Alcatraz Hapishanesi ve Alcatraz Adası birçok kişi tarafından tanınan ve bilinen bir bölgedir. Tüm dünya üzerinde bu kadar tanınmasının sebebi belki de üzerinde bir zamanlar federal hapishane olarak kullanılan kompleksin bulunmasından kaynaklıdır.
Etrafından tamamen soyutlanmış bir ada üzerinde en azılı mahkumların tutuluyor. Ağır yaşam koşulları yanında bu hapishaneden kaçış neredeyse imkansızdır. Bu ada ve hapishane üstlendiği bu özellikler nedeni ile çok sayıda filme ve romana da konu olmuştur.
“Eğer toplum kurallarına uymazsan hapishaneye, fakat hapishane kurallarına uymazsan ise Alcatraz’a gönderirler” sözü boşuna söylenmemiştir.
Peki, bu kadar ünlü Alcatraz Hapishanesi kimlere ev sahipliği yapmıştır? Kimler bu adada kalmıştır? Bu hapishaneden kaçan olabilmiş midir?
Alcatraz Adası Nerede?
Alcatraz adası 1848 yılına dek İspanyol hakimiyetinde bir ada iken bu tarihten sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin egemenliğine girmiştir. Bu ünlü ada, 1861 yılına kadar en yakın kara parçası olan San Francisco’nun korunabilmesi için askeri gayelerle kullanılmıştır.
Daha sonra 1861 yılında hapishaneye döndürülmesi ve 1868 yılında yerli isyancıların önderlerinin buraya konulması ile hapishanenin öyküsü de başlamıştır. Ancak bu adayı asıl ününe kavuşturan ise 1934 yılında federal bir cezaevine döndürülmesi olmuştur.
Etrafı Pasifik Okyanusu’nun soğuk suları ve köpek balıkları ile çevrilidir. Yüksek duvarlar ve ağır silahlar ile korunan binalara sahiptir. Hapishanenin övündüğü asıl özellik ise bu hapishaneden asla kaçılamayacağı fikriydi.
Alcatraz Hapishanesi’nde Yatan Ünlüler
Bu ünlü hapishane, federal bir cezaevine dönmesi ile artık yeni hükümlülerin alınmadığı yer haline geldi. Ve yalnızca tüm ülkenin en tehlikeli mahkumlarının bir arada tutulduğu bir hapishaneye dönüştü.
San Francisco Körfezi sahiline yaklaşık olarak 2,4 km uzaklıkta bulunuyor. Ve yine 9 hektarlık bir alana yayılan bu hapishane, bir girenin bir daha asla çıkamayacağı yerdir. Kaçmanın imkansız olduğu ada, okyanus ortasında bir hapishane gibi unvanlar altında tarihin en çok bilinen mahkumlarına ev sahipliği yaptı.
Peki, bu ünlü mahkumlar kimlerdi? Bir kaç ismi saymak herhalde hapishanenin neden bu kadar ünlü olduğunu da açıklamaya yeter.
Ünlü mafya babası Al Capone”Makineli tüfek” lakaplı George KellyAlcatraz Kuşçusu ya da kuş adam isimleri ile bilinen Robert Franklin Stroudhttps://www.youtube.com/watch?v=vQ5UHHsobs8Amerika’nın ünlü suç çetesi lideri Alvin KarpisBir efsane olan Bonnie ve Clyde ikilisine şoförlük yapan Floyd Hamilton bu ünlü mahkumlardan sadece birkaç tanesidir.
Alcatraz’da Yaşam Nasıl Geçiyor?
Bu kaçılamaz zannedilen hapishanenin yaşam koşulları ise son derece ağırdı. Belki de dünya üzerindeki en ağır koşullara sahip birkaç hapishaneden biri olan Alcatraz’da yaşam da aynı ölçüde çok zordu.
Tek kişilik hücre sistemine sahip bu ada hapishanesinde bulunan mahkumlar günlerinin 23 saatini bu tek kişilik küçük hücrelerde geçiriyorlardı. Ancak 1 saatlerini temizlik gibi görevler ile hücrelerinin dışında harcayabiliyorlardı. Bu hapishanede kalanlara ise yalnızca kıyafet, yiyecek ve sağlık tarzı ana ihtiyaçları veriliyordu.
