Bilindiği üzere altın 79 proton ve 118 nötron içermektedir. Oldukça ısı ve elektrik iletkeni olan altın nadir bulunması sebebiyle de yoğun olarak mücevher olarak değerlendirilmektedir. Yapılan çalışmalar, altının yalnızca dünyaya ait bir metal olmadığını, üretiminin uzayda da gerçekleşebileceğini ortaya koydu.
Bronzun Uzayda Oluşumu ve Süpernova Patlamaları ile İlişkisi
Bakır, bronzun ana bileşenidir ve oluşumu da oldukça ilginçtir. Çünkü bronz, büyük yıldızların varlıklarının sona ermesi zamanında yaşanan süpernova patlamalar esnasında, azotu tohum olarak kullanmakta ve meydana gelmektedir. Astronomide helyumdan daha ağır olan elementler ‘metal’ olarak isimlendirilmektedir ve buna azot da dahil edilmektedir. Dolayısıyla güneş sisteminden daha önce doğmuş ve metal bakımından da fakir yıldızlarda bakırın oluşması oldukça güçtür.
Uzayda Gümüşün Oluşumu ve Nötron Yakalama
Gümüş ise bakırdan daha ağırdır ve gümüşün çekirdeğinde proton sayısına nazaran daha fazla nötron bulunmaktadır. Bu sebeple de gümüşün oluşturulmasında süpernova patlamaları esnasında ‘nötron yakalama’ ismi verilen ayrıca bir işlem gerçekleştirilmektedir.
Uzayda Altın Oluşumu
Altında ise atomlar çok daha ağırdır. Dolayısıyla altının oluşturulması, gümüş ve bakırdan daha zordur. Ayrıca altın, iki farklı astronomik olayla ortaya çıkabilmektedir. Bunlardan birincisi; bir nötron yıldızı birleşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir nötron yıldızı ise salt olan nötronlardan meydana gelen, yoğunluğu yüksek olan bir yıldızdır. Bu özelliklere sahip iki türdeki yıldızın çarpışması sonucunda altın gibi nötron bakımından zengin olan elementlerin oluşması mümkün olmaktadır. 2017 senesinde, bir nötron yıldızının birleşimi, kütle çekimi dalgalarıyla gözlemlenmişti.
Altın Oluşumu Üzerine Uzay Çalışmaları
Yapılan son çalışmalarda, tek başına bu mekanizmanın evrendeki tüm altını üremekte yeterli olmayacağı ortaya çıktı. Manyetik alanlardan güç alarak jet patlamaları oluşturan ve dönen büyük kütleli yıldızlar altın üretiminin yapılabileceği başka bir yer ancak bunların da bulunması oldukça güç. Yapılan tüm çalışmalara ve iki üretim sahasının da hesaplanmasına rağmen gözlemlenmekte olan altın miktarının açıklanabilmesi mümkün değil. Bu gizemli olayın çözümlenebilmesi için daha pek çok nükleer denemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca metaller açısından fakir olan yıldızların da daha fazla incelenmesi ve yıldız ile süpernova simülasyonlarının yapılması gerekiyor.