Atlantis Kıtası Bir Efsane Midir? Tarihi Değiştiren Atlantis Uygarlığı ve Bilinmeyenleri

İlk olarak ünlü düşünür

İlk olarak ünlü düşünür Platon’un  Critias ve Timaeus adlı eserlerinde karşımıza çıkan Atlantis kıtası , insanlık tarihi açısından büyük bir ilerleme ve refah döneminin yaşandığına inanılan bir çağ olarak, bazı araştırmacılar ve tarihçiler tarafından savunulur.

M.Ö 9500 yıllarına kadar uzandığı  belirtilen tarihler de büyük bir tufan ile sular altında kaldığına inanılan bu efsanevi medeniyetin tüm dünyayı egemenliğine alan büyük bir uygarlık olduğu ve teknoloji alanında çok geliştikleri de iddialar arasında yer alır. Peki, Atlantis Kıtası gerçekten var mıdır? Bu kayıp kıta nerededir? İşte bütün bilinmeyenleri ile Kayıp Kıta Atlantis

Kayıp Kıta Atlantis Herkül Sütunlarının Ötesinde

Platon, Atlantis kıtası halkını Herkül sütunlarının ötesinde yani Cebelitarık Boğazı’nın diğer tarafında Atlas Okyanusu üzerinde yaşamış bir ada uygarlığı olarak tanımlar. Adanın başkenti tam bir mimari harikası olarak öne çıkar, iç içe geçmiş yuvarlak duvarlar ile yükselen kentin merkezinde ise saf altından yapılmış devasa bir Poseidon heykeli vardır.

Platon’a göre asırlarca barış ve huzur içinde yaşayan bu kıta, Deniz Tanrısı Poseidon’una aittir ve kıtanın ilk kralı da oğlu Atlas’tır. Atlasın adası yani Atlantis, düştüğü hırs ve önü alınamaz aç gözlülük nedeniyle bir gecede sular altında kalarak kaybolmuştur.

Mu Kıtasının Uzantısı 

Bir başka kayıp uygarlık olarak adından çokça söz edilen Mu Kıtası ile ilgili teorileri ileri süren İngiliz Subay James Churchward ise Atlantis’i Mu uygarlığının bir kolonisi, devamı ve kolu olarak tanımlar. Ona göre Atlantis kıtasında yaşayanlar çağlarının çok ilerisinde bulunan insanlardır.

Yeni Atlantis kitabı ile ilgi odağı olan Francis Bacon ise, Atlantis uygarlığını “Fizik bilimlerinin ideal ülkesi” olarak tanımlar.

Mısırlı rahiplerin öğretisinde de karşımıza çıkan bu uygarlık, soylular tarafından yönetilen oldukça refah dolu bir kıta iken sulara gömülmüş bir medeniyettir.

3. Ramses’in yazdırdığı eserlerde de Atlantis geçer. Bu eserlerde uygarlığın Roma civarlarında olduğu ileri sürülür.

Yine bu uygarlık hakkındaki teorilerden biri de Atlantis isminin Adland ile ilgili olduğuna dairdir. Adland yani Ad ülkesi olarak ileri sürülen bu görüşe göre Kur’an-ı Kerim’de geçen Ad kavmi ile bu uygarlık ilişkilendirilir.

Atlantis Uygarlığı Mısır ve Yunan Uygarlıkları İlişkisi

Birçok ünlü araştırmacı ayrıca Yunan Medeniyeti ve Mısır Uygarlığının temellerinin de Atlantis’e dayandığını ileri sürerler. Bu kapsamda Mısır piramitlerinin yapımı gibi eserlerde bu uygarlıktan kalan bilgi ve birikimin kullanıldığını iddia ederler.

Amerikalı yazar Ignatius Donelly’de, geçmişte yaşayan tüm uygarlıkların öğrendiklerinin Atlantis’ten geldiğini savunur. Yazara göre Mısır bir Atlantis kolonisidir. Finike alfabesi Atlantislilerin alfabesidir. Amazonlarda Atlantis’ten göç edenlerdir. Atlantis’in büyük kralları ve kraliçeleri ile kahramanları ise Antik Yunan’ın tanrı ve tanrıçalarıdır.

Atlantis Kıtası Nerededir ?

Atlantis kıtasının bulunduğu yere dair birçok araştırmacı tarafından farklı görüşler ve bu görüşleri desteklediğini düşündükleri argümanlar açıklanmıştır. Bu iddialara bakıldığında;

Kanadalı bir kısım araştırmacı Atlas Okyanusu Küba kıyılarında, Bermuda Şeytan Üçgeni derinliklerine denk gelen bir bölgede bu kayıp kıtaya ilişkin antik kalıntılar olduğunu ileri sürmüştür.

Amerikalı bazı araştırmacılar ise Atlantis’i Kıbrıs ile Suriye arasındaki bölgeye konumlandırırlar ve Kıbrıs adasının da, bu kayıp kıtanın üst noktası ve ucu olduğunu savunurlar.

Profesör Richard Freund’un öncülük ettiği bir araştırma ekibi ise, kullandıkları yer altı radarları, uydu görüntüleri ve su altı teknolojisi ile Atlantis’in İspanya’nın kuzey bölümünde yer alan kumul düzlüklerinin altında olduklarını iddia etmiştir.

Brezilyalı ve Japon araştırmacılardan oluşan bir ekip ise, Rio açıklarında büyük miktarda granit ve kuvarsa rastladıklarını, bunların su altında oluşabilen yapılardan olmadığı ve burada büyük bir uygarlığın yer aldığını düşündüklerini açıklamışlardır.

Bunun yanında yine Atlantis kıtasının, İzlanda açıklarında olduğu, Karadeniz’de bulunduğu, Pohnpei adası civarında olduğu, Karayip denizinde bulunduğu, Batı Afrika açıklarında yer aldığı ya da Santorini adası çevresinde bulunduğuna dair çeşitli iddialar da ileri sürülmüştür.

Ancak rağbet gören teori ise bu kıtanın Atlantik Okyanusu altında yer aldığına dair görüşlerdir.

Atlantis Bir Efsaneden mi İbaret?

Bazı bilim adamları ve araştırmacılar ise, sürekli olarak yeri araştırılsa da Atlantis’in Platon’un bir ütopya uygarlığı olduğunu ve ünlü filizofun, Santorini adasında yaşayan ve bir deprem ile son bulan Minos uygarlığını Atlantis uygarlığı olarak betimlediğini iddia ederler.

Atlantis hakkındaki söylemler ve iddialar oldukça geniş bir alandadır ve farklı görüşleri içerir. Atlantis sadece bir efsane mi ya da geçmişin bütün büyük uygarlıkları Atlantis’ten mi beslendi? Mısır’da gördüğümüz ve yapımı açıklanamayan piramitler, bu kayıp uygarlığın bir izi ve işareti mi? Bunların cevaplarını halen daha bilemiyoruz…

Ancak bilinen tarihin başlangıcından itibaren Atlantis kıtası, çok sayıda kitaba, şiire, edebiyat ve sanat eserine konu ve ilham olmuştur. Sadece bu kıta üzerine yüze yakın kitap yazılmıştır.

Hakkında hala araştırılacak çok şey olsa da, teknolojik ilerlemedeki yeniliklerin, nükleer silahların, yapılan deney ve araştırmaların vardığı son noktada kendi kendini yok ettiği ve sular altına gömüldüğü iddiaları ileri sürülen bu kayıp Atlantis Uygarlığı, belki de günümüz modern dünyası için de bir öz eleştiri ve sorgulama kaynağı olabilir.