Bir ceza yargılaması kurumu olan ve kamuoyunda sıkça duyduğumuz adli kontrol kararı sıkça merak ediliyor. Hangi durumlarda ve suçlarda verildiği halk tarafından araştırılıyor. Özellikle bir yakını veya kendisi suç işleyen kişiler bu karar ile serbest kalmak için hangi koşulları sağlamaları gerektiğini öğrenmek istiyor.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 109. Maddesine göre bu karar veriliyor. Tutuklama sebeplerinin bulunmasına karşın şüpheli ya da sanık hakkında tutuklama kararı yerine kontrol altına alınma kararı verilebilir. Bu kararda hakim, oldukça ağır bir tedbir olan ve kişiyi özgürlüğünden yoksun kılan tutuklama yerine kontrol altına alma kararı veriyor. Belirli kontrol şartı ile şüpheli ya da sanığı denetim altına alıyor ve onu serbest bırakıyor.
Hangi Durumlarda Adli Kontrol Kararı Verilebilir?
Tutuklama kararı, suç şüphesi bulunan kişiye karşı uygulanabilecek son derece ağır bir ceza muhakemesi tedbiridir. Bu anlamda tutuklama ile neden olunabilecek bazı sakıncaların önlenmesi amacıyla bu karar uygulanır. Şüphelinin ya da sanığın denetimine olanak veren alternatif bir tedbir çeşididir.
Ayrıca tutuklama yasağı kapsamında olan suçlar (CMK 100/4 maddesi) için de adli kontrol tedbirleri uygulanabilir. Yine yasal olarak öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması sebebi ile salıverilen kişiler hakkında da bu tedbirlerle hükmedilebilir.
Bu kararı, soruşturma ya da yargılama devam ederken yani bir başka ifade ile henüz daha sanık hakkındaki ceza kesinleşmeden uygulanan bir tedbirdir.
Adli Kontrol Tedbirleri Nelerdir?
Ceza mahkemeleri tarafından verilen bu kararla şüpheli ya da sanık hakkında bir veya birden çok yükümlülük belirlenebilir. Bu kapsamda verilecek karar, şüpheli ya da sanığın bir edimi yerine getirmesi (Örneğin imza atma) şeklinde olabileceği gibi belirli şeylerin yapılmaması (Örneğin yurt dışına çıkmama) şeklinde de olabilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında belirlenen adli kontrol tedbirleri ise;
Yurt dışına çıkamamak,Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak (imza atmak),Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak,
Olarak CMK 109. Maddesinde sınırlı sayı prensibi ile tek tek sayılmıştır.
Adli Kontrol Kararlarının Verilme Usulü ve Tedbirlerin Uygulanmasında Elektronik Kelepçe
Soruşturma aşamasında (iddianame öncesi savcılık aşaması) bu karar Cumhuriyet savcısının istemiyle Sulh Ceza Hakimi tarafından verilir. Cumhuriyet savcısının tutuklama talep ettiği durumlarda da Sulh Ceza Hakimi bu kararı verebilir.
Kovuşturma aşamasında (iddianame düzenlenmesi sonrası mahkeme aşaması) sanık hakkında yargılamayı yürüten ceza mahkemesi bu kararla hükmedebilir.
Bu tedbir kararlarına karşı 7 gün içinde itiraz kanun yoluna başvuru hakkı vardır.
Adli kontrol kararıyla serbest kalan şüpheli ya da sanıkların belirlenen kontrol tedbirlerine uyup uymadıkları elektronik kelepçe takılarak da kontrol edilebilir. (Örneğin konutun ya da belirli bölgenin terk edilmemesini kontrol açısından)
Adli Kontrol Kararlarına Uyulmaması
Kontrol tedbirlerine isteyerek yani kasıtlı olarak uymayan şüpheli ya da sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresine bakılmaksızın. Yetkili yargı mercii tarafından hemen tutuklama kararı verilebilir. Ancak bu husus kararı verecek mahkemenin takdirine bağlıdır. Yani kontrol kararlarına uyulmaması durumunda mahkeme tutuklama kararı verebilir. Ayrıca kontrol tedbirini değiştirebilir ya da aynen devamına karar verebilir.
Son olarak belirtelim ki adli kontrol kararı ile serbest bırakılan şüpheli ya da sanık aleyhine olarak Cumhuriyet savcısı tutuklanma istemi ile itirazda bulunabilir. Savcılığın bu itirazı, itirazı incelemeye yetkili mahkeme tarafından yerinde bulunursa bu koşulla serbest bırakılan şüpheli ya da sanık tekrar tutuklanabilir.