Adli Kontrol Tedbirlerinden Biri Olan “İmza Atma Yükümlülüğü” Nasıl ve Ne Şekilde Uygulanır?

Bu yazımızda tutuklama yerine

Bu yazımızda tutuklama yerine seçenek yaptırımlar içeren adli kontrol tedbirleri arasında yer alan belirli zamanlarda belirli yerlere başvuru ya da kamuoyunda bilindiği şekliyle imza atma yükümlülüğü hakkında merak edilenleri sizin için bir araya getirdik…

Adli Kontrol Nedir?

Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturma ya da kovuşturmada, tutuklama nedenlerinin bulunması durumunda, suç şüphelisi ya da sanığın tutuklanarak özgürlüğünden yoksun bırakılması yerine verilebilecek, gözleme ve de denetleme imkanı bulunan ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan tedbirlere adli kontrol tedbirleri adı verilir.

Adli kontrol kararı verilmesindeki amaç ise şüpheli ya da sanığın tutuklaması durumunda doğması muhtemel ağır sonuçları ortadan kaldırmaktır.

Adli kontrol, hukuk sistemlerinde kullanılan bir tedbir yöntemidir. Bu tedbir, suçla suçlanan bir kişinin yakalanmasının veya tutuklanmasının ardından, mahkeme kararıyla serbest bırakılmasını sağlar. Ancak serbest bırakılan kişinin belli koşullara uymasını ve mahkeme sürecini takip etmesini gerektirir. Bu koşullar arasında belirli bir konumda bulunma, seyahat etme yasağı, düzenli olarak mahkemeye gitme gibi şartlar yer alabilir. Adli kontrol, suçlamaların ciddiyetine ve tutuklanmanın zorunlu olup olmadığına bağlı olarak karar verilir. Böylece, kişilerin tutuklanmadan da mahkeme sürecini takip etmeleri ve suçlamalarıyla ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri sağlanır.

İmza Atma Yükümlülüğü
İmza Atma Yükümlülüğü

Adli Kontrol Tedbirlerinden “İmza Atma Yükümlülüğü”

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 109. Maddesinde tutukluluk yerine başvurulabilecek adli kontrol tedbirlerinin neler olduğu sayılmıştır. Bu adli kontrol tedbirleri arasında CMK 109/3-b fıkrasında “Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak” tedbiri de yer alır.

Uygulamada bu tedbir, Sulh Ceza Hakimi ya da kovuşturmayı yürüten mahkeme tarafından şüpheli ya da sanığın yerleşim yerine en yakın konumda bulunan kolluğa (polis ya da Jandarma karakoluna), belirlenen sürelerde başvuru yapılarak imza atma kararı şeklinde verilir ve bu şekilde uygulanır.

Bu adli kontrol tedbirinde asıl amaç şüphelinin ya da sanığın kaçmasının engellenmesidir.

Adli kontrol tedbiri olarak imza atma yükümlülüğüne tabi tutulan şüpheli ya da sanık hakim veya mahkeme tarafından verilen adli kontrol kararında belirtilen gün ve saatler arasında yerleşim yerine en yakın karakola müracaatta bulunarak imza atmak zorundadır.

İmza Atma Yükümlülüğünün İhlali Durumunda Ne Olur?
İmza Atma Yükümlülüğünün İhlali Durumunda Ne Olur?

İmza Atma Yükümlülüğünün İhlali Durumunda Ne Olur?

Söz konusu bu yükümlülüğünü ihlal eden şüpheli ya da sanık hakkında, ilgili karakol durumu tutanak altına alarak soruşturma ya da kovuşturma dosyasına bildirir. Bu şekilde ihlalde bulunan şüpheli ya da sanık geçerli bir mazeret sunamazsa tutuklanması gündeme gelebilir.

Eğer adli kontrol tedbirinde imza atma yükümlülüğü ihlal edilirse, bu durum karakol tarafından tutanak altına alınır ve soruşturma ya da kovuşturma dosyasına bildirilir. İhlali yapan şüpheli veya sanık, geçerli bir mazeret sunamazsa tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalabilir. İmza atma yükümlülüğünün ihlal edilmesi, adli kontrol tedbirinin ciddiyetini azaltır ve şahsın kaçma riskine işaret edebilir. Bu nedenle, imza atma yükümlülüğüne uymanın önemli olduğunu hatırlatırız.

İmza Atma Adli Kontrol Tedbirine Hangi Mahkeme Karar Verir?
İmza Atma Adli Kontrol Tedbirine Hangi Mahkeme Karar Verir?

İmza Atma Adli Kontrol Tedbirine Hangi Mahkeme Karar Verir?

Diğer adli kontrol tedbirlerinde olduğu gibi imza atma (yani belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurma) şeklindeki adli kontrol tedbirine de, soruşturma evresinde (yani savcılık aşamasında) Cumhuriyet savcısının talep ve istemi ile Sulh Ceza Hakimi karar verir.

Kovuşturma aşamasında (yani mahkeme evresinde) ise tüm adli kontrol kararları davaya bakan ve yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilir.

Adli kontrol kararları şüphelinin gıyabında ( yani yokluğunda) da verilebilir. Bunun istisnası ise şüpheli ya da sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu 109/3-e maddesi uyarınca bir tedavi kurumuna yatırılma kararı verilecek ise bu adli kontrol tedbirine şüphelinin yokluğunda karar verilmez.

İmza atma adli kontrol tedbirine, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebiyle Sulh Ceza Hakimi karar verir. Kovuşturma evresinde ise tüm adli kontrol kararları davaya bakan ve yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilir. Adli kontrol kararları, şüphelinin gıyabında (yani yokluğunda) da verilebilir, ancak bu istisnalardan biri şüpheli veya sanığın bir tedavi kurumuna yatırılması durumunda geçerlidir. Bu tedbirlerin amacı, suçun işlenmesini teşvik edecek veya soruşturmanın veya kovuşturmanın etkisini engelleyecek bir durumun ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.