Ülkemizde de oldukça beğenilen ve geniş bir okur kitlesine sahip olan, Lübnan asıllı ünlü yazar Amin Maalouf kimdir? Yazım hayatı boyunca ortaya koyduğu önemli eserleri, romanları ve aldığı ödüller nelerdir? İşte, günümüzde yaşayan en büyük yazarlardan biri olan, Amin Maalouf’un son kitabı “Empedoklesin Dostları” hakkında merak edilenler…
Amin Maalouf Hayatı
25 Şubat 1949 yılında doğunun büyülü kenti Beyrut’ta dünyaya gelen Amin Maalouf (Türkçe okunuşuyla Emin Maluf) 1976 yılından beri Fransa’da hayatını sürdürmektedir. Annesi Türk kökenli bir Mısırlı olan Amin Maalouf’un babası ise Katolik cemaatine üye bir gazeteci, yazar ve öğretmendi. Amin, eğitimini Beyrut’ta yer alan Fransız okullarında tamamlamasının ardından Beyrut Fransız Üniversitesi bünyesinde ekonomi ve sosyoloji eğitimleri görmüştür.
Babası gibi Amin’de, önce ülkesinde gazeteciliğe başlamıştır. Ancak Lübnan’da çıkan iç savaş sonrası 1975 yılında ailecek Fransa’ya göç etmişlerdir. Bu tarihten beridir ünlü yazar Fransa – Paris’te hayatını devam ettirmektedir. Fransa’da da çeşitli gazete ve yayın organlarında köşe yazarlığı ve yöneticilik yapmış bu usta yazar, okuyucuyla buluşturduğu romanları ile de dünya çapında en çok okunan yazarlardan biri durumuna gelmiştir.
Amin Maalouf Kitapları
1993 yılında yazım dünyasının en itibarlı ödüllerinden biri olan “Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü” de alan ünlü yazarın, kitapları bugün dünya üzerinde çok sayıda dile çevrilmiştir ve yazarın birçok eseri en çok okunanlar listesine girmeyi başarmıştır. Doğduğu ve bir süre yaşadığı Akdeniz ve Doğu kültürlerini eserlerinde ustalıkla işleyen bu usta yazar, ilk önemli eserini 1983 yılında “Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri” isimli kitabı ile okuyucu ile buluşturmuştur. Bu kitabı ile kısa sürede edebiyat çevrelerinde tanınan Amin Maalouf, 1986 yılında yayınladığı “Afrikalı Leo” isimli romanı ile büyük bir üne kavuşmuştur.
Bu romanı ile Fransız – Arap Dostluk ödülüne de layık görülen Emin Maluf, en büyük eserlerinden biri olan “Semerkant” isimli romanını ise 1988 yılında çıkarmıştır. Bu roman ile artık dünya çapında en çok okunan yazarlardan biri konumuna gelen Maalouf sonrasında da yazım hayatına 1991 yılında yayınladığı “Işık Bahçeleri”, 1992 yılında okuyucu ile buluşturduğu “Beatrice’den Sonra Birinci Yüzyıl” isimli eserleri ile devam etmiştir.
Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü
Artık dünya çapında bir şöhrete sahip olan, romanları birçok farklı dile çevrilen ve oldukça geniş bir okuyucu kitlesinin takip ettiği bir yazar konumuna yükselen Amin Maalouf, son derece önemli bir edebiyat ödülü olan Goncourt Akademisi Ödülünü ise, 1994 yılında yayınladığı “Tanios Kayası” isimli romanı ile kazanmıştır.
2000 yılında bir başka önemli eseri “Yüzüncü Ad” isimli kitabını ve 2004 yılında ise “Yolların Başlangıcı” isimli romanını okuyucu ile buluşturan Maalouf, aynı zamanda opera için yazdığı “Uzaktan Aşk” ve “Adriana Mater” isimli iki librettosu ile de büyük saygınlık kazanmıştır.
Amin Maalouf Empedokles’in Dostları
Eserlerinde doğu kültürüne ait simge ve öğeleri ustalıkla işleyerek okuyucusuna aktaran ünlü yazar 2020 yılında okuyucunu buluşturduğu son eseri “Empedokles’in Dostları” isimli kitabında ise geleceğe yönelik bir kurgu ile takipçilerinin karşısına çıkmıştır. Usta yazar Amin Maalouf bu eserinde, yarı distopik bir dünyada, Antioche adasının iki sakininin birbirleri ile kesişen yollarını ve Empedokles’in Dostları ismiyle tanınan gelişmiş bir teknolojiye ve tıp bilgisine sahip gizemli bir grup insanın çıkagelmesinin öyküsünü okuyucusuna aktarır.
Günümüzün en çok okunan kalemlerinden biri olan Amin Maalouf’un yaşamına kısa bir kesit açtığımız bu yazımızı yine Amin Maalouf Semerkant isimli romanındaki şu ifadeleri ile sonlandıralım;
“Cennet de cehennem de senin içinde”