Atatürk’ün Türk Kadınına Verdiği Önem | Atatürk ve Cumhuriyet Kadınları Hakkında Tüm Bilinmeyenler

Atatürk’ün Türk kadınına verdiği

Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem, hiçbir kelime ve cümleye sığdırılamayacak kadar kıymetlidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı yenilikler arasında kadınlar ile alakalı olanların bir hayli fazla olduğu görülebilecektir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk, yaşamının her döneminde kadına değer vermiş ve onların iyi yerlere gelebilmesi için daima desteklemiştir.

Atatürk bundan neredeyse yüzyıl öncesinde dahi daima kadın erkek eşitliğini savunan, her cümlesinde kadının önemini vurgulayan ve onların başarılı olması ile bu ülkenin bir yerlere geleceğini düşündüğünü dile getiren yeri dolmaz bir liderdi. Sizler için Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem ile ilgili kapsamlı bir yazı derledik.

Atatürk ün Kadına Verdiği Önem

Atatürk ün kadınlara verdiği önem onlara verdiği sosyal ve siyasal haklarla açıkça gösterilebilecektir. Bugünlere gelmek için zor günler geçiren Türkiye, bağımsızlık mücadelesini ilk olarak Kurtuluş savaşında vermiştir. Kadın erkek demeden Türk halkının bir bütün olarak mücadele verdiği bu dönem sonrasında, Atatürk kadınların fedakarlıklarını asla görmezden gelmemiştir.

Atatürk ve Cumhuriyet Kadınları | Atatürk Kadınlara Nasıl Davranırdı?

Atatürk ve Cumhuriyet kadınları arasındaki ilişki daima sevgiye ve saygıya dayalıydı. Atatürk bulunduğu hemen her ortamda kadınların siyasi ve kültürel haklarını savunmuştur. Modern ve çağdaş bir ülke olmanın ilk kriterinin kadın-erkek eşitliği, özgür bir vatandaş olabilme ve haklara saygı duyulması ile mümkün olabileceğini vurgulamıştır. 

Çağdaş ve modern bir ülke olma yolunda ise Türk kadının pek çok imkandan yararlanmasını sağlamıştır. Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem, onun anneliğine duyduğu saygı ve bu saygıyı birçok yerde açıkça ifade etmesi ile gösterilebilecektir.

Atatürk Tarafından Kadınlara Sağlanan İmkanlar Nelerdir? Atatürk ve Kadın Hakları Kısaca 

Atatürk’ün kadına verdiği önem makale ve kompozisyon içeriklerinin tamamında sıkça bahsedilmektedir. Siyasal ve sosyal haklar tanındığında kadınların Türk milletine saygınlık ve mutluluk getireceğine inanan Atatürk bu doğrultuda kadınlara çeşitli imkanlar tanıdı. Atatürk ve kadın hakları kısaca şu şekilde sıralanabilecektir;

1926 yılında oluşturulan Medeni Kanunu Türk kadını, aile ve topluma dünya sınırları içerisinde en geniş hakları tanıyan kanun olma özelliği taşımaktadır.Bu kanun sayesinde ilk olarak erkeğin çok eşlilik ve tek taraflı boşanma hakkı ortadan kaldırılmıştır. Sonrasında ise kadınlara boşanma, velayet ve malları üzerine alma hakkı getirilmiştir. Bu kanun ile kadınlar ve erkekler eşit bir noktaya gelmiştir.Atatürk ve kadın hakları 1924 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat kanunu ile bu eşitlik resmi bir boyuta taşınmıştır.1928 yılında kadınlara bir hak daha verilerek, avukatlık mesleğini yapabilmelerinin önü açılmıştır.Atatürk ve Türk kadını arasındaki olumlu ilişkiler 1928’li yıllarda da devam etmiştir. Bu yıl içerisinde kadınların doktorlukta 10 yıl mecburi hizmet zorunluluğu kaldırılmıştır. Bu durum kadınların tıbba olan ilgisini arttırdığı için, 1930 yılı ve sonrasında kadın doktorların sayısı her geçen gün fazlalaşmıştır.1936 yılına gelindiğinde iş kanunun çıkarıldığı ve kadının çalışma hayatının düzenlendiği görülmektedir.Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem seçme ve seçilme hakkı ile açıkça kanıtlanabilecektir. 3 Nisan 1930 yılında kadınlara belediye meclislerine üye seçme ve seçilme hakkı getirilmiştir. 1934 yılı itibariyle de kadınlar resmen oy kullanmaya başlamışlardır.Dünya çapında uluslararası bir kadın kongresi oluşturulmuştur. 1935 yılında ilk kez gerçekleştirildiği bildirilen kongre, Atatürk’ün himayesi altında İstanbul’da toplanmıştır.

