Her hamile bayanın başına gelebilir. Önemli olan aşerdiğiniz şeyleri anlayabilmeniz, çözümleyebilmeniz ve sağlığınız için faydalı yollarla tatmin olabilmenizdir. Diyetisyen Megrette Fletcher, sağlıklı bir yol izleyerek süreci rahatlıkla atlatabilmenizi sağlayacak yöntemleri paylaşıyor.
Aşerdiğiniz şeyleri anlayabilmeniz çözümleme noktasında size yardımcı olacaktır ve birkaç tavsiye yöntem ile kolaylıkla geçecektir. “Düşün, hayal et ve hisset” diyerek konuya geçiş yapıyoruz.
Aşermek Nedir?
Her hamile bayanın başına gelebilecek bir gıdayı yeme hissi arzusudur. Nerde ve ne zaman geleceği bilinmemekle birlikte meyvelere, ekşi, tatlı ya da tuzlu gibi besinlere aşerilebilir. Bu arzu giderildiği zaman bir rahatlama olduğunu söyleyen uzmanların yanı sıra sadece bir düşünce olduğunu belirten uzamanlar da bulunmaktadır. Yeme hissi arzusu hakkında yapılan açıklamalar ile bu arzu ile başa çıkma yöntemlerinin olduğu bilinmektedir.
Aşerme ile Başa Çıkmak İçin
Aşerme anında giderilmesi gereken bir ihtiyaçmış gibi görünse de düşünceden ibaret olduğunu belirtenler de var ve birkaç yöntem sunarak süreci kolay geçirmenize yardımcı olacak. Aşermekle başa çıkmanın yolları:
1- Aşerme ile Başa Çıkmak İçin: Durup Not Alın
Duyu kaynaklı yeme alışkanlığıyla mücadele eden, diyabet hastalığından mustarip kişilerle çalışan Dana Notte,” aşerme anında giderilmesi gereken bir ihtiyaçmış gibi görünse de düşünceden ibarettir” diyerek düşünceden kaynaklı olduğunu belirtti. Bu düşüncenin gelmesiyle harekete geçip geçmemek kişinin kendi elinde olabileceğini söyleyerek “aşermek nedir?” ile ilgili olaya yaklaşımıyla yeni bir kapı araladı. “Hamilelikte aşerme yemezsek ne olur” gibi soruların cevaplarına değinen Dana, yemediğiniz durumda bir şey olmayacağına değinerek, bu durumun düşünceden ibaret olduğuna vurgu yapıyor.
Aşerme duygusunu kişi fark ettiği an düşünceden ibaret olduğunu kendisine belirtmeli ve yeme dürtüsü ile davranış seçimi arasında ufak bir noktanın farkına varılabileceğini bilmesi gerektiğine değiniyor. “Aşerdiğinizi fark ettiğinizde kendi kendinize -Yalnızca pasta yemek istediğimi düşünüyorum- dediğinizde, yeme dürtüsü ve davranış seçiminiz arasında kısa bir ara vermiş olur ve böylece doğru karar verme ihtimalinizi artırırsınız” diyerek bir yol gösteriyor.
Notte , “İlk baştaki lezzeti vermeyeceği bir an gelecek, o an doymuş veya doyuma ulaşmış olduğunuzun göstergesidir. Tüm bunların amacı, aşerdiğiniz şeyleri asla yememenizi sağlamak değil. Önemli olan şey, söz konusu andaki gerçek ihtiyaçlarımızı bir nebze karşılayabilmemizi sağlamak için ortaya çıkan aşerme hissine neyin neden olduğunu anlayabilmek” diyerek yaşanılan yeme arzusu hissinin neden kaynaklı olduğunu anlamaya çalışmanın vurgusunu yapıyor.
2- Birkaç Soru Sorun
Aşerme durumunda kişinin aç olup olmadığını anlaması noktasında kişinin açlığını anlayabileceği yöntemi veren Megrette Fletcher, diyabet hastaları için oldukça zor bir belirleme süreci olduğuna da belirtiyor. Kişinin kendisine aç olup olmadığı noktasında “aşerme duyusu” içindeki bölgesinde küçük bir sorgulama yaparak netliğe kavuşabileceğini açıklıyor. Yeme arzusu noktasında da aşereni geri adım attırabilecek yöntemle yaklaşıyor.
“Aç mıyım? Bu soruya cevap vermek kimi zaman zordur, özellikle de neyi ne zaman yemeleri gerektiği başkaları tarafından açıkça belirtilen diyabet hastaları için. Bu sorunun anlaşılmasını kolaylaştırmak için vücudunuzun aşerme “duyusu” içindeki bölgesine dokunun. Eğer omuzlarınızın alt kısmından ziyade üst kısmına – ağzınıza veya başınıza – dokunuyorsanız, aşerme hissinin yalnızca bir düşünceden ibaret olması epey olasıdır” diyor Fletcher.
Kişinin arzuladığı yeme hissi karşısında farklı bir yöntem sunarak, yeme hissinden vazgeçebileceğini de vurguluyor. “Ne istiyorum ve neye ihtiyacım var? Canınız pasta çekebilir, bu oldukça normaldir. Peki, şu an gerçekten pastaya ihtiyacınız var mı? Yeme arzunuzu bastırmak için gözlerinizi kapatın ve sanki bir hediye almayı bekliyormuş gibi ellerinizi ileri doğru uzatın” diyerek yeme arzusu hissini bastırmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Bu yöntem ile “Aşerilen şey yemezsek ne olur?” sorusuna farklı bir pencereden bakılmasını sağlıyor.
Sonrasında ise “Sonra birinin istediğiniz şeyi avuçlarınıza bıraktığını hayal edin. Müşterilerim çoğu zaman bunu denediklerinde, aşerdikleri şeyin aslında bir yiyecek olmadığını fark ediyorlar. İhtiyacınız olan kimi zaman sıcak bir kucaklaşma, kimi zamansa büyük bir bardak soğuk su olabilir. Bazen kendimize sunabileceğimiz en lezzetli şey, kısa bir şekerleme olabilir” diyerek yapabileceğiniz yöntemi paylaşıyor.
3 Kendinize İyi Davranın ve Süreci Rahat Atlatın!
Aşerme noktasında kişinin sağlığına öncelik veren ve bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı Fletcher, “Aşerdiğiniz şeye gerçekten ihtiyacınız olduğunu fark ettiğinizi varsayalım. Bu oldukça normaldir” diyor.
Kişinin kendini sorgulaması noktasına değinerek “O şeyi yemeden önce kendinizi bir kontrol edin. X yiyeceğini yiyebilir miyim? diye sormaktan ziyade, Bu yiyeceği, hayatımı iyi bir şekilde yaşamama yardımcı olacak şekilde nasıl tüketebilirim? Sorusunu tercih edin” söyleyen Megrette kişinin sağlıklı yaşamasını ön planda tutuyor.
Ve “Alacağınız cevap söz konusu besini lif, protein ve sebzelerden oluşan bir öğünde tüketmeniz gerektiği olabilir. Belki de onu yedikten sonra kısa bir yürüyüş yapmanız veya porsiyonlara dikkat etmeniz yeterlidir. Her bir lokmanın kokusunu, dokusunu, görünümünü ve tadını inceleyin” diyerek alacağınız her bir lokmanın fakına vararak ve o hissi yaşayarak devam etmenizi vurguluyor.