Tek tip kıyafet ve isim yerine numaraların bulunduğu hapishane sisteminde sahiptir. Beş yılın iyi halli olarak doldurulması sonrasında mahkumlara ziyaretçi kabulü ve kütüphaneden yararlanma gibi bazı haklar tanınıyordu.
Alcatraz Hapishanesi ve Kaçış Denemeleri
Ancak hangi şartlar altında olursa olsun insan zihninden özgürlük fikrini silebilmek mümkün olmuyor. İşte bunun örneklerini de kaçılamaz denilen Alcatraz Hapishanesi nde görüyoruz.
İlk olarak 1936’da başlayan kaçma girişimlerinin ilkinde, kaçmaya çalışan mahkum, çite tırmanırken görevliler tarafından vuruldu. 1937 yılında yapılan kaçma girişiminde ise hapishanenin hasır bölümünde çalışan mahkumlar Ralph Roe ve Theodore Cole parmaklıkları keserek okyanusa daldılar. Ancak bir daha kendilerinden haber alınamadı.
Pek çok insan bu iki kişinin fırtına sırasındaki kaçma girişimlerinde okyanus sularında öldüğüne inanıyor. Daha sonra 1941, 1943, 1945 yıllarında yapılan kaçma girişimlerindeki mahkumlar da ya ölü ya da diri olarak yakalandılar. Toplamda 14 kaçma girişiminin tamamı başarısızlıkla sonuçlandı.
Acaba denilen gerçek miydi? Bu hapishaneden kaçmak gerçekten de mümkün değil miydi?
Alcatraz Hapishanesinden Kaçan 3 Kardeş
1861 yılından kapatıldığı 1963 yılına kadar ABD’nin en korkunç ve ünlü hapishanesinin, yüksek duvarları keskin nişancılar ile korunuyordu. Ve adayı ise köpek balıkları ile dolu soğuk okyanus suları çevreliyordu. Yapılan bütün kaçış girişimleri de ya ölümle ya da tekrar yakalanma ile son buluyordu.
En yakında bulunan kara parçasına ulaşabilmek için yaklaşık 2,5 kilometre yüzmenin gerektiği bu adadan kaçış yolu yok muydu?
İşte bu soru yanıtını 1962 yılında buluyordu. Daha sonra filmlere de konu olan bir kaçış planı gerçekleştirildi. Frank Morris ile kardeşler Clarence Anglin ve John Anglin daha önce yapılan planlardan farklı bir kaçış içeren “DummyHead” planını uyguladılar. Bu özel plana göre üç mahkum uzun yıllar boyu yemekhaneden aldıkları kaşık ve çatallarla duvarı deldiler. Yine sabun ve toprak gibi malzemeler ile kendi maketlerini yaptılar.Hatta bu maketlerde kendi saçlarını kullanmışlardı.
11 Haziran 1962 gecesi ise kendi kazdıkları tünelden bu üç mahkum kaçarken geride bıraktıkları kendi saçları da olan maketler yataklarında yatıyordu. Bu firar girişiminden sonra üç mahkumdan bir daha hiç haber alınamadı. Çok sayıda kişi bu efsane kaçış sonrası üç mahkumun Latin Amerika’da yakalanmadan yaşadıklarına inanıyorlar.
Alcatraz Hapishanesi Günümüzde Artık Bir Müze
1962 yılında gerçekleşen kaçış sonrası, üç mahkumun yakalanamaması ile kaçılamaz ünü kaybedildi. Bu nedenle de cezaevi çok kısa bir süre sonra 21 Mart 1963’de ise tamamen kapatıldı. Bu hapishane sinema tarihinde de yerini alan çok sayıda filme, diziye ve kitaba konu oldu. Alcatraz Kuşçusu ve Alcatraz’dan Kaçış (Hapisten Kaçış) bu filmlerden en çok bilinenleri.
Bir zamanların dünya üzerindeki en korkunç hapishanesi Alcatraz Hapishanesi, günümüzde ise müze olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu ziyaretçiler Alcatraz’ın duvarlarında, tek kişilik hücrelerinde ve binalarında geziniyorlar. Gezerken bir zamanlar burada yaşam süren mahkumların umuttan uzak ağır hayat koşullarına tanıklık ediyorlar.