Atatürk’ün Kadın Eğitimine Verdiği Önem Nasıldı?

Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem kadar, eğitimine de ciddi önem verdiği ve bu noktada imkanlarını seferber ettiği görülmektedir. Atatürk kadınları eğitilemeyen bir toplumun yükselişe geçemeyeceğini daima vurgulamıştır.

Kadının toplum ve medeniyet içerisindeki yerini daima takdir eden Atatürk’ün kadın eğitimine verdiği önem adeta büyük bir savaş niteliğindedir. Diğer ülkelerin liderleri göz önünde bulundurulduğunda, diğer ülke liderlerinin kadınlar için bu denli duyarlı olduğu görülmemektedir.

Atatürk yeniliklerine daima eğitim alanında başlamış ve eğitimi diğer alanlardan üstün görmüştür. Ankara’da yapılan Maarif kongresine yalnızca erkekleri değil, kadınları da davet etmiştir.

Bu kongrede yaptığı konuşma sırasında kadınları yalnızca ülke savunmasında değil, eğitim alanında da görmek istediğini sözlerine eklemiştir. Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem öncesinde kadın eğitim alanında hiçbir ayrıcalığa sahip değildi.

Kadınların hemen hepsi, belirli bir düzeyde eğitim aldıktan sonra, eğitimini sonlandırıyordu. Bu nedenle çalışma hayatından çok aile biriminde faaliyet gösteriyordu. Ancak Atatürk’ün öncü reformları ile kadın ve erkek eşit bir noktaya taşındı. Bu eşitlik kadının hemen her meslekte varlığını gösterebilmesini sağladı. Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem yapmış olduğu şu iki öncü reformla kanıtlanabilecektir;

Öğretimin her kademesinde kız ve erkeğin birlikte eğitim görmesi kararının alınması,Kız enstitülerinin açılması. 

Atatürk ve Türk Kadını | Atatürk’ün Kadına Verdiği Önem Anlatan Sözler 

Atatürk ve Türk kadını arasındaki olumlu ilişki gün geçtikçe artmıştı. Kadınlara bu denli bir önem vermesi Atatürk’ün kadınlar tarafından büyük değer görmesini de sağlamıştır.10 Kasım 1938’de Atatürk’ün ölümü sonrasında birçok kadın, Atatürk’ün evinde izdihamlara yol açmış ve hemen hepsi büyük bir yasa boğulmuştur. Atatürk’ün kadına verdiği önemi anlatan sözler şu şekildedir;

“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”“Bu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her bir devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.”“Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir.’’Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem şu sözle açıkça ifade edilebilir: ‘’Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi kadınlara karşı gösterdiğimiz ilgisizlik ve kusurdan doğmaktadır.’’‘’Kadın denilen varlık, bizatihi ( kendisi) yüksek bir varlıktır. Onun yoksulluğu olmaz. Kadına yoksul demek, onun bağrından kopup gelen bütün insanların yoksulluğu demektir’’‘’Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’’‘’Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkumdur’’‘’Dünya yüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir’’‘’Ulusun kaynağı toplumsal yaşamın temeli olan kadın; ancak erdemli olursa görevini yerine getirebilir. Kuşkusuz kadın, çok erdemli, çok yüce olmalıdır. Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır. Dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim.’’ diyemez. ‘’‘’Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.’’Atatürk’ün Türk kadınına verdiği önem anlatan bir diğer söz şudur: ‘’Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.’’

Gururla Ata’m…