyorken Ahmet Muhip Dıranas ve Özdemir Asaf etkili olmuştur.
Kendisi yıllarca şiir yazıp okudukça değişiklik yaptıktan sonra İkinci Yeni şairleri arasında yerini alarak bu görüşe bağlı olarak eserlerini üretmiştir.
5- Cemal Süreya Eserleri Neler?
Cemal Süreya hayatı eserleri kadar merak edilmektedir. Bu ikili zaten birbirinden ayrılmaz bir noktada birleşmektedir.
Kendisinin hayatı sonrasında şairlik hayatını doğrudan etkileyeceğinden kendisini okumadan önce hayatı hakkında bilgi sahibi olmanız çok doğru olacaktır.
Cemal Süreya ömrüne birçok şiir sığdırmıştır. Şiirlerinde yer yer toplumun izlerini görmek mümkün olurken yer yer de ailesine özellikle anne ve babasına duyduğu özlemi görebilirsiniz.
Elbette geçmiş zamanlarda Tomris Uyar Hanıma duyduğu aşk, sevgilileri ve eşlerine karşı olan duyguları da şiirlerini süslemiştir.
Cemal Süreya’nın Şiirleri
Şiir kitabı olarak yayımladıkları daha çok ön plana çıkar. Fakat Cemal Süreya kimdir sorusuna sadece şair olarak yanıt vermek yanlıştır. Zira düz yazıları, çevirileri de çok fazladır.
Şiir kitapları arasında:
Üvercinka,Göçebe,Beni Öp Sonra Doğur Beni,Uçurumda Açan,Sıcak Nal,Güz Bitiği,Sevda Sözleri bulunmaktadır.
Cemal Süreya’nın Düz Yazıları
Cemal Süreya dergilerde sık sık çalıştığından düz yazı olarak birçok örnek de ortaya koymuştur. Düz yazıların da daha çok topluma mal ettiği duygularını dile getirmiştir.
Düz yazı örnekleri arasında:
Şapkam Dolu Çiçekle,Günübirlikler,Onüç Günün Mektupları,Günler,99 Yüz İzdüşümleri,Aydınlık Yazıları,Oluşumda Cemal Süreya,Folklor Şiire Düşman,Papirüs’te Başyazılar,Aritmetik Kuşlar Pekiyi bulunuyor.
Cemal Süreya Diğer Eserleri
Cemal Süreya’nın diğer eserleri arasında:
Mülkiye Şairler (Antoloji)100 Aşk Şairi (antoloji)Güvercin Curnatası (Söyleşi)Papirüs (Dergi) bulunuyor.
6- Cemal Süreya Ünlü Şiirleri Hangileri?
Aslında kimi şiirleri Cemal Süreya kimdir sorunuza yanıt verebilecek, içinde özel ipuçları bulunan şiirlerdir.
Bahsedilecek bu şiirler Cemallettin’i Cemal Süreya yapan şiirlerdir. Okuyucular tarafından öyle beğenilmiştir ki günümüzde dahi çok satılan şiirler arasında bulunmaktadır.
Beni Öp Sonra Doğur Beni
(Annesine ithafen)
şimdi utançtır tanelenen sarışın çocukların başaklarında.ovadan gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan çeviriyor o küçücük güneşimizi.taşarak evlerden taraçalardan gelip sesime yerleşiyor.sesimin esnek baldıranı sesimin alaca baldıranı.ve kuşlara doğru fildişi rüzgarın tavrı. dağ güneş iskeleti.tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman.kan görüyorum taş görüyorum bütün heykeller arasında karabasan ılık acemi – uykusuzluğun sütlü inciri – kovanlara sızmıyor.annem çok küçükken öldü beni öp, sonra doğur beni.
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum Siz hiç hamama gittiniz mi? Ben gittim lambanın biri söndü Gözümün biri söndü kör oldum Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak Şöylelemesine maviydi kör oldumTaşlara gelince hamam taşlarına Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi Taşlarda yüzümün yarısını gördüm Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü Yüzümden ummazdım bunu kör oldum Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Şarkısı Beyaz
(Yayımlanmış ilk şiiri)
ayıcılar geçti, affedilmemiş insanlar geçti şehirler taş yürekliydi şarkısı-beyaz insanların büyük rüyaları vardı insanlar bir ölümle öldüler ki sevgiler arasında şaşırıp bir unuttular ki deme gitsin.ben olanca kuvvetimle halatlara asılıyorum nafile ben ayrı düşmüşüm bir kere ayrı düşmüşüm insanlardan. bu yıldız tutmaz mavilikte ne deniz ne köpük kar eder bana.arada bir ağlamak için onu kocaman ellerimle sevdim. ölüm daha saçlarına gelmemişti şarkısı-beyaz saçlarını kestim, şarapla ıslattım saçlarını koynumda saklıyorum arada bir ağlamak için.ve suların altında mavileyin küstah bir çalparaydı ayağını uzatmış mesut hatırasına balıkların. ve kocaman küfürleriyle sarhoş yatardı yavaşlamış tüyleriyle gemicilerin öldürdüğü kuş.siraküzaya uğrayamadık torbadaki çakıllara baktım şarkısı-beyaz benimkilerin üstünde üç tane hilal üç tane uzun hilal vardı, upuzun siraküza açıklarında bahanesiz bir yaz çalkandık durduk.
Biliyorum Sana Giden
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beniNe kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibiUyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözleriniSen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeliŞimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan kiAnımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeğiKaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sankiTek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğiniÇocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiriRastlaşmamak için elimden geleni yaparım Bu böyle pek de kolay değil gerçi…Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; Bunun verdiği mutluluk da az değil kiÇıkar giderim bu kentten daha olmazsa, Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belkiİnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:Bir gece yarısı yazıyorum bu mektubu Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
Üvercinka
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahilAydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma Yatakta yatmayı bildiğin kadar Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah,daha neler Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahilSenin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahilBirlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahilBurda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil